Bu toplumun Lokman Hekimi olacağız
Yeniden BTP Genel Başkanlığına seçilen
Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı konuşmada çok önemli mesajlar verdi
13.02.2012 00:00:00
RECEP BAHAR - ANKARA
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), 4. Olağanüstü Kongresini parti genel merkezinde organize etti. Türkiye genelinden yaklaşık 1100 delege toplantı salonunda sabah saatlerinde yerini aldı.
Delegelerin tamamının oyunu alarak yeniden Genel Başkan seçilen Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu.
Milletimiz kendine gelmeli
“Türkiye'yi bana teslim etsinler, 6 ay sonra hayal bile edemeyecekleri müthiş bir Türkiye görecekler” diyen BTP Genel Başkanı, şunları kaydetti: “Ama halkımızı çeşitli hilelerle o seçim haftası ne yapıyorlarsa kandırıyorlar. Milletimizin kendine gelmesi lazım. İşte son olayları görüyorsunuz. Aynı çatı altında olanlar neredeyse birbirlerini yiyecekler. Bu ne demektir? Böyle giderse, bu ülke parçalanacaktır.”
Anayasa değişikliği kitaba uydurulacak
Yeni Anayasa çalışmalarına da değinen BTP Genel Başkanı, bu konuda şunları söyledi: “Bu adamlar demokratik usullerle Türkiye'yi nihai noktaya getirmeye karar vermişler. İnsan hakları, demokrasi, hukuk; en sonunda elde avuçta hiçbir şey kalmayacak. Sonu belli olan bir yolculuğa aklıselim insanların çıkmasının bir faydası yok ki... Sen ne kadar mükemmel görüş ortaya koyarsan koy, sonuç belli. Türkiye'de önce karar veriliyor, ondan sonra her şey kitaba uyduruluyor. BTP'nin görevi, kitaba uydurmayı silmek, kaldırıp atmaktır.”
Türk milletinin töresine uygun model
Milli Ekonomi Modeli başlıklı bir ekonomi modeli ortaya koyduklarını hatırlatan Prof. Dr. Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi kapitalizm, sosyalizm; bunların hepsi hikaye. Öyle bir sistem ortaya koyduk ki, Türk milletinin töresine bir milim ters değil. Bu töre, bütün dünyayı ayağa kaldırıyor. Sadece Türkiye'nin değil bütün dünyanın meselelerini çözebilecek bir sisteme, kurallara ve formüllere sahip. 150'nin üzerinde ülke kısmen de olsa bunu almış, hayatına geçiriyor. Şu anda bizden en fazla istifade eden de Rusya. İşte bizi meclislerine davet ettiler. Bakanlarının, milletvekillerinin sorularını cevaplayacağız. Biz bu işi biliyoruz. ‘Biz 24 saatte bu ülkenin meselelerini hallederiz' dediğimizde adamların kafası durdu. ‘Nasıl halledeceksiniz?' dediler. Vallahi de hallederiz, billahi de hallederiz. Bugün de aynı noktadayız, ben bu işi biliyorum ve yaparım. Ha, milletimiz ayıkana kadar onu bunu seçecek. Seçsinler, doğrudur. Ama seçtiği her parti, onların kafasını taşa vurduracak. Seçim zamanı geliyor, sağ olsunlar benden bir kaç şey alıyorlar, millete anlatıyorlar. ‘Onu bunu vereceğiz, diyorlar'. Sen veremezsin, Haydar Hoca verecek.”
MEM, milletin damarlarından gelmektedir
Ekonomi görüşlerinin ömrünün sonucu olduğuna işaret eden Prof. Dr. Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ilim, insanın düşünce ufkundan doğar ama iktisat milletlerin damarlarından süzülerek gelir. Bunu bilirsen, o millete ait bir ekonomi vazedersin. Ekonomi bir hayat tarzıdır. Bizim ekonomi modelimizi Batıdan, Türk Cumhuriyetlerinden ve Rusya'dan gelen iktisatçılar kavradı ancak bizimkiler kavrayamadı. Türkiye meselelerini bir çırpıda halleder ancak kaybettiklerine geri dönmelidir. Neyi kaybettik? Türk ailesinde olan komşuluk münasebetleri, aile içi münasebetler var, kardeşlikler, arkadaşlıklar, dostluklar var. Bize insan haklarından bahsedip durdular. İslam dünyasında insan haklarını gündeme getirmiyorlar şeklinde bir eleştiri vardı. İşin içine girdiğimde fark ettim ki, insan hakları dedikleri şey, kul hakkı. İslam'ın özü kul hakkıyla beraber. Bu Peygamber Efendimizde vardı ve en mükemmel şekilde uygulandı. Dönmemiz gereken kaybettiklerimizdir yani Müslüman Türk milletinin töresidir. Buna döndüğümüzde, bir partinin içindeki kavga sona erecektir. Dönmedin, bu devam edecek. Bu nasıl bir ihtiras ki, birbirini yiyorsun. Oysa o olmasa, sen orada olacak değildin. Toplumda müthiş bir kaos var. Sadece kurumlar arasında değil, kurumlar içinde de kaos var. Sızmalar vesaire böyle bir şey bizde olmadı, ben bunu yeni görüyorum. Türkiye'nin ihtiyacı bugün bu halin zail olmasıdır, milletin birlik, dirlik ve beraberlik içinde bulunmasıdır. Bütün meseleler zaman içinde halledilir ama o fitne var ya, gece karanlığı gibi milletin içine çöktüğünde hiçbir meseleyi halledemezsiniz. En güçlü olduğunuz konuda, en zayıf hale gelirsiniz, helak olur gidersiniz. Türkiye bugün bunu yaşıyor. Onun için BTP'li kardeşlerimizin bu günden sonraki görevi, bu fitneyi ortadan kaldıracak davranışlar ve tavırlar içine girmektir. Yani hizipçilik yaparak değil, bir bütünün parçası olmak suretiyle etrafı buluşturmak ve birleştirmektir. Bu şekilde bu toplumun Lokman Hekimi olacağız.”
Biz halkı uyardık
Tarım kesimi, sanayici, besicinin kısaca her kesimin durumunun iyi olmadığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 2002 yılından itibaren her kesime başlarına ne geleceğini söylediğini; tarım kesimine, sanayiciye kısaca her kesime yol gösterdiklerini ifade ederek, Türkiye'nin dönüşümünü ancak BTP'nin yapabileceğini kaydetti.
Tunus'tan Pakistan'a İslam dünyasında yaşananların ortada olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baş, “Biz bu coğrafyanın bütününün bir parçasıyız. Bizim de sonumuz bunlardan farklı olacak değil. Bu akıbeti istemiyorsak, yarınımız güçlü olsun diyorsak, manen ve madden beraberlik içinde olalım diyorsak, yapacağımız iş bir bütünde parça olmaktır” dedi. “Mustafa Kemal Atatürk'ün yeri geldi müthiş bir kumandan, yeri geldi mükemmel bir siyaset adamı” olduğuna işaret eden BTP lideri, “ Şahsında asker ve sivil karakterlerini buluşturdu. Günümüzde siyasiler, bu iki karakteri cem edemiyor. Bunu birleştiremiyorsan, iki kurumu da dost yapamaz mısın? İşte biz bunu yapacağız” dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), 4. Olağanüstü Kongresini parti genel merkezinde organize etti. Türkiye genelinden yaklaşık 1100 delege toplantı salonunda sabah saatlerinde yerini aldı.
Delegelerin tamamının oyunu alarak yeniden Genel Başkan seçilen Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu.
Milletimiz kendine gelmeli
“Türkiye'yi bana teslim etsinler, 6 ay sonra hayal bile edemeyecekleri müthiş bir Türkiye görecekler” diyen BTP Genel Başkanı, şunları kaydetti: “Ama halkımızı çeşitli hilelerle o seçim haftası ne yapıyorlarsa kandırıyorlar. Milletimizin kendine gelmesi lazım. İşte son olayları görüyorsunuz. Aynı çatı altında olanlar neredeyse birbirlerini yiyecekler. Bu ne demektir? Böyle giderse, bu ülke parçalanacaktır.”
Anayasa değişikliği kitaba uydurulacak
Yeni Anayasa çalışmalarına da değinen BTP Genel Başkanı, bu konuda şunları söyledi: “Bu adamlar demokratik usullerle Türkiye'yi nihai noktaya getirmeye karar vermişler. İnsan hakları, demokrasi, hukuk; en sonunda elde avuçta hiçbir şey kalmayacak. Sonu belli olan bir yolculuğa aklıselim insanların çıkmasının bir faydası yok ki... Sen ne kadar mükemmel görüş ortaya koyarsan koy, sonuç belli. Türkiye'de önce karar veriliyor, ondan sonra her şey kitaba uyduruluyor. BTP'nin görevi, kitaba uydurmayı silmek, kaldırıp atmaktır.”
Türk milletinin töresine uygun model
Milli Ekonomi Modeli başlıklı bir ekonomi modeli ortaya koyduklarını hatırlatan Prof. Dr. Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi kapitalizm, sosyalizm; bunların hepsi hikaye. Öyle bir sistem ortaya koyduk ki, Türk milletinin töresine bir milim ters değil. Bu töre, bütün dünyayı ayağa kaldırıyor. Sadece Türkiye'nin değil bütün dünyanın meselelerini çözebilecek bir sisteme, kurallara ve formüllere sahip. 150'nin üzerinde ülke kısmen de olsa bunu almış, hayatına geçiriyor. Şu anda bizden en fazla istifade eden de Rusya. İşte bizi meclislerine davet ettiler. Bakanlarının, milletvekillerinin sorularını cevaplayacağız. Biz bu işi biliyoruz. ‘Biz 24 saatte bu ülkenin meselelerini hallederiz' dediğimizde adamların kafası durdu. ‘Nasıl halledeceksiniz?' dediler. Vallahi de hallederiz, billahi de hallederiz. Bugün de aynı noktadayız, ben bu işi biliyorum ve yaparım. Ha, milletimiz ayıkana kadar onu bunu seçecek. Seçsinler, doğrudur. Ama seçtiği her parti, onların kafasını taşa vurduracak. Seçim zamanı geliyor, sağ olsunlar benden bir kaç şey alıyorlar, millete anlatıyorlar. ‘Onu bunu vereceğiz, diyorlar'. Sen veremezsin, Haydar Hoca verecek.”
MEM, milletin damarlarından gelmektedir
Ekonomi görüşlerinin ömrünün sonucu olduğuna işaret eden Prof. Dr. Baş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ilim, insanın düşünce ufkundan doğar ama iktisat milletlerin damarlarından süzülerek gelir. Bunu bilirsen, o millete ait bir ekonomi vazedersin. Ekonomi bir hayat tarzıdır. Bizim ekonomi modelimizi Batıdan, Türk Cumhuriyetlerinden ve Rusya'dan gelen iktisatçılar kavradı ancak bizimkiler kavrayamadı. Türkiye meselelerini bir çırpıda halleder ancak kaybettiklerine geri dönmelidir. Neyi kaybettik? Türk ailesinde olan komşuluk münasebetleri, aile içi münasebetler var, kardeşlikler, arkadaşlıklar, dostluklar var. Bize insan haklarından bahsedip durdular. İslam dünyasında insan haklarını gündeme getirmiyorlar şeklinde bir eleştiri vardı. İşin içine girdiğimde fark ettim ki, insan hakları dedikleri şey, kul hakkı. İslam'ın özü kul hakkıyla beraber. Bu Peygamber Efendimizde vardı ve en mükemmel şekilde uygulandı. Dönmemiz gereken kaybettiklerimizdir yani Müslüman Türk milletinin töresidir. Buna döndüğümüzde, bir partinin içindeki kavga sona erecektir. Dönmedin, bu devam edecek. Bu nasıl bir ihtiras ki, birbirini yiyorsun. Oysa o olmasa, sen orada olacak değildin. Toplumda müthiş bir kaos var. Sadece kurumlar arasında değil, kurumlar içinde de kaos var. Sızmalar vesaire böyle bir şey bizde olmadı, ben bunu yeni görüyorum. Türkiye'nin ihtiyacı bugün bu halin zail olmasıdır, milletin birlik, dirlik ve beraberlik içinde bulunmasıdır. Bütün meseleler zaman içinde halledilir ama o fitne var ya, gece karanlığı gibi milletin içine çöktüğünde hiçbir meseleyi halledemezsiniz. En güçlü olduğunuz konuda, en zayıf hale gelirsiniz, helak olur gidersiniz. Türkiye bugün bunu yaşıyor. Onun için BTP'li kardeşlerimizin bu günden sonraki görevi, bu fitneyi ortadan kaldıracak davranışlar ve tavırlar içine girmektir. Yani hizipçilik yaparak değil, bir bütünün parçası olmak suretiyle etrafı buluşturmak ve birleştirmektir. Bu şekilde bu toplumun Lokman Hekimi olacağız.”
Biz halkı uyardık
Tarım kesimi, sanayici, besicinin kısaca her kesimin durumunun iyi olmadığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 2002 yılından itibaren her kesime başlarına ne geleceğini söylediğini; tarım kesimine, sanayiciye kısaca her kesime yol gösterdiklerini ifade ederek, Türkiye'nin dönüşümünü ancak BTP'nin yapabileceğini kaydetti.
Tunus'tan Pakistan'a İslam dünyasında yaşananların ortada olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baş, “Biz bu coğrafyanın bütününün bir parçasıyız. Bizim de sonumuz bunlardan farklı olacak değil. Bu akıbeti istemiyorsak, yarınımız güçlü olsun diyorsak, manen ve madden beraberlik içinde olalım diyorsak, yapacağımız iş bir bütünde parça olmaktır” dedi. “Mustafa Kemal Atatürk'ün yeri geldi müthiş bir kumandan, yeri geldi mükemmel bir siyaset adamı” olduğuna işaret eden BTP lideri, “ Şahsında asker ve sivil karakterlerini buluşturdu. Günümüzde siyasiler, bu iki karakteri cem edemiyor. Bunu birleştiremiyorsan, iki kurumu da dost yapamaz mısın? İşte biz bunu yapacağız” dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.