Parti içi muhalefete CHP'nin politikalarını eleştirerek başlayan Kemal Derviş, CHP kurmayları tarafından 'topa' tutuldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Selvi, üstü kapalı bir biçimde Derviş'in partisinden ayrılmasını istedi
Başta 'başörtüsü yasağı' olmak üzere CHP kurmaylarının hararetle savunduğu yasakları eleştiren Kemal Derviş, 3 Kasım seçimlerinde Meclis'e girmesine vesile olan partisinde istenmeyen adam ilan edildi.
Derviş ağzındaki baklayı çıkarsın!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in "Biz Başbuğ partisi olmamalıyız" açıklamasıyla Genel Başkan Deniz Baykal'a ve tüm partililere saygısızlık yaptığını savunarak, "Herkes haddini bilmeli, ağzından çıkanı kulağı duymalıdır" dedi. Selvi, "Bu milletvekili eğer CHP'den gitmeyi kafasına koymuşsa, hiçbir milletvekiline yakışmayan üslupla konuşacağına daha dürüst davranmalıdır" diye konuştu. Selvi, açıklamasında, "Siyasal yaşamında darbeler gören ve her darbede sivilleşmenin, demokratikleşmenin savunucusu olan ve 15 gün önce yapılan kurultayda güvenoyu alan Baykal'a 'Başbuğ' yakıştırmasında bulunmanın vefasızlığın ötesinde saygısızlık" olduğunu kaydetti.
DSP ve YTP'ye
benzemeyiz
Genel Başkan Yardımcısı Selvi, CHP'nin hiçbir zaman AKP'ye ya da başka partilere benzetilemeyeceğini belirterek, "Derviş'in daha önce DSP'den ayrılanlarla kurmaya çalıştıkları partide, DSP'de ve YDH'da yaptıklarını CHP'de yapamayacağını" belirtti.
CHP'nin fikri başka
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat da yaptığı yazılı açıklamada Kemal Derviş'in "Önce türban konusunda 'dahiyane fikirlerini' anlattığını, ardından da nezaket ve saygı sınırlarını zorlayan ifadelerle Genel Başkan'a 'çekil' çağrısı yaptığını" belirtti. Özpolat, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Derviş ülkesinin gerçeklerini pek tanımıyor ama doğrusu ne yaptığını gayet iyi biliyor. Hedefte Türkiye Cumhuriyeti'nin temel harcı olan altı oku kırdırmak, CHP'nin laik, çağdaş çizgisini bozmak var. Derviş fikirlerini seslendirmekte özgürdür. Ancak o fikirlerin hiçbiri CHP'nin fikirleri değildir. Tam tersine CHP varlığını bu fikirlerle mücadele üstüne kurmuştur."
Derviş ne demişti?
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, geçtiğimiz Perşembe akşamı Demokrasi Kültürünü Geliştirme ve Yaygınlaştırma Derneği tarafından İzmir'de düzenlenen 'İmbat Toplantıları'nda yaptığı konuşmada, CHP'nin tek adam anlayışından sıyrılarak takım ruhuna yönelmesi gerektiğini söylemişti. Altı ok ve sosyal demokrasinin tartışılmasını isteyen Derviş, "Lider mutlaka önemli; ancak bir kişinin her şeyi bilmesi mümkün değil. Tek adam partisi sosyal demokratlara hiç yakışmıyor. Başbuğ partisi olmamalıyız" demişti.
Başörtüsüyle ilgili soruları da cevaplayan Derviş, 'yasaklarla hiçbir şeyin halledilemeyeceğini' söylemişti. Herkesin kendi özgür iradesiyle hareket etmesi gerektiğini kaydeden Derviş, şu görüşleri dile getirmişti: "Bir bayan özgür iradesiyle türban takıyorsa, bu kardeşimizle, arkadaşımızla bir problemimiz olmaz. Karşılıklı saygı ve özgürlük mümkündür, yasalara da saygı duyulması gerekir. Birbirimizi dışlayamayız. Düşmanca davranamayız. Yasalar çerçevesinde bunu çağdaş bir biçimde yapabilmemiz lazım. Tek kalıp insan aramak çok çağdaş değil."
Başta 'başörtüsü yasağı' olmak üzere CHP kurmaylarının hararetle savunduğu yasakları eleştiren Kemal Derviş, 3 Kasım seçimlerinde Meclis'e girmesine vesile olan partisinde istenmeyen adam ilan edildi.
Derviş ağzındaki baklayı çıkarsın!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in "Biz Başbuğ partisi olmamalıyız" açıklamasıyla Genel Başkan Deniz Baykal'a ve tüm partililere saygısızlık yaptığını savunarak, "Herkes haddini bilmeli, ağzından çıkanı kulağı duymalıdır" dedi. Selvi, "Bu milletvekili eğer CHP'den gitmeyi kafasına koymuşsa, hiçbir milletvekiline yakışmayan üslupla konuşacağına daha dürüst davranmalıdır" diye konuştu. Selvi, açıklamasında, "Siyasal yaşamında darbeler gören ve her darbede sivilleşmenin, demokratikleşmenin savunucusu olan ve 15 gün önce yapılan kurultayda güvenoyu alan Baykal'a 'Başbuğ' yakıştırmasında bulunmanın vefasızlığın ötesinde saygısızlık" olduğunu kaydetti.
DSP ve YTP'ye
benzemeyiz
Genel Başkan Yardımcısı Selvi, CHP'nin hiçbir zaman AKP'ye ya da başka partilere benzetilemeyeceğini belirterek, "Derviş'in daha önce DSP'den ayrılanlarla kurmaya çalıştıkları partide, DSP'de ve YDH'da yaptıklarını CHP'de yapamayacağını" belirtti.
CHP'nin fikri başka
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat da yaptığı yazılı açıklamada Kemal Derviş'in "Önce türban konusunda 'dahiyane fikirlerini' anlattığını, ardından da nezaket ve saygı sınırlarını zorlayan ifadelerle Genel Başkan'a 'çekil' çağrısı yaptığını" belirtti. Özpolat, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Derviş ülkesinin gerçeklerini pek tanımıyor ama doğrusu ne yaptığını gayet iyi biliyor. Hedefte Türkiye Cumhuriyeti'nin temel harcı olan altı oku kırdırmak, CHP'nin laik, çağdaş çizgisini bozmak var. Derviş fikirlerini seslendirmekte özgürdür. Ancak o fikirlerin hiçbiri CHP'nin fikirleri değildir. Tam tersine CHP varlığını bu fikirlerle mücadele üstüne kurmuştur."
Derviş ne demişti?
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, geçtiğimiz Perşembe akşamı Demokrasi Kültürünü Geliştirme ve Yaygınlaştırma Derneği tarafından İzmir'de düzenlenen 'İmbat Toplantıları'nda yaptığı konuşmada, CHP'nin tek adam anlayışından sıyrılarak takım ruhuna yönelmesi gerektiğini söylemişti. Altı ok ve sosyal demokrasinin tartışılmasını isteyen Derviş, "Lider mutlaka önemli; ancak bir kişinin her şeyi bilmesi mümkün değil. Tek adam partisi sosyal demokratlara hiç yakışmıyor. Başbuğ partisi olmamalıyız" demişti.
Başörtüsüyle ilgili soruları da cevaplayan Derviş, 'yasaklarla hiçbir şeyin halledilemeyeceğini' söylemişti. Herkesin kendi özgür iradesiyle hareket etmesi gerektiğini kaydeden Derviş, şu görüşleri dile getirmişti: "Bir bayan özgür iradesiyle türban takıyorsa, bu kardeşimizle, arkadaşımızla bir problemimiz olmaz. Karşılıklı saygı ve özgürlük mümkündür, yasalara da saygı duyulması gerekir. Birbirimizi dışlayamayız. Düşmanca davranamayız. Yasalar çerçevesinde bunu çağdaş bir biçimde yapabilmemiz lazım. Tek kalıp insan aramak çok çağdaş değil."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.