Bilmeyende zanneder ki...

Suriye'deki gelişmeleri ve Suriye ile ilgili konuşmaları yüreğimiz ağzımızda takip ediyoruz.Yüreğimiz ağzımızda, çünkü Libya'nın başına örülen haçlı çorabı gibi bir çorabın Suriye'nin başına da örülmesi an meselesi.Türkiye yönetiminin en tepesindeki mücahitler haçlı dünyasını işgale davet ediyorlar. Ter ter tepiniyorlar, batı dünyası Suriye'ye neden ilgisiz diye.Bilmeyen, tanımayanlar da zannedecek ki, bu arkadaşlar müthiş merhametli, müthiş şefkatli ve kimsenin burnunun kanamasını istemiyorlar da onun için günde bilmem kaç defa Şam'a doğru dönüp tehditler savuruyorlar.Cumhurbaşkanından tehditler...Başbakandan tehditler...Bakanlardan nöbetleşe tehditler ve gün vermeler...Köşe başlarını tutmuş olan mücahitlerin ise kılıçlarının hem önleri hem de arkaları kesiyor.Hem Suriye'deki isyancıları desteklerini, onların çeşitli illerde toplantılar yapmalarına zemin hazırladıklarını ilan ediyorlar hem de dönüp Şam yönetimine tehditler savurarak ısyancılara yumuşak davranmasını öğütlüyorlar.On yıldır Türkiyenin yönetiminde bulunan mücahit arkadaşlar çok merhametliler, çok şefkatliler ya, güya bölgemizde hiç kimsenin burnunun kanamasına dayanamıyorlar!..Libya'nın başına üşüşen ve on binlerce sivil Müslümanı katleden haçlı gürühu ile beraber hareket etmeseydi belki bu numaraları yutardık.Altı ay boyunca Libya'ya bombalar yağdıran sonra da kaynaklarına konan haçlılarla beraber olmasaydılar, NATO'nun Libya'da ne işi var efelenmesinden sonra komuta merkezini İzmir'e almasaydılar bu timsah göz yaşlarına belki inanırdık.Kendi iktidarlarının hemen ilk aylarında başlayan ve kendi iktidarları ile yaşıt olan Irak işgaline şöyle hafifçe bir kaş çatmış olsaydılar belki yutardık bu numaraları.Neredeyse on seneden beri Bağdat'tan, Basra'dan, Felluce'den, Samara'dan, Necef'ten Kerbela'dan yükselen feryatların binde birini duymuş ve dikkat kesilmiş olsaydılar şimdi gösterdikleri Suriye hassasiyetlerini anlardık belki.Bütün bunları bilmeyen de zanneder ki bu mücahit arkadaşlar Suriye'deki ölümlere dayanamıyorlar da dönüp haçlılara da sitem ediyorlar; "Suriye'nin petrolü yok diye mi yardıma koşmuyorsunuz?" diye.Halbuki dün Mısır'da, Libya'da olanları en iyi kendileri bildikleri gibi bu gün Suriye'de olanları da en iyi kendileri biliyor.Adamların hayatları tiyatro...On senedir bu tiyatroları izlemekten bıktık artık.