Coşkun Aral’dan ilginç virüs açıklaması
Çin uluslar arası Radyosu’na özel açıklamalarda bulunan usta belgeselci, haber fotoğrafçısı ve gazeteci Coşkun Aral, “Bu salgın Çin'deki yarasadan kaynaklanıyor, Çinliler yüzünden oluyor' demek kadar yanlış bir şey olamaz” dedi
06.04.2020 12:11:00
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını ilk olarak geçen aralık ayında Çin'in Hubei eyaletinin Vuhan kentinde ortaya çıktı. Salgının tüm dünyaya yayılması ve özellikle Avrupa'daki vaka sayılarının her geçen gün yükselmesi endişeyi artırıyor. Covid-19 ilk kez Çin'de görülmüş olmakla birlikte gerek en sıkı tedbirlerin alınması gerekse hükümetin ivedilikle hareket etmesi salgının hızlı şekilde kontrol altına alınmasını sağladı. Bugün Çin'in salgınla mücadelesindeki başarısı pek çok ülke için örnek teşkil ediyor. Çin'in bu başarısı batı menşeili bazı medya kuruluşlarını rahatsız ediyor olmalı ki, kısa süre önce yıllardır sürdürdükleri karalama kampanyalarına bir yenisini daha eklediler. Vuhan'daki Huanan Deniz Ürünleri Pazarı'nın yeniden açıldığına dair haberler peş peşe geldi. Batı kaynaklı bu haber, Türkiye medyasında da yer aldı. "Vuhan'da Bir Pazar" adı ile bir video paylaşıldı. Haberde görüntülerin Çin'den olduğu anlatılıyordu ancak bu görüntüler Endonezya'dandı. Videoda Endonezya dili konuşuluyor ve Endonezya para birimi ile alışveriş yapılıyordu. Nihayetinde görüntülerin Endonezya'dan olduğu kanıtlandı. Öte yandan, sosyal medyada yer alan yarasa çorbasının Palau'nun yöresel bir yemeği olduğunun da altını çizmek gerek. Vuhan'daki son durumu, kentte yaşayan salgınla mücadele gönüllüsü Xiao Feng, kısa süre önce Çin Medya Grubu Muhabiri Ma Yuyao'ya aktardı. Xiao Feng, Huanan Deniz Ürünleri Pazarı'nın 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren kapalı olduğunu söyleyerek görüntülerini paylaştı. Bu röportaj asılsız haberlerle gazetecilik yaptığını zannedenlere en iyi yanıt oldu.
'45 senemi dünyayı gezerek geçirdim'
Usta belgeselci, haber fotoğrafçısı ve gazeteci Coşkun Aral, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından bir video paylaştı. Dikkat çeken videoya sosyal medya kullanıcılarından çok fazla yorum geldi. Aral, videodaki açıklamasında son günlerin sıcak konularından "yarasa çorbası" ve "canlı pazar" başlıklarına da değindi. Farklı coğrafyalarda çektiği belgeselleri uzun yıllardır bizimle buluşturan Coşkun Aral, deneyimlediği yemek kültürlerini CRI Türk Türkiye'ye anlattı. Yaşamının 45 senesini dünyayı gezerek geçirdiğini belirterek sözlerine başlayan gazeteci Coşkun Aral, Güney-Orta-Kuzey Afrika, Latin ve Güney Amerika ile Uzak Doğu'da farklı yeme biçimlerine tanıklık ettiğini belirtti. Sosyal medyada paylaştığı videoyu 1990'lı yıllarda Endonezya'da çektiklerini dile getiren Aral, görüntülerin Bali yakınlarında yer alan "vahşi hayvan pazarı" olduğunu, pazarda farklı türde maymunlar ile komodo canavarı ve onun benzeri olan kertenkelelerin de bulunduğunu ifade etti.
"Bizim toplumda da çok farklı şeyler yenmiş"
"1990'larda belgesel yapmak amacıyla Borneo ormanlarına gittiğimde yarasa yiyen kabilelerle iki ay süresince kaldım" diyen usta belgeselci Coşkun Aral, şunları söyledi: "Onlar yiyorlar, tabii başka şeyler de yiyorlar. 'O hayvanları neden yiyorlar?' diye araştırdığınız zaman ben medikal alanda uzman değilim fakat hayvansal proteini alamadığımda sindirim sisteminde birtakım sinyaller hissediyorum. Daha önce Hindistan'da da üç ay vegan bölgesinde kaldım. Gökyüzünde uçan kargalara bile bakıp 'acaba yiyebilir miyim?' diye düşünmüştüm. İnsanın böyle bir özelliği var. Bizzat açlık yaşadığım için biliyorum. Açlık insana her şeyi yedirebilir. Her toplumun kendi özgün coğrafyasında geçmişte yedikleri söz konusu olduğunda bizim toplumda da çok farklı şeyler yenmiş. Bırakın yeme tarzlarını 'sakatat' dediğimiz iç organlar gençlik tarafından bugün yenmez ancak benim kuşağım bunları yemek için birbirlerine en iyi restoranları sorar. 'Nerede işkembe, kelle paça, ciğer, dalak, koç yumurtası yenir?' diye. Unutmayalım, kendi öz kültürümüzde ve Orta Asya'dan gelmiş Türk toplumlarının içine girerseniz görürsünüz ki, at eti yenir. Atın farklı yerlerinden yapılan çok özgün yemekler vardır. Bunlardan ötürü ben ne kendi toplumumu ne de başka toplumları suçlayamam. Bugün dünyada bir sürü hayvanın yaşadığı virüs veya bakteriler yüzünden çok ciddi salgınlar olduğu belli. Deli dana hastalığının çıkışı Türk mutfağında kullandığımız dana etinden kaynaklanıyor. Tavuk olmazsa olmazlarımızdan biridir. Kanatlı hayvanlardan her 3-5 yılda bir kuş gribi nedeniyle çok sayıda tavuk imha edilir. Bütün bunlar bilinen şeylerdir. Çünkü nedeni belli!"
'Bu salgın Çin'deki yarasadan kaynaklanıyor" demek kadar yanlış
Virüsler ile ilgili çok sık bahsedilen mutasyon konusundan söz eden Aral, "Mutasyona uğrayabiliyor. Bizde nasıl bazı şeyler 'kanserojen' denip yemememiz tercih ediliyorsa bazı hayvanları da yediklerinde onların ortaya koydukları kendilerinde zararlı olmayan ama başkasına geçtiğinde zarar verecek virüs ve bakterilerin oluşumu gayet doğaldır. Binlerce yıl gelenekleri gereği bunlar maymun ve köpek yiyorlar. Kesme biçimlerine baktığım zaman bazı bölgelerini atıyorlardı" dedi. "Dünyanın en pahalı yemeklerinden biri, balon balığı" açıklamasını yapan Coşkun Aral, sözlerine şöyle devam etti: "Bizim denizlerimize de gelen balon balığının belirli bölgeleri Japonya'da en zengin mutfaklarda bulunur. Özel aşçıları vardır. Ayda 15-20 bin dolar kazanan aşçılar. Balığın yenecek bölümünü bilirler, yenilmeyecek öldürücü bölümünü ayırırlar. Bütün bunlar varken 'bu salgın Çin'deki yarasadan kaynaklanıyor, Çinliler yüzünden oluyor' demek kadar abes ve yanlış bir şey olamaz. Bugün MERS hastalığı Suudi Arabistan topraklarında yayıldı. O hastalığın ölüm oranı çok daha yüksekti. Virüs develerden geçmişti. Bugün Afrika coğrafyasında Körfez bölgesindeki Müslüman toplumlarda deve eti yenir ve 'iyi et' olarak tanımlanır. Bizde de deve güreşlerinin ardından deve sucuğu yapılır. Hiç kimse de deveden bulaşan bir hastalık korkusunu ve endişeyi bir topluma, topluluğa mal etmez. Ben kabul etmiyorum. Kaz ciğerinin nasıl elde edildiğinin belgeselini yapsam bir sürü insan tepki gösterir ve hayatı boyunca ağzına koymaz. İstanbul'da bazı lokal pazarlar var. Örneğin, ben Siirtliyim. Siirt'te kasaplar etleri dışarıya asarlardı. Mumbarları, kelleleri ve etleri yerlere koyarlardı. Belediye müdahale etti. Daha hijyen ortam sağlandı. Şu an Çin'de de bu pazarlar yasaklandı. Bu alışkanlıktan ötürü insan topluluklarını suçlamak yerine öncelikle gerekçeli olarak bu tür şeylerin artık eskisi gibi olmadığını anlatmamız gerekiyor. 'Suçlamak' ve 'yargılamak' çok yanlış şeyler. Geçmişte yediğimiz ölçeklerdeki yemekleri yediğimizde ya gut oluyoruz ya da yüksek kolesterolden damar sertliğinden hastanelik oluyoruz. Türkiye'nin bazı bölgelerinde fazla et yemekten ötürü neler olduğunu doktorlar bilir. Gerek Trump tarafından yapılan gerekse YouTube'a yüklediğim videodaki eleştirilere baktığımda Çin'in suçlanmasına karşıyım. Umarım Çinli tıp uzmanları yaşanan salgınla ilgili olarak tıbbi açıdan aşı ile ilacın bulunmasında katkıda bulunur ve insanlık tarihinde sık olmasa bile zaman zaman ortaya çıkan bu salgınların sonlandırılmasında sorumluluklarını gerçekleştirirler. Ne kendi toplumumun ne de Uzak Doğu toplumunun yeme biçimlerinden ötürü suçlanmasını ve yargılanmasını asla kabul etmiyorum."
'Trump ve Trump gibilerin suçlaması anlamsız'
"Toplumları 'çocuk toplum' diye tanımlıyorum 'cahil' diyemiyorum çünkü cehaletin bir göstergesi yok." ifadesini kullanan Coşkun Aral, şunları aktardı: "Bilgiye ilgi duyan insan oranı azaldıkça bu tür vurdumduymazlıklar olabiliyor. Bunu Çernobil'de de görmüştük. Radyasyon görmediği için çay içen bakanımız vardı. Şu anki sağlık bakanımız hekim olduğu için çok değerli. Bilginin kaynağını bulan ortak akılla gündeme getiren ve siyasi çıkarlar gözetilmeksizin kontrol altına alma olayı yaşanıyor. Eksikler var tabii ki. Umreden dönenler, gecikmiş bir operasyondu. Bilim insanlarının ortak potada toplanmış olan bilgileri değerlendirilip basın ve iletişim kaynaklarıyla verilebilir. Çin'e bazı konularda iş düşüyor. Sonuçta gelişmekte olan bir toplum değil, gelişmiş bir toplum. Defalarca gittiğim için biliyorum. Çin'in uluslararası alandaki güvenini tazelemesi gerekiyor. Bu olayda ortak akılla belki de üniversitelerini ve bilim insanlarını çok daha hızlı şekilde harekete geçirebilirler. Suçlamaları ciddiye almasınlar, Trump ve Trump gibilerin suçlamasının hiçbir anlamı yok." YENİ MESAJ / İSTANBUL