Asırlardır şanlı milletimizi dünya sahnesinden silmeye çalışan "haçlı batı" her çağın gereğini yerine getirerek yeni yeni şeytani planlar üreterek başımızın belası olmuştur. Bu sefer de bizi bölüp parçalayıp yutmanın peşindedir. Çünkü hazmedilmesi güç olanlar; lokma lokma edilir, sonra da yutulur.
Haçlı batı bu emeline nispeten erişmiş, fakat her zaman hevesi kursağında kalmıştır. Millet olarak bizi bölmüşler, yıkmışlar, soy kırmışlar, tam yok oldu dedikleri anda; yakılmış yıkılmış büyük imparatorluklarımızın küllerinden yepyeni güçlü ve hâkim bir devlet kurmasını bilmişiz. Üzerimizde hesabı olan güçlerin ne hayalleri ne de kinleri hiçbir zaman eksilmemiş, şiddetini artırarak devam etmiştir. Onların düşmanlıkları karşısında maalesef bizim korunma refleksimiz ve planlarımız aynı oranda gelişme kaydedememiştir.
AB hayalleri uğruna egemenliğimizin Bürüksele devredilmesi için her türlü fedakârlığın ortaya konduğu, eğitimden sağlığa, ekonomiden inançlara varıncaya kadar, her şeyimizle bir toplumun korunma refleksleri yok edilmiştir. Alt yapısı; toplum mühendisleri, yerli amigolar ve etki ajanları tarafından çok mükemmel hazırlanan "BOP" hareketi sayesinde oynanan oyunlara çabuk gelen bir toplum yapısı oluşmuştur.
Toplum olarak geldiğimiz bu noktada gerekli tedbirler alınarak tolumun korunma refleksi olan "mili ve dini" duygular yeniden canlandırılmadığı, vatandaşlarımız gerçek bilgiye kavuşturulmadığı takdirde, korkarız başımız büyük belalara kalacaktır.
Gelişen olaylara bakılınca, "Böl parçala yut" projesinin kapsamı sadece "misaki milli" sınırlarımızla kalmayıp, tarihte hâkim olduğumuz ve bir şekilde kültür bağımızın devam ettiği, önceleri hâkim olduğumuz "verimli hilal" bölgesini kapsayarak devam etmektedir. Arap baharı aldatmacası da bu kapsamdadır. Bu projenin adı BOP'dur. (Büyük Ortadoğu Projesi) Bu projenin kapsamı ve ne manaya geldiği; bazı yazar, çizer, okur ve ilgili vatandaşlar dışında kimseler tarafından maalesef bilinmemektedir. "BOP denince ne anlıyorsunuz? BOP eş başkanı ne demektir? Başbakanımızın BOP eş başkanı olduğunu biliyor musunuz?" gibi soruları sorduğumuz vatandaşın çoğu bu konuda hiç ilgili ve bilgili değil. Aman Allah'ım bir ülke düşünün üzerinde oynanan oyundan o ülke vatandaşlarının haberi bile yok.
AB amigosu siyaset ve yazarçizer takımı gerçekleri vatandaşımızdan saklamakla görevli olduğuna göre, gerçek vatansever, yazarçizer ve ilgili bütün arkadaşlarımıza düşen de vatandaşlarımızı BOP hakkında mutlaka bilgilendirmek olmalıdır. Bu bir vatandaşlık görevidir. Bu konuda makaleler, kitaplar yazılmalı, konferanslar verilmelidir. Son asrın fitnesi olan "deccal fitnesinin" en önemli vasfının "sureti haktan" görünür olmasına mutlaka dikkat çekerek, BOP fitnesini deşifre etmek en önemli bir görev olarak düşünülmelidir…
Yazımızın sonunda bir hakkı sahibine iade etmek zorundayız. BOP konusunda başımıza örülen bütün çorapları, oynanan oyunları, milletimize haber veren ve karşı mücadele ortaya koyan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve fedakâr kadrosudur. Milletimize düşen görev de bu lideri ve kadrosunu desteklemektir.
Haçlı batı bu emeline nispeten erişmiş, fakat her zaman hevesi kursağında kalmıştır. Millet olarak bizi bölmüşler, yıkmışlar, soy kırmışlar, tam yok oldu dedikleri anda; yakılmış yıkılmış büyük imparatorluklarımızın küllerinden yepyeni güçlü ve hâkim bir devlet kurmasını bilmişiz. Üzerimizde hesabı olan güçlerin ne hayalleri ne de kinleri hiçbir zaman eksilmemiş, şiddetini artırarak devam etmiştir. Onların düşmanlıkları karşısında maalesef bizim korunma refleksimiz ve planlarımız aynı oranda gelişme kaydedememiştir.
AB hayalleri uğruna egemenliğimizin Bürüksele devredilmesi için her türlü fedakârlığın ortaya konduğu, eğitimden sağlığa, ekonomiden inançlara varıncaya kadar, her şeyimizle bir toplumun korunma refleksleri yok edilmiştir. Alt yapısı; toplum mühendisleri, yerli amigolar ve etki ajanları tarafından çok mükemmel hazırlanan "BOP" hareketi sayesinde oynanan oyunlara çabuk gelen bir toplum yapısı oluşmuştur.
Toplum olarak geldiğimiz bu noktada gerekli tedbirler alınarak tolumun korunma refleksi olan "mili ve dini" duygular yeniden canlandırılmadığı, vatandaşlarımız gerçek bilgiye kavuşturulmadığı takdirde, korkarız başımız büyük belalara kalacaktır.
Gelişen olaylara bakılınca, "Böl parçala yut" projesinin kapsamı sadece "misaki milli" sınırlarımızla kalmayıp, tarihte hâkim olduğumuz ve bir şekilde kültür bağımızın devam ettiği, önceleri hâkim olduğumuz "verimli hilal" bölgesini kapsayarak devam etmektedir. Arap baharı aldatmacası da bu kapsamdadır. Bu projenin adı BOP'dur. (Büyük Ortadoğu Projesi) Bu projenin kapsamı ve ne manaya geldiği; bazı yazar, çizer, okur ve ilgili vatandaşlar dışında kimseler tarafından maalesef bilinmemektedir. "BOP denince ne anlıyorsunuz? BOP eş başkanı ne demektir? Başbakanımızın BOP eş başkanı olduğunu biliyor musunuz?" gibi soruları sorduğumuz vatandaşın çoğu bu konuda hiç ilgili ve bilgili değil. Aman Allah'ım bir ülke düşünün üzerinde oynanan oyundan o ülke vatandaşlarının haberi bile yok.
AB amigosu siyaset ve yazarçizer takımı gerçekleri vatandaşımızdan saklamakla görevli olduğuna göre, gerçek vatansever, yazarçizer ve ilgili bütün arkadaşlarımıza düşen de vatandaşlarımızı BOP hakkında mutlaka bilgilendirmek olmalıdır. Bu bir vatandaşlık görevidir. Bu konuda makaleler, kitaplar yazılmalı, konferanslar verilmelidir. Son asrın fitnesi olan "deccal fitnesinin" en önemli vasfının "sureti haktan" görünür olmasına mutlaka dikkat çekerek, BOP fitnesini deşifre etmek en önemli bir görev olarak düşünülmelidir…
Yazımızın sonunda bir hakkı sahibine iade etmek zorundayız. BOP konusunda başımıza örülen bütün çorapları, oynanan oyunları, milletimize haber veren ve karşı mücadele ortaya koyan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve fedakâr kadrosudur. Milletimize düşen görev de bu lideri ve kadrosunu desteklemektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025