Cenaze namazı ölen için şefaattir
Cenaze namazının hikmeti hakkında denir ki: "Ölen kimse için şefaat ve Allah'tan ise mağfiret ve rahmet istemek içindir. Çünkü insanın bu andan daha fazla şefaat ve Allah'tan mağfiret dilemeye ihtiyacı olduğu bir başka zaman yoktur"
07.07.2017 00:00:00
Abdulvahid bin Muhammed bin Ubdus Nişaburî (el-Attar Nişaburî) 352 yılının Şâban ayında Fazl bin Şâzan'dan naklederek şöyle dediğini söylüyor:
"Neden namazlar yolculukta seferi kılınmaktadır, diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
İnsanlara ilk kez asıl farz olan namaz, on rekâttır. Yedi rekâtı ise sonradan fazlalaştırıldı. Allah fazlalaştırdığı bu yedi rekâtı yolculukta, zorluk nedeni, kendi işleri ile uğraşmasından dolayı, hareket edip istirahat için durak yerlerinde beklemesi, yolculuk etmesi, yaşantı gereği olan şeylerden onu alıkoymaması için azaltarak kolaylık göstermiştir. Namazların seferi kılınması Allah'ın bir rahmet ve lutfudur. Ama akşam namazı seferi kılınmaz. Çünkü o aslında azaltılarak seferi olmuştur.
'Hangi sebepten dolayı namazın seferi olabilmesi sekiz fersahtır da neden az veya çok değildir?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Çünkü sekiz fersah, herkes için kafile, yaya, eşya taşıyanlar dahi bu mesafeyi bir günde gidebilirler. Bundan dolayı seferi mesafesi bir günlük yol miktarı olmasaydı, bir yıllık yol mesafesi kadar dahi olmayacaktı. Çünkü bugünden sonra gelecek bütün günler de aynıdır. Dolayısıyla bugünkü gün sayılmazsa (vacip olmazsa) benzeri olan diğer günler de sayılmayacaktır. Oysa birbirlerine benzeyip aralarında da bir fark yoktur.
'Yolculuklar (hızlı ve yavaş olmak üzere) farklıdırlar. Öyleyse neden seferi sayılması bir günde sekiz fersah gidilen yola karar verilmiştir?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Bu, develerin ve kâfilelerin gitmiş olduğu yoldur. Dolayısıyla deve sahipleri ve kervanlar o yolu bir günde gitmektedirler.
'Hasta ve yolcu için neden gece namazının gecenin ilk vaktinde (erken) kılınması caizdir?' diye sorulacak olursa, şöyle cevap verilir:
Uğraşısı, zaaflığı ve acizliğinden dolayıdır (bu durumda nasıl namazı yerine getirebilir). Hasta, istirahat döneminde dinlenmeye ihtiyaç duyar. Yolcu ise işi yolculuk, vesile ve yoluyla meşguldür.
'Neden ölen kimseye namaz (cenaze namazı) kılınması emredildi?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Ölen kimse için şefaat ve Allah'tan ise mağfiret ve rahmet istemek içindir. Çünkü insanın bu andan daha fazla şefaat ve Allah'tan mağfiret dilemeye ihtiyacı olduğu bir başka zaman yoktur.
'Neden cenaze namazında rükû ve secde yoktur?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Bu namazla, ölü sahip olduklarını arkada bırakan, kendinden önce gönderdiğine ise ihtiyacı olan kula şefaat edilmesini istemek içindir.
'Ölen kimsenin neden gusledilmesi emredilmiştir?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
İnsan öldüğü zaman necaset, afet, rahatsızlık (pislik) onun cesedi üzerinde kalmaktadır. Allah, kendisiyle dost olacak ve temas kuracak pak ve temiz meleklerle karşılaştığı zaman onun da temiz olmasını ve meleklerin temiz bir halde onu Allah'a götürmesini istemektedir. Her ölen insanda cenabet hali oluşur. Bu yüzden de gusledilmesi vacip olmaktadır."
OKAN EGESEL
"Neden namazlar yolculukta seferi kılınmaktadır, diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
İnsanlara ilk kez asıl farz olan namaz, on rekâttır. Yedi rekâtı ise sonradan fazlalaştırıldı. Allah fazlalaştırdığı bu yedi rekâtı yolculukta, zorluk nedeni, kendi işleri ile uğraşmasından dolayı, hareket edip istirahat için durak yerlerinde beklemesi, yolculuk etmesi, yaşantı gereği olan şeylerden onu alıkoymaması için azaltarak kolaylık göstermiştir. Namazların seferi kılınması Allah'ın bir rahmet ve lutfudur. Ama akşam namazı seferi kılınmaz. Çünkü o aslında azaltılarak seferi olmuştur.
'Hangi sebepten dolayı namazın seferi olabilmesi sekiz fersahtır da neden az veya çok değildir?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Çünkü sekiz fersah, herkes için kafile, yaya, eşya taşıyanlar dahi bu mesafeyi bir günde gidebilirler. Bundan dolayı seferi mesafesi bir günlük yol miktarı olmasaydı, bir yıllık yol mesafesi kadar dahi olmayacaktı. Çünkü bugünden sonra gelecek bütün günler de aynıdır. Dolayısıyla bugünkü gün sayılmazsa (vacip olmazsa) benzeri olan diğer günler de sayılmayacaktır. Oysa birbirlerine benzeyip aralarında da bir fark yoktur.
'Yolculuklar (hızlı ve yavaş olmak üzere) farklıdırlar. Öyleyse neden seferi sayılması bir günde sekiz fersah gidilen yola karar verilmiştir?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Bu, develerin ve kâfilelerin gitmiş olduğu yoldur. Dolayısıyla deve sahipleri ve kervanlar o yolu bir günde gitmektedirler.
'Hasta ve yolcu için neden gece namazının gecenin ilk vaktinde (erken) kılınması caizdir?' diye sorulacak olursa, şöyle cevap verilir:
Uğraşısı, zaaflığı ve acizliğinden dolayıdır (bu durumda nasıl namazı yerine getirebilir). Hasta, istirahat döneminde dinlenmeye ihtiyaç duyar. Yolcu ise işi yolculuk, vesile ve yoluyla meşguldür.
'Neden ölen kimseye namaz (cenaze namazı) kılınması emredildi?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Ölen kimse için şefaat ve Allah'tan ise mağfiret ve rahmet istemek içindir. Çünkü insanın bu andan daha fazla şefaat ve Allah'tan mağfiret dilemeye ihtiyacı olduğu bir başka zaman yoktur.
'Neden cenaze namazında rükû ve secde yoktur?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
Bu namazla, ölü sahip olduklarını arkada bırakan, kendinden önce gönderdiğine ise ihtiyacı olan kula şefaat edilmesini istemek içindir.
'Ölen kimsenin neden gusledilmesi emredilmiştir?' diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir:
İnsan öldüğü zaman necaset, afet, rahatsızlık (pislik) onun cesedi üzerinde kalmaktadır. Allah, kendisiyle dost olacak ve temas kuracak pak ve temiz meleklerle karşılaştığı zaman onun da temiz olmasını ve meleklerin temiz bir halde onu Allah'a götürmesini istemektedir. Her ölen insanda cenabet hali oluşur. Bu yüzden de gusledilmesi vacip olmaktadır."
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.