Cenevre'de ümit yok
Suriye'de başta ABD olmak üzere Batı dünyasının Türkiye ve Suudi Arabistan ile birlikte körüklediği siyasi ve insani krize çözüm bulabilmek için Cenevre'de adeta ucu açık olarak planlanan görüşmeler, Batı yanlısı muhaliflerin çok sayıda ön şart koşması nedeniyle start alamadı
29.01.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/ HABER-ANALİZ
Suriye'deki dünyanın en büyük insani krizine yol açan çatışmalara çözüm bulmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Suriye yönetimi ve muhalefet heyetleri ile ayrı ayrı yürütülmesi planlanan görüşmeler, ABD ve Türkiye'nin desteklediği muhaliflerin ön şartları nedeniyle başlayamadı. İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleşecek görüşmelerde Cuma sabahı muhalefet, talepleri kabul edilinceye dek müzakerelere katılmayacağını açıkladı.
Bu arada Suriye yönetimi, Suudi Arabistan'ın desteklediği Ceyş-ul İslam lideri Muhammed Alluş'un baş müzakereci olarak görüşmelere katılmasına itiraz etti. Bunun üzerine görüşmeler 2 Şubat Salı gününe ertelendi.
Neredeyse ucu açık
Yaklaşık 6 ay sürmesi planlanan görüşmelerde önceliğin ülke genelinde ateşkes sağlamak, IŞİD tehdidini durdurmak ve insani yardımların ulaştırılması olacağı açıklanmıştı. Katılımın alt düzeyde olacağı görüşmelerin ilk turunun iki ya da 3 hafta sürmesi, ilerleyen dönemlerde ise diploması trafiğinin artması bekleniyor. Görüşmelere katılacak taraflar netleşmemesine rağmen, basının görüşmelere olan ilgisi yoğun. Görüşmeleri takip etmek için BM dışından yaklaşık 500 medya mensubu akredite oldu. Cenevre'de daha önce Suriye konusunda Haziran 2012 ve Ocak 2014'te yapılan iki görüşmeden de olumlu sonuç alınamamıştı.
Muhalefetten şart üstüne şart!
Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Komisyonu (HCN), görüşmelere katılmak için BM'ye sundukları kuşatmaların kaldırılması, tutukluların serbest bırakılması ve insani yardımların ulaştırılması talepleri kabul edilinceye kadar görüşmelere katılmayacağını açıkladı. Suriyeli muhaliflerin kurduğu HCN Koordinatörü ve eski Suriye Başbakanı Riyad Hicab, Perşembe akşamı CNN International'da yaptığı açıklamada, "Başarısızlığa mahkûm konuşmalar yapmaya gitmek istemiyoruz. Gidip müzakerelere katılmak istiyoruz fakat uluslararası toplumun yükümlülüklerine uygun şekilde davranması gerekiyor" demişti. Suriye yönetimi heyetini ise Cenevre'de Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar el-Caferi temsil ediyor.
Görüşmelerin temeli
Görüşmelerin gündemini geçen yıl 14 Kasım'da Viyana'da belirlenen 18 Aralık'ta BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye ilişkin 2254 no'lu karar tasarısında kabul edilen yol haritasının hayata geçirilmesi oluşturuyor. Buna göre, Suriyelilerin öncülüğünde ilk 6 ay içinde yani Haziran 2016'ya kadar tarafların müzakereleri sonuçlandırıp geçiş hükümeti kurması, bu esnada sahada ateşkes sağlanması öngörülüyor. Buna müteakip 12 ay içinde de yeni anayasa hazırlanması ve adil bir seçim düzenlenmesi amaçlanıyor. Suriye'de beşinci yılına giren iç savaşın bitirilmesine yönelik ilk adım 30 Haziran 2012'deki Cenevre-1 görüşmeleriyle atılmış ancak görüşmeler sonucu ortaya çıkan Cenevre Bildirisi hayata geçirilememişti. Cenevre görüşmelerinde tarafların uzlaşamaması durumunda sürecin IŞİD'e yarayacağı belirtiliyor.
PYD resmen yok ama lideri Cenevre'de
Davetiye gönderilmeyen terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD ise müzakerelere resmen katılamıyor. PYD'nin müzakerelerde BM tarafından herhangi şekilde resmi muhatap kabul edilmesi mümkün görülmüyor. PYD lideri Salih Müslim ve heyeti, bu amaçla Cenevre'de bazı ikili görüşmeler yapmaya çalışıyor. Rusya, PYD'yi muhalif örgüt olarak kabul ettirmeye çalışırken, Türkiye ise PYD görüşmelere katılacaksa Esad yönetiminin yanında yer alması gerektiğini savunuyor.
Tarafların mücadele alanı gibi
BM'nin rejim ve muhalefet heyeti ile ayrı gerçekleştireceği görüşmelerde üçüncü taraflar doğrudan söz sahibi olmayacak ancak Türkiye'nin de üyesi olduğu Uluslararası Suriye Destek Grubu 17 ülke ile Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği temsilcileri ise görüşmelerde kolaylaştırıcı sıfatıyla hazır bulunacak. Söz konusu ülkeler Türkiye, ABD, Suudi Arabistan, Katar, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin, Mısır, İran, Irak, İtalya, Ürdün, Lübnan, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşuyor. Süreçte etkin temel uluslararası aktörler ABD, Rusya, Fransa, İran, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye olarak öne çıkıyor. Görüşmelerde Türkiye'yi Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Can Dizdar temsil edecek.
Suriye'deki dünyanın en büyük insani krizine yol açan çatışmalara çözüm bulmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Suriye yönetimi ve muhalefet heyetleri ile ayrı ayrı yürütülmesi planlanan görüşmeler, ABD ve Türkiye'nin desteklediği muhaliflerin ön şartları nedeniyle başlayamadı. İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleşecek görüşmelerde Cuma sabahı muhalefet, talepleri kabul edilinceye dek müzakerelere katılmayacağını açıkladı.
Bu arada Suriye yönetimi, Suudi Arabistan'ın desteklediği Ceyş-ul İslam lideri Muhammed Alluş'un baş müzakereci olarak görüşmelere katılmasına itiraz etti. Bunun üzerine görüşmeler 2 Şubat Salı gününe ertelendi.
Neredeyse ucu açık
Yaklaşık 6 ay sürmesi planlanan görüşmelerde önceliğin ülke genelinde ateşkes sağlamak, IŞİD tehdidini durdurmak ve insani yardımların ulaştırılması olacağı açıklanmıştı. Katılımın alt düzeyde olacağı görüşmelerin ilk turunun iki ya da 3 hafta sürmesi, ilerleyen dönemlerde ise diploması trafiğinin artması bekleniyor. Görüşmelere katılacak taraflar netleşmemesine rağmen, basının görüşmelere olan ilgisi yoğun. Görüşmeleri takip etmek için BM dışından yaklaşık 500 medya mensubu akredite oldu. Cenevre'de daha önce Suriye konusunda Haziran 2012 ve Ocak 2014'te yapılan iki görüşmeden de olumlu sonuç alınamamıştı.
Muhalefetten şart üstüne şart!
Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Komisyonu (HCN), görüşmelere katılmak için BM'ye sundukları kuşatmaların kaldırılması, tutukluların serbest bırakılması ve insani yardımların ulaştırılması talepleri kabul edilinceye kadar görüşmelere katılmayacağını açıkladı. Suriyeli muhaliflerin kurduğu HCN Koordinatörü ve eski Suriye Başbakanı Riyad Hicab, Perşembe akşamı CNN International'da yaptığı açıklamada, "Başarısızlığa mahkûm konuşmalar yapmaya gitmek istemiyoruz. Gidip müzakerelere katılmak istiyoruz fakat uluslararası toplumun yükümlülüklerine uygun şekilde davranması gerekiyor" demişti. Suriye yönetimi heyetini ise Cenevre'de Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar el-Caferi temsil ediyor.
Görüşmelerin temeli
Görüşmelerin gündemini geçen yıl 14 Kasım'da Viyana'da belirlenen 18 Aralık'ta BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye ilişkin 2254 no'lu karar tasarısında kabul edilen yol haritasının hayata geçirilmesi oluşturuyor. Buna göre, Suriyelilerin öncülüğünde ilk 6 ay içinde yani Haziran 2016'ya kadar tarafların müzakereleri sonuçlandırıp geçiş hükümeti kurması, bu esnada sahada ateşkes sağlanması öngörülüyor. Buna müteakip 12 ay içinde de yeni anayasa hazırlanması ve adil bir seçim düzenlenmesi amaçlanıyor. Suriye'de beşinci yılına giren iç savaşın bitirilmesine yönelik ilk adım 30 Haziran 2012'deki Cenevre-1 görüşmeleriyle atılmış ancak görüşmeler sonucu ortaya çıkan Cenevre Bildirisi hayata geçirilememişti. Cenevre görüşmelerinde tarafların uzlaşamaması durumunda sürecin IŞİD'e yarayacağı belirtiliyor.
PYD resmen yok ama lideri Cenevre'de
Davetiye gönderilmeyen terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD ise müzakerelere resmen katılamıyor. PYD'nin müzakerelerde BM tarafından herhangi şekilde resmi muhatap kabul edilmesi mümkün görülmüyor. PYD lideri Salih Müslim ve heyeti, bu amaçla Cenevre'de bazı ikili görüşmeler yapmaya çalışıyor. Rusya, PYD'yi muhalif örgüt olarak kabul ettirmeye çalışırken, Türkiye ise PYD görüşmelere katılacaksa Esad yönetiminin yanında yer alması gerektiğini savunuyor.
Tarafların mücadele alanı gibi
BM'nin rejim ve muhalefet heyeti ile ayrı gerçekleştireceği görüşmelerde üçüncü taraflar doğrudan söz sahibi olmayacak ancak Türkiye'nin de üyesi olduğu Uluslararası Suriye Destek Grubu 17 ülke ile Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği temsilcileri ise görüşmelerde kolaylaştırıcı sıfatıyla hazır bulunacak. Söz konusu ülkeler Türkiye, ABD, Suudi Arabistan, Katar, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin, Mısır, İran, Irak, İtalya, Ürdün, Lübnan, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşuyor. Süreçte etkin temel uluslararası aktörler ABD, Rusya, Fransa, İran, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye olarak öne çıkıyor. Görüşmelerde Türkiye'yi Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Can Dizdar temsil edecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.