Şanlıurfa'da eski ramazanlarda, günler önce evlerde bu aya hazırlık olarak hummalı bir çalışma yapılırken, ayın başlamasıyla birlikte teravih namazından sonra kahvehanelerde "Arzu ile Kamber", "Tahir ile Zühre" gibi hikayeler anlatılırdı.
Folklor araştırmacısı Abuzer Akbıyık, geçmiş dönemlerde kentte Ramazan ayı gelmeden önce evlerde kadınların hummalı bir çalışma içerisine girdiğini söyledi. Kadınların evlerinde Ramazan ayı süresince yetecek kadar saclarda ekmek yaptığını, kırmızı biber salçası, turşu, şehriye ve peynir gibi çeşitli gıda maddelerini hazırladığını belirten Akbıyık, ayın başlamasıyla birlikte iftar vaktinde en güzel yemekleri hazırlamaya çalışan kadınların, bundan komşularına da mutlaka ikramda bulunduğunu anlattı. Kentte Ramazan ayına özgü olarak "kehke" (simit) hazırlandığını, bunun iftardan sonra ve sahurlarda çayla birlikte yenildiğini, ayrıca bu aya özgü baharatlı külünçe (pasta) hazırlandığını belirten Akbıyık, iftar saatine yakın evlerde genellikle çocukların damlara çıkarak Ulu Cami'den atılan iftar toplarını sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Akbıyık, kentte unutulmaya yüz tutan eski Ramazan geleneklerini şöyle anlattı: "Şanlıurfa'da Ramazan ayının en önemli geleneklerinden biri de Meddah'ın anlattığı hikayelerdi. Özellikle kentin meşhur Köroğlu Kahvesi'ne "Meddah" gelir "Arzu ile Kamber", "Tahir ile Zühre" ve buna benzer hikayeler anlatılırdı. Vatandaşlar da teravihten sonra kahvehaneye gelir hikayeleri dinlerdi. Meddah, 'yarın akşam devamını anlatacağım' diyerek en heyecanlı yerinde hikayeyi keserdi."
Folklor araştırmacısı Abuzer Akbıyık, geçmiş dönemlerde kentte Ramazan ayı gelmeden önce evlerde kadınların hummalı bir çalışma içerisine girdiğini söyledi. Kadınların evlerinde Ramazan ayı süresince yetecek kadar saclarda ekmek yaptığını, kırmızı biber salçası, turşu, şehriye ve peynir gibi çeşitli gıda maddelerini hazırladığını belirten Akbıyık, ayın başlamasıyla birlikte iftar vaktinde en güzel yemekleri hazırlamaya çalışan kadınların, bundan komşularına da mutlaka ikramda bulunduğunu anlattı. Kentte Ramazan ayına özgü olarak "kehke" (simit) hazırlandığını, bunun iftardan sonra ve sahurlarda çayla birlikte yenildiğini, ayrıca bu aya özgü baharatlı külünçe (pasta) hazırlandığını belirten Akbıyık, iftar saatine yakın evlerde genellikle çocukların damlara çıkarak Ulu Cami'den atılan iftar toplarını sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Akbıyık, kentte unutulmaya yüz tutan eski Ramazan geleneklerini şöyle anlattı: "Şanlıurfa'da Ramazan ayının en önemli geleneklerinden biri de Meddah'ın anlattığı hikayelerdi. Özellikle kentin meşhur Köroğlu Kahvesi'ne "Meddah" gelir "Arzu ile Kamber", "Tahir ile Zühre" ve buna benzer hikayeler anlatılırdı. Vatandaşlar da teravihten sonra kahvehaneye gelir hikayeleri dinlerdi. Meddah, 'yarın akşam devamını anlatacağım' diyerek en heyecanlı yerinde hikayeyi keserdi."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.