Can Azerbaycan'ı atış poligonuna çeviren misyonerler, en az 5 bin kişiyi Hıristiyan yaptılar. Bununla da yetinmeyen misyonerler siyasi partilere ve Azeri ordusuna da pençe attılar
1989 yılında Doğu Bloku'nu saran 'devrim rüzgarları' neticesinde 1991 yılında dağılan Sovyet imparatorluğunun baskısından sıyrılan Türk Cumhuriyetleri, şimdilerde sıkı bir misyonerlik markajıyla boğuşuyor. 22-23 Mayıs'ta dünyadaki tek din devletinin ruhani lideri, geçtiğimiz yıl sonunda Ermenistan'a yaptığı ziyaretle Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal altında tutan Ermenilerin sırtını sıvazlayan ölümün eşiğindeki Papa 2. Jean Paul'un Azerbaycan'ı ziyaret etmesi bu doğrultuda manidar bir girişimdi. Asıl adı Karel Woytyla olan Polonyalı Papa'nın Doğu Bloku'nun çözülmesine önemli katkı yaptığı tüm siyasi çevrelerce kabul edilmektedir. Papa'nın bu çerçevede ABD Merkezi Haberalma teşkilatı (CIA) ile işbirliği yaptığı konusunda kitaplar bile yazılmıştır.
Papa, Azerbaycan'ı ziyaret ederek komünizmin bölgede yol açtığı "inanç boşluğu"nun Hıristiyanlık ile doldurulacağının öncü işaretlerini verdi. Aslında 1992-2002 yılları arasındaki 10 yıllık sürede, bir başka deyişle Papa'nın ziyaretinden önceki 10 yıllık süreçte "onbinlerce Azerbaycanlı kardeşimiz" misyonerlerin pençesine düştü. 1993 yılında yayınlanan Protestan misyonerlerin el kitabı konumundaki "Operations World" adlı kitaba göre, Azerbaycan'da 2 bin kişi Hıristiyanlığı seçmişti. Can Azerbaycan'da 1993'ten bu yana kaç kişinin misyonerlerin ayartması sonucunda din değiştirdiği konusunda ise elimizde somut bilgi yok ancak bu sayının 10 bini aştığı konusunda yaygın kanaat var.
Misyonerler Azerbaycan'da da standart taktikleri uyguluyorlar: Zeki çocuklara Batı'daki misyoner bağlantılı üniversitelerden burslar sağlıyorlar, fakirlere yiyecek ve giyecek yardımında bulunuyorlar vesaire...
RECEP BAHAR'IN ANALİZ'İ İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ...
1989 yılında Doğu Bloku'nu saran 'devrim rüzgarları' neticesinde 1991 yılında dağılan Sovyet imparatorluğunun baskısından sıyrılan Türk Cumhuriyetleri, şimdilerde sıkı bir misyonerlik markajıyla boğuşuyor. 22-23 Mayıs'ta dünyadaki tek din devletinin ruhani lideri, geçtiğimiz yıl sonunda Ermenistan'a yaptığı ziyaretle Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal altında tutan Ermenilerin sırtını sıvazlayan ölümün eşiğindeki Papa 2. Jean Paul'un Azerbaycan'ı ziyaret etmesi bu doğrultuda manidar bir girişimdi. Asıl adı Karel Woytyla olan Polonyalı Papa'nın Doğu Bloku'nun çözülmesine önemli katkı yaptığı tüm siyasi çevrelerce kabul edilmektedir. Papa'nın bu çerçevede ABD Merkezi Haberalma teşkilatı (CIA) ile işbirliği yaptığı konusunda kitaplar bile yazılmıştır.
Papa, Azerbaycan'ı ziyaret ederek komünizmin bölgede yol açtığı "inanç boşluğu"nun Hıristiyanlık ile doldurulacağının öncü işaretlerini verdi. Aslında 1992-2002 yılları arasındaki 10 yıllık sürede, bir başka deyişle Papa'nın ziyaretinden önceki 10 yıllık süreçte "onbinlerce Azerbaycanlı kardeşimiz" misyonerlerin pençesine düştü. 1993 yılında yayınlanan Protestan misyonerlerin el kitabı konumundaki "Operations World" adlı kitaba göre, Azerbaycan'da 2 bin kişi Hıristiyanlığı seçmişti. Can Azerbaycan'da 1993'ten bu yana kaç kişinin misyonerlerin ayartması sonucunda din değiştirdiği konusunda ise elimizde somut bilgi yok ancak bu sayının 10 bini aştığı konusunda yaygın kanaat var.
Misyonerler Azerbaycan'da da standart taktikleri uyguluyorlar: Zeki çocuklara Batı'daki misyoner bağlantılı üniversitelerden burslar sağlıyorlar, fakirlere yiyecek ve giyecek yardımında bulunuyorlar vesaire...
RECEP BAHAR'IN ANALİZ'İ İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.