Buğdayda geri kaldık
Anavatanı Anadolu toprakları olan buğdaydaki gerileme dikkat çekiyor. Son 22 yılda Türkiye'nin buğday ekim alanı toplamı 2.1 milyon hektar düşerek 9.8 milyon hektardan 7.7 milyon hektarın altına geriledi
10.07.2017 00:00:00
HABER MERKEZİ
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Anadolu'nun en önemli ürününün buğday olduğunu, Hollanda'nın iki katı alanda bu yıl 21.8 milyon ton buğday üretileceğini bildirerek, "2016 yılında üretim değeri dolar bazında 5.7 milyar doları bulan buğdayda, ihracat gelirimiz de buğday ve buğday ürünleri bazında 2.5 milyar doları aşıyor" dedi. Bayraktar, buğday kadar önemli bir ürünün kendi haline bırakılamayacağını, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO), acilen devreye girmesi, çiftçinin dostu olduğunu göstermesi, enflasyon farkı, üretici karı ve refah payını dikkate alan bir müdahale alım fiyatı açıklaması ve üreticinin alın terinin karşılığını vermesi gerektiğini belirtti. Birinci tahmin verilerine göre buğday üretiminin 21.8 milyon tonu bulacağını bildiren Bayraktar, "geçen yıl 20.6 milyon ton buğday üretmiştik. Bu yıl yüzde 5.8'lik artışla 21.8 milyon tonluk üretim miktarını yakalayabiliriz" dedi.
'Üretici alın terinin karşılığını almalı'
Buğdayda diğer önemli bir konunun da müdahale alım fiyatı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "Milyonlarca çiftçimiz, buğday ve arpadan geçimini sağlıyor. Üreticimiz yaptığı masrafın, verdiği emeğin, döktüğü alın terinin karşılığını almalıdır. Tarım yapılabilir 23.8 milyon hektarlık alanın yarıya yakını tahıla, toplam tahıl alanlarının da üçte ikisi buğdaya ayrılıyor. Ülkemizde en yaygın ekilen ürün buğday ve arpadır.
Buğday ekimi yapan çiftçi sayımız 1 milyonu aşıyor. Ülkemiz, un, bulgur ihracatında dünya birincisi, makarna ihracatında İtalya'nın ardından ikinci, kek, pasta ve bisküvi ihracatında ise onuncu sırada. 2016 yılında 3.5 milyon ton un ihraç ettik, 1 milyar 78.2 milyon dolar döviz geliri elde ettik. 111.8 milyon dolarlık 278 bin ton bulgur ihraç ediyoruz. 831 bin tonluk makarna ihraç ediyor ve 422 milyon dolar gelir elde ediyoruz. Pasta, kek, bisküvi ihracatımız 408 bin tonu, ihracat gelirimiz 886.1 milyon doları buluyor. Toplam buğday mamulleri ihracatımız 5 milyon 90 bin ton, ihracat gelirimiz de 2 milyar 515 milyon dolar."
Buğday ekim alanları geriledi
Buğdayın öneminin bilincinde hareket edilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, "1994 yılından bu yana yüzde 21.7 oranında azalarak 9.8 milyon hektardan 2016 yılında 7.7 milyon hektarın altına inen buğday ekim alanlarını yeniden artırmalıyız. Mevcut verimle 1994 yılındaki ekim alanı olan 9.8 milyon hektar alanda üretim yapılsa, hasat edilen buğday en az 6 milyon ton artacaktı. 27.8 milyon ton dolaylarında bir ürün elde edilecekti. ABD, Kanada, Rusya, Avustralya, Fransa buğday ürünleri dışında sadece buğday ihracatından milyarlarca dolar kazanıyor.
ABD 5.4, Kanada 4.5, Rusya 4.2, Avustralya 3.6, Fransa 3.4 milyar dolarlık buğday ihraç ediyor. Bu ülkelerin yıllık buğday ihracatları 16 milyon ile 25 milyon ton arasında değişiyor. Türkiye de buğday üretimini, verimi artırarak 30 milyon tona rahatlıkla çıkarabilir. Büyük bir ihracatçı olur" dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Anadolu'nun en önemli ürününün buğday olduğunu, Hollanda'nın iki katı alanda bu yıl 21.8 milyon ton buğday üretileceğini bildirerek, "2016 yılında üretim değeri dolar bazında 5.7 milyar doları bulan buğdayda, ihracat gelirimiz de buğday ve buğday ürünleri bazında 2.5 milyar doları aşıyor" dedi. Bayraktar, buğday kadar önemli bir ürünün kendi haline bırakılamayacağını, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO), acilen devreye girmesi, çiftçinin dostu olduğunu göstermesi, enflasyon farkı, üretici karı ve refah payını dikkate alan bir müdahale alım fiyatı açıklaması ve üreticinin alın terinin karşılığını vermesi gerektiğini belirtti. Birinci tahmin verilerine göre buğday üretiminin 21.8 milyon tonu bulacağını bildiren Bayraktar, "geçen yıl 20.6 milyon ton buğday üretmiştik. Bu yıl yüzde 5.8'lik artışla 21.8 milyon tonluk üretim miktarını yakalayabiliriz" dedi.
'Üretici alın terinin karşılığını almalı'
Buğdayda diğer önemli bir konunun da müdahale alım fiyatı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "Milyonlarca çiftçimiz, buğday ve arpadan geçimini sağlıyor. Üreticimiz yaptığı masrafın, verdiği emeğin, döktüğü alın terinin karşılığını almalıdır. Tarım yapılabilir 23.8 milyon hektarlık alanın yarıya yakını tahıla, toplam tahıl alanlarının da üçte ikisi buğdaya ayrılıyor. Ülkemizde en yaygın ekilen ürün buğday ve arpadır.
Buğday ekimi yapan çiftçi sayımız 1 milyonu aşıyor. Ülkemiz, un, bulgur ihracatında dünya birincisi, makarna ihracatında İtalya'nın ardından ikinci, kek, pasta ve bisküvi ihracatında ise onuncu sırada. 2016 yılında 3.5 milyon ton un ihraç ettik, 1 milyar 78.2 milyon dolar döviz geliri elde ettik. 111.8 milyon dolarlık 278 bin ton bulgur ihraç ediyoruz. 831 bin tonluk makarna ihraç ediyor ve 422 milyon dolar gelir elde ediyoruz. Pasta, kek, bisküvi ihracatımız 408 bin tonu, ihracat gelirimiz 886.1 milyon doları buluyor. Toplam buğday mamulleri ihracatımız 5 milyon 90 bin ton, ihracat gelirimiz de 2 milyar 515 milyon dolar."
Buğday ekim alanları geriledi
Buğdayın öneminin bilincinde hareket edilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, "1994 yılından bu yana yüzde 21.7 oranında azalarak 9.8 milyon hektardan 2016 yılında 7.7 milyon hektarın altına inen buğday ekim alanlarını yeniden artırmalıyız. Mevcut verimle 1994 yılındaki ekim alanı olan 9.8 milyon hektar alanda üretim yapılsa, hasat edilen buğday en az 6 milyon ton artacaktı. 27.8 milyon ton dolaylarında bir ürün elde edilecekti. ABD, Kanada, Rusya, Avustralya, Fransa buğday ürünleri dışında sadece buğday ihracatından milyarlarca dolar kazanıyor.
ABD 5.4, Kanada 4.5, Rusya 4.2, Avustralya 3.6, Fransa 3.4 milyar dolarlık buğday ihraç ediyor. Bu ülkelerin yıllık buğday ihracatları 16 milyon ile 25 milyon ton arasında değişiyor. Türkiye de buğday üretimini, verimi artırarak 30 milyon tona rahatlıkla çıkarabilir. Büyük bir ihracatçı olur" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.