'Belayı dua ile def edin'
İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Bela dalgalarını dua ile def edin. Şüphesiz belanın usandırdığı müptela kimse, duaya, beladan güvende olmayan afiyetteki kimseden daha muhtaç değildir"
23.06.2018 00:00:00
Dua hususunda Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: "Kaza ve kader sadece dua ile geri çevrilir." (Mekarim'ul-Ahlak, 2/7/1978).
Aynı hususta İmam Zeynelâbidin (a.s), "Dua, nazil olan ve olmayan her türlü belayı def eder" buyurdu. (el-Kafi, 2/469/5).
İmam Kazım (a.s) da, "Duadan ayrılmayın. Şüphesiz ki Allah için dua etmek ve Allah'tan bir şey dilemek, kaza ve kaderi kesinleşmiş ve sadece uygulaması kalmış olan belayı bile def eder. Nitekim Aziz ve Celil olan Allah'a dua edilir ve bir şey dilenilirse belayı tümüyle geri çevirir" buyurdu. (a.g.e., 2/470/8).
Dua her türlü belayı def eder. Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Bela kapılarını dua ile kapatın." (el-Bihar, 93/288/3).
Bu konuda İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Bela dalgalarını dua ile def edin. Şüphesiz belanın usandırdığı müptela kimse, duaya, beladan güvende olmayan afiyetteki kimseden daha muhtaç değildir." (a.g.e., 93/301/37).
İmam Sâdık (a.s) da, "Her kim kendisine bir belanın çatacağından korkar da bela gelmeden önce dua ederse Aziz ve Celil olan Allah onu asla o belaya düşürmez" buyurdu. (Mekarim'ul-Ahlak, 2/10/1992).
Cenab-ı Hak, Kur'an'da buyuruyor ki: "İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah, katından bir nimet verince önceden kime yalvarmış olduğunu unutuverir; Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: Küfrünle az bir müddet zevklen, şüphesiz sen cehennemliksin." (Zümer, 8).
"Yoksa, darda kalana, kendisine yakardığı zaman karşılık veren, başındaki sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün sahipleri yapan mı? Allah'ın yanında başka bir ilah mı? Pek kıt düşünüyorsunuz." (Neml, 62; bak. Zümer, 49, Yunus, 22; Ankebut, 65; Rum, 33; Lokman, 32; En'am, 40, 41, 63; İsra, 67).
Bihar'ul-Envar'da yer aldığına göre Allah-u Teâlâ, Davud'a (a.s) şöyle vahyetti: "Rahatlık günlerinde Beni an ki Ben de zorluk günlerinde sana icabet edeyim." (el-Bihar, 93/381/6).
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: "Rahatlığında kendini Allah'a tanıt ki şiddetli sıkıntı anında seni tanısın." (a.g.e, 77/87/3).
İmam Bâkır (a.s) ise şöyle buyurdu: "Mü'mine, zorluk anında dua ettiği gibi rahatlık anında da aynı şekilde dua etmesi yakışır." (el-Kafi, 2/488/1). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Aynı hususta İmam Zeynelâbidin (a.s), "Dua, nazil olan ve olmayan her türlü belayı def eder" buyurdu. (el-Kafi, 2/469/5).
İmam Kazım (a.s) da, "Duadan ayrılmayın. Şüphesiz ki Allah için dua etmek ve Allah'tan bir şey dilemek, kaza ve kaderi kesinleşmiş ve sadece uygulaması kalmış olan belayı bile def eder. Nitekim Aziz ve Celil olan Allah'a dua edilir ve bir şey dilenilirse belayı tümüyle geri çevirir" buyurdu. (a.g.e., 2/470/8).
Dua her türlü belayı def eder. Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Bela kapılarını dua ile kapatın." (el-Bihar, 93/288/3).
Bu konuda İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Bela dalgalarını dua ile def edin. Şüphesiz belanın usandırdığı müptela kimse, duaya, beladan güvende olmayan afiyetteki kimseden daha muhtaç değildir." (a.g.e., 93/301/37).
İmam Sâdık (a.s) da, "Her kim kendisine bir belanın çatacağından korkar da bela gelmeden önce dua ederse Aziz ve Celil olan Allah onu asla o belaya düşürmez" buyurdu. (Mekarim'ul-Ahlak, 2/10/1992).
Cenab-ı Hak, Kur'an'da buyuruyor ki: "İnsanın başına bir sıkıntı gelince Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra Allah, katından bir nimet verince önceden kime yalvarmış olduğunu unutuverir; Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: Küfrünle az bir müddet zevklen, şüphesiz sen cehennemliksin." (Zümer, 8).
"Yoksa, darda kalana, kendisine yakardığı zaman karşılık veren, başındaki sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün sahipleri yapan mı? Allah'ın yanında başka bir ilah mı? Pek kıt düşünüyorsunuz." (Neml, 62; bak. Zümer, 49, Yunus, 22; Ankebut, 65; Rum, 33; Lokman, 32; En'am, 40, 41, 63; İsra, 67).
Bihar'ul-Envar'da yer aldığına göre Allah-u Teâlâ, Davud'a (a.s) şöyle vahyetti: "Rahatlık günlerinde Beni an ki Ben de zorluk günlerinde sana icabet edeyim." (el-Bihar, 93/381/6).
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: "Rahatlığında kendini Allah'a tanıt ki şiddetli sıkıntı anında seni tanısın." (a.g.e, 77/87/3).
İmam Bâkır (a.s) ise şöyle buyurdu: "Mü'mine, zorluk anında dua ettiği gibi rahatlık anında da aynı şekilde dua etmesi yakışır." (el-Kafi, 2/488/1). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.