Covid’den kolay kurtuluş yok
Avrasya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Özoran, pandemi kurallarına uymanın önemine işaret ederek, "Pandemi öncesindeki dünya ile, pandemi sonrasındaki dünya aynı olmayacak. Buna hazırlıklı olmalıyız. Kurallara uymaktan başka bir çaremiz yok. Tersini yaparsak başa döneriz" dedi
05.11.2020 04:14:00





Avrasya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Özoran, "Covid-19 virüsü bugünden yarına ortadan kalkacak bir virüs değil" dedi.
Özoran, açık ortamlarda Covid-19 pozitif olan kişi ile sohbet ederken sosyal mesafeye uyarak dört dakikaya kadar virüs almadan kalınabildiğine işaret ederek, "Son bilimsel gelişmeler gösteriyor ki açık ortamlarda Covid -19 pozitif olan bir kişi ile sohbet ederken sosyal mesafeye uyarak dört dakikaya kadar virüs almadan kalabiliyoruz. Ama buna karşın kapalı ortamlarda bu süre bir buçuk dakikaya kadar iniyor. Bu nedenle vatandaşlarımızı açık ortamlarda bulunmaları sosyal izolasyona, sosyal mesafeyi korumaya, maske takmaya ve hijyen koşullarına uygun olarak hareket etmeleri konusunda yeniden uyarıyorum. Sonbaharın son güneşli günlerinden yararlanmakta fayda vardır" diye konuştu.
Kapalı ortamlara dikkat
Havaların soğumasıyla kapalı ortamlarda kalma süresinin artacağına dikkat çeken Özoran, "Bilim Kuruluda bu konuda tüm vatandaşları uyardı. Kış gelecek, havalar soğuyacak, kapalı ortamlarda kalma süremiz giderek daha da artacak. Buda pandemi de bir artışa yol açacak, şeklinde uyarılar oldu. Yaz döneminde de herkes kendi doğduğu şehirlere, özellikle büyük şehirlerden Anadolu'ya göç ettiler. Bu seyahatler sırasında da Anadolu'nun çeşitli yerlerine virüs taşınmış oldu. İlk başlarda büyük şehirlerde yoğunlukta görülen hastalık, bu kez Anadolu genelinde yaygınlaştı. Bunun yanı sıra düğünlerin artması ve asker uğurlama törenlerinin yapılması ve benzer etkinliklerle başta sosyal mesafeye uygun davranmamak nedeniyle bir artış görüldü. Anadolu'dan büyük şehirlere dönüşlerin başlamasıyla bu durum İstanbul özelinde daha büyük artışlara sebep olduğu gözlemledik. Bu nedenle Bilim Kurulu'nun açıklamalarına kulak vermemiz ve tavsiyelerini yerine getirmemiz süreç için çok önemli.
Sosyal mesafeye uygun davranılmalı
Akılda kalması için bir kez daha tekrar edersek; maske takarak, sosyal izolasyona sosyal mesafeye uygun davranarak, sıkça ellerimizi yıkayarak kendimizi koruyabiliriz. Bu yalnızca kendimiz için değil, bunun ötesinde bir sosyal sorumlulukta aynı zamanda, çevreye saygımızın gereği olarak yapmalıyız. Ama insanların bir arada olmak gibi bir tutkusu var. Toplumumuz sıcak kanlı insanlardan oluşuyor. Sarılmak, kucaklaşmak, el sıkışmak, birbirinin omzuna vurmak gibi yakın teması çok seviyoruz. Ama unutmayalım ki bilişim ortamında konuşmak, hareket etmek ve göz temasını koruyarak iletişim kurmak yeni dönemin en önemli iletişim konularından bir tanesi haline gelecek. Buna uyum göstermeliyiz" şeklinde konuştu.
Bugünden yarına ortadan kalkmaz
"Covid- 19 virüsü bugünden yarına ortadan kalkacak bir virüs değil" diyen Özoran, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Pandemi bizlere sosyal dayanışmanın ne denli önemli olduğunu öğretti. Sadece kendi sağlığımızı düşünmememiz, toplumun sağlığını da kendi sağlığımız gibi düşünmemiz gerektiğini öğretti. Bu Covid-19 virüsü bugünden yarına ortadan kalkacak bir virüs değil. Kalıcı hasarlar da bırakıyor. Sadece kendisine karşılık oluşturulan bağışık yanıtın üç, dört ay içerisinde ortadan kalkması değil tüm bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğinden birçok hastalığa da yol açabilecek bir virüs.
Onun için elimizde, güvenilir ve ucuz olan, yaygın olarak kullanılması mümkün olan tedbirlere uyum gösterelim. Unutmayın ki aşı da tam koruyucu ya da önleyici değil, peki ne yapacak aşı? Aşı ile araştırmalar gösteriyor ki hastalığın meydana gelmesi ile ortaya çıkan bulgular, tıp dilinde semptom diyoruz, tamamen ortadan kalkmasa da hafifletici oluyor. Onun için şu anda kurallardan başka elimizde kesin sonuç verebilecek bir unsur yok. Unutmayalım pandemi öncesi ile, sonrası dünya için aynı olmayacak. Biz bu virüsle birlikte yaşamayı, ondan korunmayı öğreneceğiz." İHA
Özoran, açık ortamlarda Covid-19 pozitif olan kişi ile sohbet ederken sosyal mesafeye uyarak dört dakikaya kadar virüs almadan kalınabildiğine işaret ederek, "Son bilimsel gelişmeler gösteriyor ki açık ortamlarda Covid -19 pozitif olan bir kişi ile sohbet ederken sosyal mesafeye uyarak dört dakikaya kadar virüs almadan kalabiliyoruz. Ama buna karşın kapalı ortamlarda bu süre bir buçuk dakikaya kadar iniyor. Bu nedenle vatandaşlarımızı açık ortamlarda bulunmaları sosyal izolasyona, sosyal mesafeyi korumaya, maske takmaya ve hijyen koşullarına uygun olarak hareket etmeleri konusunda yeniden uyarıyorum. Sonbaharın son güneşli günlerinden yararlanmakta fayda vardır" diye konuştu.
Kapalı ortamlara dikkat
Havaların soğumasıyla kapalı ortamlarda kalma süresinin artacağına dikkat çeken Özoran, "Bilim Kuruluda bu konuda tüm vatandaşları uyardı. Kış gelecek, havalar soğuyacak, kapalı ortamlarda kalma süremiz giderek daha da artacak. Buda pandemi de bir artışa yol açacak, şeklinde uyarılar oldu. Yaz döneminde de herkes kendi doğduğu şehirlere, özellikle büyük şehirlerden Anadolu'ya göç ettiler. Bu seyahatler sırasında da Anadolu'nun çeşitli yerlerine virüs taşınmış oldu. İlk başlarda büyük şehirlerde yoğunlukta görülen hastalık, bu kez Anadolu genelinde yaygınlaştı. Bunun yanı sıra düğünlerin artması ve asker uğurlama törenlerinin yapılması ve benzer etkinliklerle başta sosyal mesafeye uygun davranmamak nedeniyle bir artış görüldü. Anadolu'dan büyük şehirlere dönüşlerin başlamasıyla bu durum İstanbul özelinde daha büyük artışlara sebep olduğu gözlemledik. Bu nedenle Bilim Kurulu'nun açıklamalarına kulak vermemiz ve tavsiyelerini yerine getirmemiz süreç için çok önemli.
Sosyal mesafeye uygun davranılmalı
Akılda kalması için bir kez daha tekrar edersek; maske takarak, sosyal izolasyona sosyal mesafeye uygun davranarak, sıkça ellerimizi yıkayarak kendimizi koruyabiliriz. Bu yalnızca kendimiz için değil, bunun ötesinde bir sosyal sorumlulukta aynı zamanda, çevreye saygımızın gereği olarak yapmalıyız. Ama insanların bir arada olmak gibi bir tutkusu var. Toplumumuz sıcak kanlı insanlardan oluşuyor. Sarılmak, kucaklaşmak, el sıkışmak, birbirinin omzuna vurmak gibi yakın teması çok seviyoruz. Ama unutmayalım ki bilişim ortamında konuşmak, hareket etmek ve göz temasını koruyarak iletişim kurmak yeni dönemin en önemli iletişim konularından bir tanesi haline gelecek. Buna uyum göstermeliyiz" şeklinde konuştu.
Bugünden yarına ortadan kalkmaz
"Covid- 19 virüsü bugünden yarına ortadan kalkacak bir virüs değil" diyen Özoran, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Pandemi bizlere sosyal dayanışmanın ne denli önemli olduğunu öğretti. Sadece kendi sağlığımızı düşünmememiz, toplumun sağlığını da kendi sağlığımız gibi düşünmemiz gerektiğini öğretti. Bu Covid-19 virüsü bugünden yarına ortadan kalkacak bir virüs değil. Kalıcı hasarlar da bırakıyor. Sadece kendisine karşılık oluşturulan bağışık yanıtın üç, dört ay içerisinde ortadan kalkması değil tüm bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğinden birçok hastalığa da yol açabilecek bir virüs.
Onun için elimizde, güvenilir ve ucuz olan, yaygın olarak kullanılması mümkün olan tedbirlere uyum gösterelim. Unutmayın ki aşı da tam koruyucu ya da önleyici değil, peki ne yapacak aşı? Aşı ile araştırmalar gösteriyor ki hastalığın meydana gelmesi ile ortaya çıkan bulgular, tıp dilinde semptom diyoruz, tamamen ortadan kalkmasa da hafifletici oluyor. Onun için şu anda kurallardan başka elimizde kesin sonuç verebilecek bir unsur yok. Unutmayalım pandemi öncesi ile, sonrası dünya için aynı olmayacak. Biz bu virüsle birlikte yaşamayı, ondan korunmayı öğreneceğiz." İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.