Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim henüz bitmiş değil.
13 Aralık tarihinde hint parlamentosuna yönelik saldırıda 14 kişinin ölmesiyle yaşanan iki ülke arasındaki savaş rüzgarları, bu hafta yerini ılımlı bir seyire bırakmış gibi görünüyor.
Keşmir'in bağımsızlığı için mücadele veren Leşker-i Tayyibe adlı örgütü idam sehbasına çekmek isteyen Hindistan,bu örgütü saldırının bir numaralı zanlısı olarak uluslararası kamuoyuna sundu. İlk başta suçlamaları kabullenmeyen Pakistan Yönetimi uluslararası baskılara fazla dayanamadı ve ülke içerisinde operasyon başlattı.Pakistan'dan gelen adımlar sonrası örgüt sorumluları bir bir yakalandı. Bu tutuklamalar biraz olsun ortamı yumuşattı ama Hindistan bu operasyonlardan da tam tatmin olmadı. Hindistan geçtiğimiz son iki haftadır da Keşmir sınırında operasyonlarına hız verdi. Hergün birer ikişer Keşmirli Müslüman'ın kanını akıtan Hindistan asıl amacının Keşmir'i izole etmek olduğunu attığı adımlarla gösterdi.
Hindistan, Keşmir ve Pakistan sınırına askeri yığınağı sürdürürken Pakistan da teyakkuza geçmiş durumda.
Önümüzdeki günlerde Nepal'in başkenti Katmandu'da yapılacak Güney Asya bölge görüşmelerine iki ülkenin de katıması bekleniyor. Liderler bu zirvede her ne kadar görüşme yapacaklarına dair net açıklamalardan kaçınsalar da muhtemel temaslarını gerçekleştirecekler.
Hint Lider Vajpayee ve Pakistan Devlet Başkanı Müşerref karşılıklı taleplerini zirvede ele alacaklar.
Bu görüşme Güney Asya barışı için büyük önem taşıyor. Nükleer güce sahip komşu iki ülkenin fiili olarak çatışmaları, başta Asya olmak üzere tüm dünyadaki dengeleri de sarsabilecek nitelikte.
1947'lerden beri birbirinin düşmanı olarak tanımlanan ve ilişkileri sık sık krize giren iki ülkenin askeri yapılanmalarına kısacak bakacak olursak ;
Hindistan dünyanın ikinci kalabalık ülkesi. 1 Milyar 30 Milyon nüfusa sahip. Hindistan'ın yıllık askeri harcaması 16 milyar dolar civarında. 1.300.000 askeri bulunan Hindistan'daki bu güç paramiliter gruplarla beraber 3 Milyona yaklaşmakta. 3400 tank, 750 askeri uçak, 16 denizaltıya sahip.
1960'larda start verdiği nükleer denemeleriyle Hindistan, Nükleer başlıklı füzelere sahip.
Pakistan ise 145 milyon nüfusuyla 4 milyar Dolar askeri harcamaya sahip. 620 bin asker ile beraber paramiliter gruplar ilave edildiğinde 650 bin civarındaki gücüyle 2300 tank,350 savaş uçağı, 10 denizaltı ve 8 fırkateyn bulunduruyor. Pakistan'ın da nükleer füzeleri mevcut.
Kaba sayısal veriler bir yana , Hindistan ve Pakistan'ın bölgede ortaya çıkaracakları küçük bir kıvılcım dünya ekseninde yeni çatışmalara da kapı aralayacak. Bu ise, yaşananlar dışında yeni katliamların da devreye sokulması anlamını taşıyor.
Cevat KIŞLALI
13 Aralık tarihinde hint parlamentosuna yönelik saldırıda 14 kişinin ölmesiyle yaşanan iki ülke arasındaki savaş rüzgarları, bu hafta yerini ılımlı bir seyire bırakmış gibi görünüyor.
Keşmir'in bağımsızlığı için mücadele veren Leşker-i Tayyibe adlı örgütü idam sehbasına çekmek isteyen Hindistan,bu örgütü saldırının bir numaralı zanlısı olarak uluslararası kamuoyuna sundu. İlk başta suçlamaları kabullenmeyen Pakistan Yönetimi uluslararası baskılara fazla dayanamadı ve ülke içerisinde operasyon başlattı.Pakistan'dan gelen adımlar sonrası örgüt sorumluları bir bir yakalandı. Bu tutuklamalar biraz olsun ortamı yumuşattı ama Hindistan bu operasyonlardan da tam tatmin olmadı. Hindistan geçtiğimiz son iki haftadır da Keşmir sınırında operasyonlarına hız verdi. Hergün birer ikişer Keşmirli Müslüman'ın kanını akıtan Hindistan asıl amacının Keşmir'i izole etmek olduğunu attığı adımlarla gösterdi.
Hindistan, Keşmir ve Pakistan sınırına askeri yığınağı sürdürürken Pakistan da teyakkuza geçmiş durumda.
Önümüzdeki günlerde Nepal'in başkenti Katmandu'da yapılacak Güney Asya bölge görüşmelerine iki ülkenin de katıması bekleniyor. Liderler bu zirvede her ne kadar görüşme yapacaklarına dair net açıklamalardan kaçınsalar da muhtemel temaslarını gerçekleştirecekler.
Hint Lider Vajpayee ve Pakistan Devlet Başkanı Müşerref karşılıklı taleplerini zirvede ele alacaklar.
Bu görüşme Güney Asya barışı için büyük önem taşıyor. Nükleer güce sahip komşu iki ülkenin fiili olarak çatışmaları, başta Asya olmak üzere tüm dünyadaki dengeleri de sarsabilecek nitelikte.
1947'lerden beri birbirinin düşmanı olarak tanımlanan ve ilişkileri sık sık krize giren iki ülkenin askeri yapılanmalarına kısacak bakacak olursak ;
Hindistan dünyanın ikinci kalabalık ülkesi. 1 Milyar 30 Milyon nüfusa sahip. Hindistan'ın yıllık askeri harcaması 16 milyar dolar civarında. 1.300.000 askeri bulunan Hindistan'daki bu güç paramiliter gruplarla beraber 3 Milyona yaklaşmakta. 3400 tank, 750 askeri uçak, 16 denizaltıya sahip.
1960'larda start verdiği nükleer denemeleriyle Hindistan, Nükleer başlıklı füzelere sahip.
Pakistan ise 145 milyon nüfusuyla 4 milyar Dolar askeri harcamaya sahip. 620 bin asker ile beraber paramiliter gruplar ilave edildiğinde 650 bin civarındaki gücüyle 2300 tank,350 savaş uçağı, 10 denizaltı ve 8 fırkateyn bulunduruyor. Pakistan'ın da nükleer füzeleri mevcut.
Kaba sayısal veriler bir yana , Hindistan ve Pakistan'ın bölgede ortaya çıkaracakları küçük bir kıvılcım dünya ekseninde yeni çatışmalara da kapı aralayacak. Bu ise, yaşananlar dışında yeni katliamların da devreye sokulması anlamını taşıyor.
Cevat KIŞLALI
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.