Geçtiğimiz ayın sonunda, tam tarihiyle 31 Ağustos 2006 günü Sabah'ta "Tabip asteğmen hayat kurtardı" başlıklı bir haber yer aldı. Gece yarısı meydana gelen bir kazada, olay yerinden geçmekte olan asteğmen Muzaffer Gökhan Kahraman hastaya hemen müdahale ediyor ve acil servis gelene kadar hastanın hayatta kalmasını sağlıyordu.
Bakın bu olaydan sonra nasıl ilginç gelişmeler olmuş. Haberin çıktığı gün tabip asteğmen Kahraman'ın cep telefonu çalar. Arayan 7. Kolordu Komutanı'nın emir subayı binbaşıdır ve korgeneral Cahit Sarsılmaz'ın kendisiyle görüşmek istediği söyler.Asteğmen önce bunu arkadaşlarının yaptığı bir şaka zanneder. Ama telefondaki gerçekten korgeneral Sarsılmaz'dır ve "Kahraman asteğmenim. Adın gibi kahramansın. Allah seni yaratan ana babaya uzun ömür versin. Seni onlara bağışlasın. Seni ve gıyabında tüm komutanlarını kutluyor, doktorluk ve askerlik onuruna yakışır bir şekilde davrandığın için gözlerinden öpüyorum" der. Asteğmen Kahraman ertesi gün mesai için askeri hastaneye gittiğinde baştabip albay Kamil Çelik'in elinden korgeneral Cahit Sarsılmaz ve GATA Dekanı Prof. Dr. Tümgeneral Zeki Bayraktar imzalı takdir belgelerini alır. Olay bununla da bitmez. Bir süre sonra asteğmen Kahraman, Diyarbakır'a, Kolordu Komutanlığı'na davet edilir. Orada da Kurmay Başkanı ile yemek yerken, "Komutanımız neden bu olayla bu kadar ilgilendi" diye sorar. Yanıtı kurmay albay değil, masaya servis yapan görevli verir: "Komutanımız sadece sizi değil, erleri, sivil memurları da her fırsatta onore eder. Nöbetçi erlere eliyle yemek götürür. Yanındakilerin çocuklarını bile unutmaz. Onlara hediyeler verir." Asteğmen Kahraman'ın, korgeneral Sarsılmaz'a veda ettiği sırada teğmen Evranos'un şehit düştüğü haberi gelir. Korgeneral ağlamaya başlar. Asteğmen Kahraman şöyle bitiriyor mektubunu: "Sayın Altaylı, yaşadıklarım nasıl komutanlar ve onların ekipleri ile çalıştığımızı kimlerin emrinde olduğumuzu anlamam açısından bana yetmiştir." Ve asteğmen Kahraman, şehit teğmen Evranos'un ailesine de bir mektup yazmış.Fatih Altaylı
Bakın bu olaydan sonra nasıl ilginç gelişmeler olmuş. Haberin çıktığı gün tabip asteğmen Kahraman'ın cep telefonu çalar. Arayan 7. Kolordu Komutanı'nın emir subayı binbaşıdır ve korgeneral Cahit Sarsılmaz'ın kendisiyle görüşmek istediği söyler.Asteğmen önce bunu arkadaşlarının yaptığı bir şaka zanneder. Ama telefondaki gerçekten korgeneral Sarsılmaz'dır ve "Kahraman asteğmenim. Adın gibi kahramansın. Allah seni yaratan ana babaya uzun ömür versin. Seni onlara bağışlasın. Seni ve gıyabında tüm komutanlarını kutluyor, doktorluk ve askerlik onuruna yakışır bir şekilde davrandığın için gözlerinden öpüyorum" der. Asteğmen Kahraman ertesi gün mesai için askeri hastaneye gittiğinde baştabip albay Kamil Çelik'in elinden korgeneral Cahit Sarsılmaz ve GATA Dekanı Prof. Dr. Tümgeneral Zeki Bayraktar imzalı takdir belgelerini alır. Olay bununla da bitmez. Bir süre sonra asteğmen Kahraman, Diyarbakır'a, Kolordu Komutanlığı'na davet edilir. Orada da Kurmay Başkanı ile yemek yerken, "Komutanımız neden bu olayla bu kadar ilgilendi" diye sorar. Yanıtı kurmay albay değil, masaya servis yapan görevli verir: "Komutanımız sadece sizi değil, erleri, sivil memurları da her fırsatta onore eder. Nöbetçi erlere eliyle yemek götürür. Yanındakilerin çocuklarını bile unutmaz. Onlara hediyeler verir." Asteğmen Kahraman'ın, korgeneral Sarsılmaz'a veda ettiği sırada teğmen Evranos'un şehit düştüğü haberi gelir. Korgeneral ağlamaya başlar. Asteğmen Kahraman şöyle bitiriyor mektubunu: "Sayın Altaylı, yaşadıklarım nasıl komutanlar ve onların ekipleri ile çalıştığımızı kimlerin emrinde olduğumuzu anlamam açısından bana yetmiştir." Ve asteğmen Kahraman, şehit teğmen Evranos'un ailesine de bir mektup yazmış.Fatih Altaylı