Bölgemiz her geçen gün daha da karışıyor. Özellikle Ortadoğu’da sükûnet istenmiyor ve tansiyon her geçen gün daha da artıyor. Milletler kendi hedefleri ile ilgilenecek zaman bulamasınlar diye sürekli meşgul ediliyor. İş savaşlara kadar varan kaos ortamı oluşturuluyor. Öyle bir meşguliyet ki, söz konusu olan mal ve can...
İşin acı tarafı bölgedeki emperyalist güçler ideallerini gerçekleştirmek için Türkiye’yi model ülke olarak gösteriyorlar; siyasileri ise dolmuşa getirip taşeron olarak kullanıyorlar. Ortadoğu’daki devletleri geçtik, hiç gerek yokken Amerikan’ın menfaatleri adına Rusya’ya kafa tutuyoruz; komşumuz Suriye’nin karşısında duruyoruz. Gelin hep birlikte bir muhasebe yapalım.
Rusya’nın savaş teknolojisi hangi seviyede?
Hemen ifade edelim, Rusya geçtiğimiz günlerde yeni bir füze denemesi yaptı. Açıklamalara göre bu füze her türlü kalkanı aşma kapasitesine sahip.
Yetmedi, Rusya bir Türk iş adamını da yanlarına alarak 64 dakikada uzaya götürdü ve getirdi. Mesajını, bizden olan bir işadamı ile kamuoyuna ulaştırdı.
Gelelim, Suriye’nin yanında yer alan İran’ın durumuna.
İran’ın 2 bin-2 bin 500 kilometre menzilli füzeleri var.
İran geçtiğimiz günlerde Amerika’ya ait insansız hava aracını kendi hava sahasındayken başarılı bir şekilde indirdi ve aracın aynısını imal etti. Yetmedi bir tane de Hizbullah’a verdi. Hizbullah arzu ettiği bilgileri elde etmek için İsrail’in üzerinde keşif uçuşu yaptı.
Peki, Türkiye’nin savaş ve savunma teknolojisinde durumu nedir?
Bizim füzelerin menzili ise en fazla 150 kilometre.
Pazar günü Meltem TV’de ‘Haftanın Ardından’ programında bu konuya değindikten sonra hükümet neyine güveniyor da bu tavrı ortaya koyuyor dediğimde, Gülgûn Feyman, “Bizim de Malatya Kürecik’te füze kalkanımız var ya” diye espri yaptı. Bilindiği gibi ABD’ye ait bu füze kalkanı, İran başta olmak üzere Türkiye dâhil bütün bölge ülkelerini tehdit etmektedir. Programdaki diğer konuşmacı Emre Polat ise “Amerikan istihbaratı da bizim yanımızda” diye nükte yaptı. Bilindiği gibi Suriye uçağında mühimmat var diyen ABD istihbaratı, yine AKP hükümetini ters köşeye yatırmıştı. Bu konuda son gelişmeye göre, Rusya, Türkiye’nin indirdiği Suriye uçağında silah olmadığını itiraf ettiğini söyledi. Yani Türkiye mühimmat iddiasından vazgeçti. Sayın Başbakan kamuoyu önünde ısrarla uçakta mühimmat var diye bastırıyordu. Sayın Başbakan’ın mantığına göre yanlış de değil. Doğrudur bu bakış açısına göre insanın kendisi de en büyük mühimmat sınıfından kabul edilebilir. Bu mantığa göre mühimmatın kullanımı için radar, radarın kullanılması için insana ihtiyaç vardır.
Kim dost kim değil, farkında mıyız?
Şam yönetimi, “Türkiye artık Suriye’nin içişlerine karışmaktan vazgeçsin ve Suriye’deki silahlarını çıkartsın” diyor. Uzun zamandan beri Türkiye üzerinden Suriye’ye silah girişi yapıldığı basın-yayında yer alıyordu. Son gelişme Amerika resmi olarak Suriye muhalefetine Türkiye üzerinden silah ve mühimmat taşındığını açıkladı.
Hükümetin artık ABD’nin ipiyle kuyuya inilemeyeceğini bilmesi lazım.
Milletimizi de devletimizi de boş yere büyük bir tehditle karşı karşıya getirdiğini bilmesi lazım.
Hadi kendisi bunu görmezden geliyor, milletimizin her türlü demokratik haklarını kullanarak sorumluları yola getirmesi lazım.
İşin acı tarafı bölgedeki emperyalist güçler ideallerini gerçekleştirmek için Türkiye’yi model ülke olarak gösteriyorlar; siyasileri ise dolmuşa getirip taşeron olarak kullanıyorlar. Ortadoğu’daki devletleri geçtik, hiç gerek yokken Amerikan’ın menfaatleri adına Rusya’ya kafa tutuyoruz; komşumuz Suriye’nin karşısında duruyoruz. Gelin hep birlikte bir muhasebe yapalım.
Rusya’nın savaş teknolojisi hangi seviyede?
Hemen ifade edelim, Rusya geçtiğimiz günlerde yeni bir füze denemesi yaptı. Açıklamalara göre bu füze her türlü kalkanı aşma kapasitesine sahip.
Yetmedi, Rusya bir Türk iş adamını da yanlarına alarak 64 dakikada uzaya götürdü ve getirdi. Mesajını, bizden olan bir işadamı ile kamuoyuna ulaştırdı.
Gelelim, Suriye’nin yanında yer alan İran’ın durumuna.
İran’ın 2 bin-2 bin 500 kilometre menzilli füzeleri var.
İran geçtiğimiz günlerde Amerika’ya ait insansız hava aracını kendi hava sahasındayken başarılı bir şekilde indirdi ve aracın aynısını imal etti. Yetmedi bir tane de Hizbullah’a verdi. Hizbullah arzu ettiği bilgileri elde etmek için İsrail’in üzerinde keşif uçuşu yaptı.
Peki, Türkiye’nin savaş ve savunma teknolojisinde durumu nedir?
Bizim füzelerin menzili ise en fazla 150 kilometre.
Pazar günü Meltem TV’de ‘Haftanın Ardından’ programında bu konuya değindikten sonra hükümet neyine güveniyor da bu tavrı ortaya koyuyor dediğimde, Gülgûn Feyman, “Bizim de Malatya Kürecik’te füze kalkanımız var ya” diye espri yaptı. Bilindiği gibi ABD’ye ait bu füze kalkanı, İran başta olmak üzere Türkiye dâhil bütün bölge ülkelerini tehdit etmektedir. Programdaki diğer konuşmacı Emre Polat ise “Amerikan istihbaratı da bizim yanımızda” diye nükte yaptı. Bilindiği gibi Suriye uçağında mühimmat var diyen ABD istihbaratı, yine AKP hükümetini ters köşeye yatırmıştı. Bu konuda son gelişmeye göre, Rusya, Türkiye’nin indirdiği Suriye uçağında silah olmadığını itiraf ettiğini söyledi. Yani Türkiye mühimmat iddiasından vazgeçti. Sayın Başbakan kamuoyu önünde ısrarla uçakta mühimmat var diye bastırıyordu. Sayın Başbakan’ın mantığına göre yanlış de değil. Doğrudur bu bakış açısına göre insanın kendisi de en büyük mühimmat sınıfından kabul edilebilir. Bu mantığa göre mühimmatın kullanımı için radar, radarın kullanılması için insana ihtiyaç vardır.
Kim dost kim değil, farkında mıyız?
Şam yönetimi, “Türkiye artık Suriye’nin içişlerine karışmaktan vazgeçsin ve Suriye’deki silahlarını çıkartsın” diyor. Uzun zamandan beri Türkiye üzerinden Suriye’ye silah girişi yapıldığı basın-yayında yer alıyordu. Son gelişme Amerika resmi olarak Suriye muhalefetine Türkiye üzerinden silah ve mühimmat taşındığını açıkladı.
Hükümetin artık ABD’nin ipiyle kuyuya inilemeyeceğini bilmesi lazım.
Milletimizi de devletimizi de boş yere büyük bir tehditle karşı karşıya getirdiğini bilmesi lazım.
Hadi kendisi bunu görmezden geliyor, milletimizin her türlü demokratik haklarını kullanarak sorumluları yola getirmesi lazım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Türkiye için vakit kaybetmeden Afet Yönetimi Bakanlığı kurulmalı / 06.05.2025
- 40 milyar dolarla ne yapabilirdik? / 05.05.2025
- 1 Mayıs'ın ardındaki gerçek soru: Hangi sistem emekçiye umut olabilir? / 04.05.2025
- Çocuklar yaşarsa millet yaşar / 29.04.2025
- Atatürk mü? Kenan Evren mi? İşte gerçekler / 28.04.2025
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- 40 milyar dolarla ne yapabilirdik? / 05.05.2025
- 1 Mayıs'ın ardındaki gerçek soru: Hangi sistem emekçiye umut olabilir? / 04.05.2025
- Çocuklar yaşarsa millet yaşar / 29.04.2025
- Atatürk mü? Kenan Evren mi? İşte gerçekler / 28.04.2025
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025