Baştan sona büyük bir mücadeleye sahne olan maçı Beşiktaş müthiş bir direnç ortaya koyarak kazanmasını bildi.
Göztepe maça çok süratli girdi. Belki de Beşiktaşlılar bu tempoyu beklemiyordu. Maçın başında bu yüzden bocalar gibi oldu.
Göztepe'nin hızı karşısında Beşiktaş'ın oyunu savruklaştı. Nitekim Göztepe 3'te şok bir gol buldu.
Bu golün öncesinde Oğuzhan'ın Josef'e gönderdiği düşük hızlı kısa pası Göztepeli Soner atik davranıp kapınca Beşiktaş defansı için yapacak pek bir şey kalmadı.
Peki Beşiktaş Göztepe'nin bu yüksek temposuna karşı nasıl maçı döndürmeye muktedir oldu.
Bence bu başarının liderliğini Pjanic yaptı. Kanımca Pjanic üstün bir mücadele sergiledi.
Sadece Beşiktaş'ın etkisiz olduğu ilk bölümlerde değil maçın tamamında çok büyük bir güç sarf etti ve Beşiktaş'ı oyunda tuttu.
Pjanic çok kötü bir başlangıç yaptığı Beşiktaş kariyerini nihayet terse çevirdi. O da artık Beşiktaş'a ısındı.
Pjanic'in açtığı yolda ilerleyen diğer iki futbolcu ise Ghezzal ve Rıdvan'dı. Hem Ghezzal hem de Rıdvan Beşiktaş'ın ilk golünde organizasyonu başlatan futbolculardı.
Bu golde Larin'e asist yapan Oğuzhan'ın topu hiç duraksamadan pas şeklinde kullanması tüm övgüleri hak ediyor.
Tabii Ersin'i unutmamak lazım. Bu maçı Beşiktaş kazandıysa bunda Ersin'in büyük katkısı var. Kurtardığı penaltı ile maçın bitiminde çizgi üzerinde gerçekleştirdiği kurtarış büyük bir övgüye değer.
Burada bu vesile ile ufak bir teknik konuya değinmek gerekiyor. Maçın başında Beşiktaş'ın bir miktar zorlanması futbolumuzda hız ve organizasyon arasındaki ters orantı olmasından kaynaklanıyordu.
Hızı ve organizasyonu bir arada yapamıyoruz. Yaptığımız zamanlarda ise sonuç her zaman olumlu oluyor.
Nitekim Beşiktaş attığı her iki golde bir şekilde hız ve organizasyonu bir arada yapma başarısı gösterdi. Bu alışkanlığı tüm takımlarımızın kazanması gerekiyor.
Beşiktaş ikinci yarı özellikle 60'tan itibaren on kişi kaldığı dakikaya kadar sahanın tek hakimiydi.
Beşiktaş on kişi kalmasa hiç şüpheniz olmasın birkaç gol daha bulabilirdi.
Dün nisbeten vasat olan Beşiktaşlılar olarak Oğuzhan, ikinci yarı Larin ve Batshuayi'yi sayabiliriz.
Batshuayi dün negatif bir enerji verdi. Her ne kadar ikinci golde Ghezzal'a gol pasını verse de sonra Ghezzal'ı tebrik etmekten imtina etti.
Sonradan oyuna giren Can henüz istenilen verimi veremiyor. Önümüzdeki günlerde Can'ın daha iyi performanslar göstermesi şart.
Karşılaşmanın hakemi kritik kararlarda hata yapmadı. Penaltı kararı doğruydu. Rosier'e gösterdiği her iki sarı kart da doğruydu.
Bu karşılaşmanın bir önemi de peş peşe üçüncü maçta da Beşiktaş geriden gelip maçı kurtardı.
Beşiktaş artık kendine geldi diyebiliriz.
Önder Karaveli de bu performans ile sezon sonuna kadar takımın başında kalma imkanına kavuşmuş oldu diyebiliriz.
Zaten başkan da şampiyonluğa inanıyor. Beşiktaş bu hava ile şimdi Süper Kupa finalini de kazanmak için çok iddialı bir hale geldi.
Bakalım Beşiktaş bu havayla taraftarının hak ettiği başarılara ulaşabilecek mi?
Göztepe maça çok süratli girdi. Belki de Beşiktaşlılar bu tempoyu beklemiyordu. Maçın başında bu yüzden bocalar gibi oldu.
Göztepe'nin hızı karşısında Beşiktaş'ın oyunu savruklaştı. Nitekim Göztepe 3'te şok bir gol buldu.
Bu golün öncesinde Oğuzhan'ın Josef'e gönderdiği düşük hızlı kısa pası Göztepeli Soner atik davranıp kapınca Beşiktaş defansı için yapacak pek bir şey kalmadı.
Peki Beşiktaş Göztepe'nin bu yüksek temposuna karşı nasıl maçı döndürmeye muktedir oldu.
Bence bu başarının liderliğini Pjanic yaptı. Kanımca Pjanic üstün bir mücadele sergiledi.
Sadece Beşiktaş'ın etkisiz olduğu ilk bölümlerde değil maçın tamamında çok büyük bir güç sarf etti ve Beşiktaş'ı oyunda tuttu.
Pjanic çok kötü bir başlangıç yaptığı Beşiktaş kariyerini nihayet terse çevirdi. O da artık Beşiktaş'a ısındı.
Pjanic'in açtığı yolda ilerleyen diğer iki futbolcu ise Ghezzal ve Rıdvan'dı. Hem Ghezzal hem de Rıdvan Beşiktaş'ın ilk golünde organizasyonu başlatan futbolculardı.
Bu golde Larin'e asist yapan Oğuzhan'ın topu hiç duraksamadan pas şeklinde kullanması tüm övgüleri hak ediyor.
Tabii Ersin'i unutmamak lazım. Bu maçı Beşiktaş kazandıysa bunda Ersin'in büyük katkısı var. Kurtardığı penaltı ile maçın bitiminde çizgi üzerinde gerçekleştirdiği kurtarış büyük bir övgüye değer.
Burada bu vesile ile ufak bir teknik konuya değinmek gerekiyor. Maçın başında Beşiktaş'ın bir miktar zorlanması futbolumuzda hız ve organizasyon arasındaki ters orantı olmasından kaynaklanıyordu.
Hızı ve organizasyonu bir arada yapamıyoruz. Yaptığımız zamanlarda ise sonuç her zaman olumlu oluyor.
Nitekim Beşiktaş attığı her iki golde bir şekilde hız ve organizasyonu bir arada yapma başarısı gösterdi. Bu alışkanlığı tüm takımlarımızın kazanması gerekiyor.
Beşiktaş ikinci yarı özellikle 60'tan itibaren on kişi kaldığı dakikaya kadar sahanın tek hakimiydi.
Beşiktaş on kişi kalmasa hiç şüpheniz olmasın birkaç gol daha bulabilirdi.
Dün nisbeten vasat olan Beşiktaşlılar olarak Oğuzhan, ikinci yarı Larin ve Batshuayi'yi sayabiliriz.
Batshuayi dün negatif bir enerji verdi. Her ne kadar ikinci golde Ghezzal'a gol pasını verse de sonra Ghezzal'ı tebrik etmekten imtina etti.
Sonradan oyuna giren Can henüz istenilen verimi veremiyor. Önümüzdeki günlerde Can'ın daha iyi performanslar göstermesi şart.
Karşılaşmanın hakemi kritik kararlarda hata yapmadı. Penaltı kararı doğruydu. Rosier'e gösterdiği her iki sarı kart da doğruydu.
Bu karşılaşmanın bir önemi de peş peşe üçüncü maçta da Beşiktaş geriden gelip maçı kurtardı.
Beşiktaş artık kendine geldi diyebiliriz.
Önder Karaveli de bu performans ile sezon sonuna kadar takımın başında kalma imkanına kavuşmuş oldu diyebiliriz.
Zaten başkan da şampiyonluğa inanıyor. Beşiktaş bu hava ile şimdi Süper Kupa finalini de kazanmak için çok iddialı bir hale geldi.
Bakalım Beşiktaş bu havayla taraftarının hak ettiği başarılara ulaşabilecek mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Gabriel Sara neden var / 04.02.2025
- Curcuna / 03.02.2025
- Mahalle maçında olmaz / 31.01.2025
- Şampiyonluk hayal değil / 27.01.2025
- Galatasaray çok zorlandı / 26.01.2025
- Mourinho total futbola inanıyor / 24.01.2025
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025
- Curcuna / 03.02.2025
- Mahalle maçında olmaz / 31.01.2025
- Şampiyonluk hayal değil / 27.01.2025
- Galatasaray çok zorlandı / 26.01.2025
- Mourinho total futbola inanıyor / 24.01.2025
- Uğursuz gün / 22.01.2025
- Fenerbahçe'de işler yolunda / 20.01.2025
- Muazzam ikinci yarı / 18.01.2025
- Dağılmadan ve sıkılmadan / 14.01.2025