Trilyon dolarlık bor rezervlerimiz üzerindeki spekülasyonlara
dikkat çeken BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu çok önemli kaynağımızı ucuza elden çıkartmak isteyenler var" dediBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin maden kaynaklarının harekete geçirilmesi gerektiğini belirterek özellikle Bor madeninin yabancı tekellerin eline geçme tehlikesine karşı uyarıda bulundu.
Madenleri işletme formülü
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde onlarca trilyon dolarlık maden potansiyelimiz var. Bunu işlediğiniz zaman yüzlerce trilyon dolara çıkar. Ama kabiliyetiniz, bağlılığınız, aidiyetiniz, milliyetiniz, imanınız sağlam olursa bunlar olur. Kafanız, gönlünüz ve de bedeniniz satılmış olursa hiç bir şey yapamazsınız" diyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "madenleri devlet işletmesin" diyenlerin varlığına dikkat çekti. Bunu diyenlerin, yeraltı kaynaklarımızı üç-beş insanın insafına terk etmek isteyenler olduğunu, bazılarının saflıktan, gafletten, bencillikten bunu söylerken bazılarının da ihanet içinde bulunduklarını söyledi. Madenlerin işletilmesi konusunda hem devlet, hem halkımızın devrede olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Haydar Baş, "Formül, devlet ve halkın ortak olduğu şirketler kurmaktır. Devlet ve halk ortak olarak, altını, boru işletir. Benim fert olarak ulaşamadığım yerde devletin gücü devreye girer. Devletin gücü halka hizmet eder. Böylece bu madenlerimiz üç beş kişinin menfaatine değil halkın hizmetine sunulur. Devlet babalığını yapar. Böylece madenlerimiz liyakatle değerlendirilmiş olur" şeklinde konuştu.
Bor'da oynanan oyun
Dünyadaki rezervlerin yaklaşık % 60'ı Türkiye'de bulunan bor konusunda son zamanlarda meydana gelen spekülasyonların, bu çok önemli kaynağı ucuza elden çıkartmamız için oynanan oyunlardan olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bor rezervlerimizin değeri 3-5 milyar dolarmış! Basite, ucuza elden çıkartmamız için ayak yapıyorlar. Mevcut enerji kaynaklarını tasarrufları altına aldılar. Onun fiyatını yükseltecekler. Boru da ucuza kapatacaklar" diyerek, zengin yeraltı kaynakları konusunda Türkiye'nin nasıl bir komplo ile karşı karşıya bulunduğunu şöyle anlattı:
"Lozan'da, bizden, Güneydoğu sınırlarımızın kabul edilmesi için madenlerimizi işletme hakkı isteniyor. Merhum Mustafa Kemal Atatürk bu isteği reddediyor. Ne olduysa, yer altı kaynaklarının işletmesini ABD'ye vermek için merhumdan habersiz Meclis'te bir kanun hazırlığı başlıyor. O esnada Meclis'e giden merhum Atatürk, bu hazırlığı görüyor. Yırtıp atıyor. O günden bu güne işte o madenlerden dolayı, bu bordan dolayı, toryum, altın, petrolden dolayı, bizim güneydoğu sınırlarımız ne İngiliz, ne Alman, ne ABD tarafından kabul edilmemiştir. Şimdi o dost, müttefik bize tam komşu oldu. 'Bize bir şey etmezmiş!' O senin gibi enayi mi? Kârını görüyor. Eğer Bor rezervimiz, beş milyar dolar olsa idi ABD bu beş milyar dolar için bu kadar zamandır bize tavır alır mıydı? Adam onu zaten sadaka olarak veriyor. Burada yüzlerce trilyon dolarlık zengin madenlerimiz sözkonusu. Bunu millet bilsin ve artık ona göre siyasi basiretini kullansın. Ayık olsun. Değerlerine sahip çıksın." p
dikkat çeken BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu çok önemli kaynağımızı ucuza elden çıkartmak isteyenler var" dediBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin maden kaynaklarının harekete geçirilmesi gerektiğini belirterek özellikle Bor madeninin yabancı tekellerin eline geçme tehlikesine karşı uyarıda bulundu.
Madenleri işletme formülü
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde onlarca trilyon dolarlık maden potansiyelimiz var. Bunu işlediğiniz zaman yüzlerce trilyon dolara çıkar. Ama kabiliyetiniz, bağlılığınız, aidiyetiniz, milliyetiniz, imanınız sağlam olursa bunlar olur. Kafanız, gönlünüz ve de bedeniniz satılmış olursa hiç bir şey yapamazsınız" diyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "madenleri devlet işletmesin" diyenlerin varlığına dikkat çekti. Bunu diyenlerin, yeraltı kaynaklarımızı üç-beş insanın insafına terk etmek isteyenler olduğunu, bazılarının saflıktan, gafletten, bencillikten bunu söylerken bazılarının da ihanet içinde bulunduklarını söyledi. Madenlerin işletilmesi konusunda hem devlet, hem halkımızın devrede olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Haydar Baş, "Formül, devlet ve halkın ortak olduğu şirketler kurmaktır. Devlet ve halk ortak olarak, altını, boru işletir. Benim fert olarak ulaşamadığım yerde devletin gücü devreye girer. Devletin gücü halka hizmet eder. Böylece bu madenlerimiz üç beş kişinin menfaatine değil halkın hizmetine sunulur. Devlet babalığını yapar. Böylece madenlerimiz liyakatle değerlendirilmiş olur" şeklinde konuştu.
Bor'da oynanan oyun
Dünyadaki rezervlerin yaklaşık % 60'ı Türkiye'de bulunan bor konusunda son zamanlarda meydana gelen spekülasyonların, bu çok önemli kaynağı ucuza elden çıkartmamız için oynanan oyunlardan olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bor rezervlerimizin değeri 3-5 milyar dolarmış! Basite, ucuza elden çıkartmamız için ayak yapıyorlar. Mevcut enerji kaynaklarını tasarrufları altına aldılar. Onun fiyatını yükseltecekler. Boru da ucuza kapatacaklar" diyerek, zengin yeraltı kaynakları konusunda Türkiye'nin nasıl bir komplo ile karşı karşıya bulunduğunu şöyle anlattı:
"Lozan'da, bizden, Güneydoğu sınırlarımızın kabul edilmesi için madenlerimizi işletme hakkı isteniyor. Merhum Mustafa Kemal Atatürk bu isteği reddediyor. Ne olduysa, yer altı kaynaklarının işletmesini ABD'ye vermek için merhumdan habersiz Meclis'te bir kanun hazırlığı başlıyor. O esnada Meclis'e giden merhum Atatürk, bu hazırlığı görüyor. Yırtıp atıyor. O günden bu güne işte o madenlerden dolayı, bu bordan dolayı, toryum, altın, petrolden dolayı, bizim güneydoğu sınırlarımız ne İngiliz, ne Alman, ne ABD tarafından kabul edilmemiştir. Şimdi o dost, müttefik bize tam komşu oldu. 'Bize bir şey etmezmiş!' O senin gibi enayi mi? Kârını görüyor. Eğer Bor rezervimiz, beş milyar dolar olsa idi ABD bu beş milyar dolar için bu kadar zamandır bize tavır alır mıydı? Adam onu zaten sadaka olarak veriyor. Burada yüzlerce trilyon dolarlık zengin madenlerimiz sözkonusu. Bunu millet bilsin ve artık ona göre siyasi basiretini kullansın. Ayık olsun. Değerlerine sahip çıksın." p
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.