BOP Eşbaşkanı ŞİÖ'ye katılamaz!
NATO üyesi Türkiye aynı zamanda Rusya ve Çin'in başı çektiği Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) üye olabilir mi? Birbirine karşı gibi duran bu iki örgütte Türkiye aynı anda yer alabilir mi?
02.02.2013 00:00:00
HABER ANALİZ Türkiye, 61 yıldır NATO üyesi… Kore savaşıyla NATO'ya katılan Türkiye 1952 yılından bu yana Batı ittifakının yanında yer aldı. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle varlığı ve amaçları tartışma konusu olan, Afganistan ve Libya gibi İslam ülkelerinin işgallerinde aktif rol oynayan NATO, 2010 yılında Lizbon'da yapılan Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi ile yeni bir stratejik konsept benimsedi. ABD karşıtı kurulan örgüte üyelik mi? Şanghay İşbirliği Örgütü ise 1996 yılında kuruldu. Amacı ABD'ye karşı etkili bir kutup oluşturmak olarak öne çıkıyor. Başbakan Erdoğan'ın Avrupa Birliği'ne mesaj göndermek amacıyla Türkiye'nin Şanghay Beşlisi'ne girmeyi arzuladığını söylemesi bazı çevrelerce olumsuz karşılandı, Türkiye'nin hem NATO hem de Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi olamayacağı sesleri yükseldi. Aslında Erdoğan'ın niyeti Şanghay Beşlisi'ne dahil olmak değil... AKP Hükümetinin işbaşında olduğu 2002 yılından bu yana Batı kampı, özellikle ABD ile ilişkileri üst düzeyde tutan, bu nedenle Büyük Ortadoğu Projesi'nde eşbaşkanlık görevi ile taltif edilen Başbakan Erdoğan'ın Asya'ya yönelmesi yüzde 1 ihtimal dahilinde bile değil. Aslında sorun yok Öte yandan akademik dünya içinde ŞİÖ'ye sıcak bakanlar da yer alıyor. TOBB ETÜ Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Dr. Şaban Kardaş, konuyu iki örgütün birbirinin muadili olmadığını şeklinde değerlendirdi ve Türkiye'nin her iki örgüte de üye olabileceğini savundu. Kardaş, "Bu ikisi birbirinden tamamen farklı şeyler. Elma ile armudu karşılaştırmak gibi bir şey. Şanghay İş Birliği Örgütü (ŞİÖ) NATO'nun muadili olan bir kuruluş değil. Ona benzer bir yapılanması yok. Kendisini bir askeri ittifak olarak zaten görmüyor. Şanghay Beşlisi daha çok siyasi bir platform... Özellikle Orta Asya bölgesinde terörizme karşı mücadele amaçlı programları var. Buna dönük tatbikatları, istihbarat paylaşımı var. Fonksiyon olarak ikisi birbirinden farklı olduğu için Türkiye'nin oraya girmesinde bir engel yok. NATO üyeliğinin buna bir engel teşkil ettiğini düşünmüyorum" dedi. Rusya merkezli Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütünü NATO ile kıyaslamak gerektiğini söyleyen Kardaş, "Asıl NATO bununla karşılaştırılabilir. Türkiye ise ona girmeyi düşünmüyor. NATO'nun yaptığına benzer şeyleri Şanghay İş Birliği Örgütü yapacak durumda değil. Türkiye'ye Patriot gönderen bir NATO varken, diğer örgütün böyle bir askeri savunma imkânı yok" diye konuştu. Bu da karşıt görüş HASEN Savunma ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi uzmanı Dr. Mitat Çelikpala ise Türkiye'nin her iki örgüte de aynı anda üye olamayacağı görüşünü destekledi. Çelikpala, "Türkiye'nin bu iki yapılanmaya aynı anda üye olması hukuken mümkün ama siyaseten olabilir bir durum değil. Çin ve Rusya'nın Türkiye'nin üyeliğine sıcak bakmadığını biliyoruz. Bu jeopolitik rekabet açısından anlaşılabilir bir durum. Bu iki aktör, Türkiye NATO'ya üye olduğu sürece benzer bir yaklaşım sergilemeye devam edeceklerdir "dedi. Gümrük duvarları ticarete engel Peki Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üyelik ekonomik açıdan Türkiye'ye ne kazanç sağlar? Uzmanlar Türkiye'nin bu örgüte katılmasıyla özel bir ekonomik avantaj elde etmesinin zor göründüğünü savundu. Dr. Mitat Çelikpala, "Örgütün önemli ve bütüncül bir ekonomik ve siyasi işbirliği yapılanmasına dönüşebilmesi için kat edilmesi gereken uzun bir yol var. Türkiye'nin bu üyelikten şu aşamada özel bir ekonomik avantaj elde etmesi zor görünüyor" şeklinde konuştu. Dr. Şaban Kardaş da "Rusya'yla zaten ticaret yapıyorsunuz. Orada serbest ticaret bölgesi durumu yok. Bu daha çok siyasi bir platform… Yani bu Avrupa Birliği gibi bir şey değil. Şanghay İş Birliği Örgütüne üye olduğunuzda o ülkeler gümrüklerini kaldıracak gibi bir durum olsa mantıklı olur. Ama öyle bir yapı olmadığı için Türkiye'nin girmesinin doğrudan pozitif etkisi yok" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.