Buhari, İmam Cafer’den tek bir hadis bile rivayet etmedi
Ehl-i Sünnet mektebi izleyicileri Resulüllah’ın ashabının tamamını adil bilmekte, Ehl-i Beyt mektebi izleyicileri ise, dinî öğretileri Hz. Ali’nin düşmanlarından olan râvilerden ister sahabeden, ister tabiinden, ister tabiinin öğrencilerinden veya diğer tabakalardan olsun almamaktalar
14.12.2022 20:13:00





"Ehl-i Beyt mektebi izleyicileri, Resulullah'tan sonra dinî öğretilerini on iki Ehl-i Beyt imamından, Ehl-i Sünnet izleyicileri ise bu öğretiyi hiçbir fark gözetmeksizin Resulüllah'ın ashabından almışlardır.
Ehl-i Sünnet mektebi izleyicileri Resulüllah'ın ashabının tamamını adil bilmekte, Ehl-i Beyt mektebi izleyicileri ise, dinî öğretileri Hz. Ali'nin düşmanlarından olan râvilerden ister sahabeden, ister tabiinden, ister tabiinin öğrencilerinden veya diğer tabakalardan olsun almamaktalar.
Oysa Buhari, Ehl-i Beyt imamları izleyicilerinden binlerce muhaddisin kendisinden binlerce hadis rivayet ettiği Ehl-i Beyt mektebi imamlarının altıncısı Caferi Sâdık'tan bir tek rivayet bile nakletmemiştir.
Oysa Harici İmran b. Hittan'dan Buhari, Ebu Davud ve Nesei kendi sahihlerinde hadis rivayet etmişlerdir.
Bakınız, bu eserlerde kendisinden hadis rivayet edilen İmran b. Hattan, Hz. Ali'yi öldüren Abdullah ibn-i Mülcem'in bu davranışını nasıl da övmektedir:
"Bu takvalı birinden öyle bir vuruştur ki
Bununla ancak Arş'ın sahibinin rızasını istedi.
Anlatarak öveceğim onu her an, sayacağım
Allah'ın katında varlıklar içinde terazisi en ağır olan."
Öte yandan Nesei kendi Sahih'inde İmam Hüseyin'in katili Ömer b. Sa'd'dan rivayetlere yer vermektedir. Oysa rical alimleri onun hakkında şöyle yazmaktadır:
"O, doğru konuşan bir kimseydi. Fakat Hüseyin b. Ali'yi öldüren orduya komutanlık yaptığı için halk ondan nefret etmektedir."
Ehl-i Beyt mektebi izleyicileri ise bu zata lanet yağdırmaktadır.
İki mektebin Hicret'in birinci asrında Resulüllah'ın hadislerinin yazılması konusundaki tutumu
Halifeler, Resulüllah'ın hadislerinin yazılmasını ve yayılmasını önlerken Ehl-i Beyt mektebi izleyicileri buna karşı çıkmış ve hadisleri yaymak için çok ciddi bir faaliyet başlatmışlardır.
Bu iki hareket, Resulüllah'ın hayatının son anlarında yanındakilere dönerek "Bana bir kağıt getirin de Benden sonra asla sapmayasınız diye size bir şey yazayım" buyurması üzerine "Resulullah sayıklıyor" dedikleri andan itibaren baş gösterdi.
Buhari, İbn-i Abbas'tan rivayet ettiği hadiste bu sözü kimin söylediğini açıklıyor:
"Resulüllah'ın ölüm vakti gelip çatınca, aralarında Ömer b. Hattab'ın da olduğu birkaç kişi Resulüllah'ın evinde olduğu bir sırada, 'Gelin, Benden sonra asla sapmamanız için size bir şey yazayım' buyurdu.
Ömer, 'Resulüllah'ı ağrı kuşatmış, sizin yanınızda Allah'ın Kitabı var, Allah'ın Kitabı bize yeter!' dedi.
Ömer'in bu sözü üzerine Resulüllah'ın emrini yerine getirme konusunda orada bulunanlar arasında ihtilaf yaşandı.
Bazıları Ömer'in sözünü desteklediler. Sesler yükselmeye başladı. Ve kimin ne dediğinin anlaşılmadığı bir ortam oluştu.
Bunun üzerine Resulüllah, 'Dışarı çıkın, Benim yanımda birbirinize bağırmanız yakışmaz' buyurdu."
Hz. Ömer'in kendisi olayı şöyle anlatıyor: "Biz, Resulüllah'ın yanında oturmuştuk. Kadınlarla aramızda bir perde vardı. O sırada Resulullah şöyle buyurdu:
"Benden sonra asla sapmayasınız diye size bir şey yazmam için Bana kağıt kalem hazırlayın.'
Resulüllah'ın eşleri, 'Resulüllah'ın emrini yerine getirin' dediler. Ben karşı çıkıp şöyle dedim:
'Siz konuşmasanız daha iyi olur. Siz, Resulüllah'ın eşleri, O hasta olunca gözünüzden yaş çıkması için gözlerinizi sıkar fakat O iyileşir iyileşmez yakasını tutarsınız.'
Bunun üzerine Resulullah, 'Onlar, sizden daha iyidir' buyurdu."
Bazı rivayetlerden onların bu olaydan çok önce Resulüllah hayattayken hadislerin yazılmasını engelledikleri anlaşılmaktadır. Abdullah b. Amr b. As şöyle diyor:
"Ben Resulüllah'tan duyduğum her şeyi yazıyordum. Kureyş Muhacirleri beni bu işten alıkoyarak dediler ki 'Sen Resulullah'tan duyduğun her şeyi yazıyorsun. Oysa Resulullah da bir beşerdir. Öfkelendiği ve sevindiği zaman konuşmaktadır.'
Onların bu sözünden sonra artık bir şey yazmadım. Ve konuyu Resulüllah'a aktardım. Parmağıyla mübarek dudağına işaret ederek şöyle buyurdu: Yaz. Vallahi ondan haktan başka bir şey çıkmaz."
Kureyş Muhacirleri Abdullah b. Amr b. As'la aralarında geçen konuşmada, bu tutumlarının nedenini dile getirmişlerdir.
Aslında onlar, Abdullah'ın bir veya birkaç kişi hakkında Resulüllah'ın hoşnutluğunu veya öfke ve nefretini açıklayan bir hadisi rivayet etmesinden endişeleniyorlardı. (Kaynaklar ve geniş bilgi için bakınız Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri)
Ehl-i Sünnet mektebi izleyicileri Resulüllah'ın ashabının tamamını adil bilmekte, Ehl-i Beyt mektebi izleyicileri ise, dinî öğretileri Hz. Ali'nin düşmanlarından olan râvilerden ister sahabeden, ister tabiinden, ister tabiinin öğrencilerinden veya diğer tabakalardan olsun almamaktalar.
Oysa Buhari, Ehl-i Beyt imamları izleyicilerinden binlerce muhaddisin kendisinden binlerce hadis rivayet ettiği Ehl-i Beyt mektebi imamlarının altıncısı Caferi Sâdık'tan bir tek rivayet bile nakletmemiştir.
Oysa Harici İmran b. Hittan'dan Buhari, Ebu Davud ve Nesei kendi sahihlerinde hadis rivayet etmişlerdir.
Bakınız, bu eserlerde kendisinden hadis rivayet edilen İmran b. Hattan, Hz. Ali'yi öldüren Abdullah ibn-i Mülcem'in bu davranışını nasıl da övmektedir:
"Bu takvalı birinden öyle bir vuruştur ki
Bununla ancak Arş'ın sahibinin rızasını istedi.
Anlatarak öveceğim onu her an, sayacağım
Allah'ın katında varlıklar içinde terazisi en ağır olan."
Öte yandan Nesei kendi Sahih'inde İmam Hüseyin'in katili Ömer b. Sa'd'dan rivayetlere yer vermektedir. Oysa rical alimleri onun hakkında şöyle yazmaktadır:
"O, doğru konuşan bir kimseydi. Fakat Hüseyin b. Ali'yi öldüren orduya komutanlık yaptığı için halk ondan nefret etmektedir."
Ehl-i Beyt mektebi izleyicileri ise bu zata lanet yağdırmaktadır.
İki mektebin Hicret'in birinci asrında Resulüllah'ın hadislerinin yazılması konusundaki tutumu
Halifeler, Resulüllah'ın hadislerinin yazılmasını ve yayılmasını önlerken Ehl-i Beyt mektebi izleyicileri buna karşı çıkmış ve hadisleri yaymak için çok ciddi bir faaliyet başlatmışlardır.
Bu iki hareket, Resulüllah'ın hayatının son anlarında yanındakilere dönerek "Bana bir kağıt getirin de Benden sonra asla sapmayasınız diye size bir şey yazayım" buyurması üzerine "Resulullah sayıklıyor" dedikleri andan itibaren baş gösterdi.
Buhari, İbn-i Abbas'tan rivayet ettiği hadiste bu sözü kimin söylediğini açıklıyor:
"Resulüllah'ın ölüm vakti gelip çatınca, aralarında Ömer b. Hattab'ın da olduğu birkaç kişi Resulüllah'ın evinde olduğu bir sırada, 'Gelin, Benden sonra asla sapmamanız için size bir şey yazayım' buyurdu.
Ömer, 'Resulüllah'ı ağrı kuşatmış, sizin yanınızda Allah'ın Kitabı var, Allah'ın Kitabı bize yeter!' dedi.
Ömer'in bu sözü üzerine Resulüllah'ın emrini yerine getirme konusunda orada bulunanlar arasında ihtilaf yaşandı.
Bazıları Ömer'in sözünü desteklediler. Sesler yükselmeye başladı. Ve kimin ne dediğinin anlaşılmadığı bir ortam oluştu.
Bunun üzerine Resulüllah, 'Dışarı çıkın, Benim yanımda birbirinize bağırmanız yakışmaz' buyurdu."
Hz. Ömer'in kendisi olayı şöyle anlatıyor: "Biz, Resulüllah'ın yanında oturmuştuk. Kadınlarla aramızda bir perde vardı. O sırada Resulullah şöyle buyurdu:
"Benden sonra asla sapmayasınız diye size bir şey yazmam için Bana kağıt kalem hazırlayın.'
Resulüllah'ın eşleri, 'Resulüllah'ın emrini yerine getirin' dediler. Ben karşı çıkıp şöyle dedim:
'Siz konuşmasanız daha iyi olur. Siz, Resulüllah'ın eşleri, O hasta olunca gözünüzden yaş çıkması için gözlerinizi sıkar fakat O iyileşir iyileşmez yakasını tutarsınız.'
Bunun üzerine Resulullah, 'Onlar, sizden daha iyidir' buyurdu."
Bazı rivayetlerden onların bu olaydan çok önce Resulüllah hayattayken hadislerin yazılmasını engelledikleri anlaşılmaktadır. Abdullah b. Amr b. As şöyle diyor:
"Ben Resulüllah'tan duyduğum her şeyi yazıyordum. Kureyş Muhacirleri beni bu işten alıkoyarak dediler ki 'Sen Resulullah'tan duyduğun her şeyi yazıyorsun. Oysa Resulullah da bir beşerdir. Öfkelendiği ve sevindiği zaman konuşmaktadır.'
Onların bu sözünden sonra artık bir şey yazmadım. Ve konuyu Resulüllah'a aktardım. Parmağıyla mübarek dudağına işaret ederek şöyle buyurdu: Yaz. Vallahi ondan haktan başka bir şey çıkmaz."
Kureyş Muhacirleri Abdullah b. Amr b. As'la aralarında geçen konuşmada, bu tutumlarının nedenini dile getirmişlerdir.
Aslında onlar, Abdullah'ın bir veya birkaç kişi hakkında Resulüllah'ın hoşnutluğunu veya öfke ve nefretini açıklayan bir hadisi rivayet etmesinden endişeleniyorlardı. (Kaynaklar ve geniş bilgi için bakınız Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.