‘Beni yaşlandır ki bu vesileyle tanınayım’
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “(Eski dönemlerde) insanların saçlarına ak düşmüyordu. Bu sebeple bazen birisi babasının olduğu toplantıya geldiğinde babası çocuğundan ayırt edilmiyor ve ‘Hanginiz babasınız?’ diye soruluyordu. Sonunda İbrahim’in çağı geldi ve o Allah’a şöyle arz etti: ‘Ey Allah’ım! Beni yaşlandır ki bu vesileyle tanınayım.’ Bunun üzerine İbrahim yaşlandı, saçlarına ve sakalına ak düştü”
09.04.2020 23:50:00





OKAN EGESEL
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"Şöyle demişti: Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı. Rabbim! Sana yalvarmakla şimdiye kadar bedbaht olup bir şeyden mahrum kalmadım." (Meryem, 4).
"Sizi güçsüz olarak yaratan, güçsüzlükten sonra kuvvetli kılan, sonra da kuvvetliliğin ardından güçsüz ve ihtiyar yapan Allah'tır. O, dilediğini yaratır ve odur bilen, kadir olan." (Rum, 54).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Yaşlı kimse dostunun sevgisi, uzun bir hayat ve çok mal ile oldukça gençtir." (Bihar, 77/174/9).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Saçların beyazlaması ölümün habercisidir." (Gurer'ul Hikem, 1202).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yaşlılık yokluğun son vaad edilen yerleridir." (a.g.e, 1456).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Siyah saçın beyazlaştığında (ömrünün) en güzeli yok olur." (a.g.e, 4039).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Uyarıcı olarak kır saçlar yeter." (a.g.e, 7019).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yaşlılığın vakarı nur ve süstür." (a.g.e, 10076).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yaşlılığın vakarı benim nezdimde gençliğin tazeliğinden daha sevimlidir." (a.g.e, 10099).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıllı kimsenin yaşlanınca aklı gençleşir. Cahil kimsenin yaşlanınca cehaleti gençleşir." (a.g.e, 4169-4170).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "İbrahim (a.s) sabah sakalında bir beyazlık görünce şöyle dedi: Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun ki, beni bu çağa erdirdi ve bir göz kapaması kadar olsun O'na isyan etmedim." (İlel'uş Şerayi', 104/2).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "(Eski dönemlerde) insan yaşlanınca ölüyordu. Ama saçlarına ak düşmüyordu. Bu sebeple bazen birisi babasının olduğu toplantıya geldiğinde babası çocuğundan ayırt edilmiyor ve 'Hanginiz babasınız?' diye soruluyordu. Sonunda İbrahim'in çağı geldi ve o Allah'a şöyle arz etti: 'Ey Allah'ım! Beni yaşlandır ki bu vesileyle tanınayım.' Bunun üzerine İbrahim yaşlandı, saçlarına ve sakalına ak düştü." (İlel'uş Şerayi', 104/3).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "(Eski zamanlarda) insanın saçı ve sakalına ak düşmüyordu. İbrahim (a.s) sakalında beyazlık görünce şöyle arz etti: 'Ey Rabbim! Bu nedir?' Allah şöyle buyurdu: 'O vakardır.' İbrahim şöyle arz etti: Rabbim! Benim vakarımı artır." (a.g.e, 104/1).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Mü'mine saçın beyazlığından daha hızlı koşan bir şey görmedim. Mü'mine dünyada saçının beyazlaması vakardır. Kıyamet günü ise parlayan bir nurdur. Allah-u Teâlâ beyaz saçıyla, Halil'i olan İbrahim'e (a.s) vakar bağışladı. Böylece İbrahim şöyle arz etti: 'Ey Rabbim! Bu nedir?' Allah şöyle buyurdu: 'O vakardır.' İbrahim şöyle arz etti: Ey Rabbim! Vakarımı artır." (Emali et-Tusi, 699/1492). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.