Çiftçinin bankalara borcu artıyor
Bankaların tarım kesimine sağladığı kredi 71.6 milyar TL'ye ulaştı. Bunun 50 milyar TL'lik bölümünü kamu bankaları, 21.6 milyar TL'lik kısmını ise özel bankalar sağladı. Ancak özel bankaların verdiği kredilerde takibe düşme oranı kamu bankalarınınkinden daha fazla olması dikkat çekiyor.
03.02.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre tarım sektörüne sağlanan nakdi kredi ve çiftçinin takibe düşen kredi miktarı hızla artıyor.
BDDK verilerine göre 2004-2008 yılları arasında tarım sektöründe takibe düşen kredi miktarı 200-400 milyon TL civarında iken, bu miktar 2009-2012 yılları arasında 900 milyon-1 milyar TL, 2013-2015 yılları arasında 1.3-1.4 milyar TL, 2016 yılının 11 aylık sürecinde ise hızlı bir şekilde yükselerek 1.9 milyar TL oldu.
Tarıma verilen desteğin 3.1 milyar TL olduğu 2004 yılında bankalar tarafından sektöre sağlanan nakdi kredi miktarı 5.3 milyar TL iken, 2016 yılında tarım sektörüne verilen destek 11.5 milyar TL'ye kredi miktarı ise hızlı bir artış ile 71.6 milyar TL'ye ulaştı. 2004-2016 yıllarını kapsayan süreçte tarıma sağlanan destek sadece 3.7 kat artarken, bankaların verdiği nakdi kredi 13.5 kat, takibe düşen kredi miktarı ise 9 kat artış gösterdi.
Kamu bankaları başı çekiyor
Tarım sektörüne sağlanan kredilerde kamu bankalarının öncülük ettiği görülüyor. Sektöre 2016 yılının ilk 11 aylık bölümünde sağlanan 71.6 milyar TL'lik nakdi kredinin 50 milyar TL'lik bölümü kamu bankaları, 21.6 milyar TL'lik bölümü ise yerli özel ve yabancı bankalar tarafından temin edildi.
Öte yandan verilere göre çiftçiler kamu bankalarının dışından kullandığı kredileri geri ödemekte daha büyük mağduriyetler yaşıyor. Kamu bankalarından kullanılan kredinin takibe düşen kısmı 825 milyon TL iken, özel bankalardan kullanılan kredi miktarı çok daha düşük olmasına karşın takibe düşen miktar 1.1 milyar TL olarak gerçekleşti.
Yetkililer bu nedenle çiftçilerin özel yerli ve yabancı bankaların inisiyatiflerine bırakılmaması gerektiğini vurguluyorlar. İlgililer tarımsal destekleri yeterince artırmak yerine kredi hacimlerini yükseltmenin çiftçiyi borç batağına sürüklediğini savunuyor.
Borç batağına sürüklenen çiftçiler ise tarımsal üretimden kopuyor, bunun sonucu olarak tarlalar boş kalarak üretim olumsuz etkileniyor, tarım arazileri el değiştiriyor ve eğer bu araziler şehir merkezine yakınsa hızla betonlaşıyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre tarım sektörüne sağlanan nakdi kredi ve çiftçinin takibe düşen kredi miktarı hızla artıyor.
BDDK verilerine göre 2004-2008 yılları arasında tarım sektöründe takibe düşen kredi miktarı 200-400 milyon TL civarında iken, bu miktar 2009-2012 yılları arasında 900 milyon-1 milyar TL, 2013-2015 yılları arasında 1.3-1.4 milyar TL, 2016 yılının 11 aylık sürecinde ise hızlı bir şekilde yükselerek 1.9 milyar TL oldu.
Tarıma verilen desteğin 3.1 milyar TL olduğu 2004 yılında bankalar tarafından sektöre sağlanan nakdi kredi miktarı 5.3 milyar TL iken, 2016 yılında tarım sektörüne verilen destek 11.5 milyar TL'ye kredi miktarı ise hızlı bir artış ile 71.6 milyar TL'ye ulaştı. 2004-2016 yıllarını kapsayan süreçte tarıma sağlanan destek sadece 3.7 kat artarken, bankaların verdiği nakdi kredi 13.5 kat, takibe düşen kredi miktarı ise 9 kat artış gösterdi.
Kamu bankaları başı çekiyor
Tarım sektörüne sağlanan kredilerde kamu bankalarının öncülük ettiği görülüyor. Sektöre 2016 yılının ilk 11 aylık bölümünde sağlanan 71.6 milyar TL'lik nakdi kredinin 50 milyar TL'lik bölümü kamu bankaları, 21.6 milyar TL'lik bölümü ise yerli özel ve yabancı bankalar tarafından temin edildi.
Öte yandan verilere göre çiftçiler kamu bankalarının dışından kullandığı kredileri geri ödemekte daha büyük mağduriyetler yaşıyor. Kamu bankalarından kullanılan kredinin takibe düşen kısmı 825 milyon TL iken, özel bankalardan kullanılan kredi miktarı çok daha düşük olmasına karşın takibe düşen miktar 1.1 milyar TL olarak gerçekleşti.
Yetkililer bu nedenle çiftçilerin özel yerli ve yabancı bankaların inisiyatiflerine bırakılmaması gerektiğini vurguluyorlar. İlgililer tarımsal destekleri yeterince artırmak yerine kredi hacimlerini yükseltmenin çiftçiyi borç batağına sürüklediğini savunuyor.
Borç batağına sürüklenen çiftçiler ise tarımsal üretimden kopuyor, bunun sonucu olarak tarlalar boş kalarak üretim olumsuz etkileniyor, tarım arazileri el değiştiriyor ve eğer bu araziler şehir merkezine yakınsa hızla betonlaşıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.