Bir gün Sultan İzzeddin Keykâvus II, Hz. Mevlâna'yı ziyarete gelmişti. Mevlâna ona gerektiği gibi iltifat etmeyip dersi, talipleri ve nasihatlerle meşgul oldu. Sultan, Mevlâna hazretleri bana bir nasihat versin, dedi. Mevlâna: -Sana ne öğüt vereyim. Sana çobanlık emretmişler, sen kurtluk ediyorsun. Sana bekçilik emretmişler, sen hırsızlık yapıyorsun, şeytanın sözü ile hareket ediyorsun, buyurdu. Sultan ağlayarak dışarı çıktı, medresenin kapısında başını açıp tövbeler etti ve:-Ey Allah'ım! Ben zavallı kul da bu alçak gönüllülüğü senin padişahlığından ötürü gösteriyor ve sana yalvarıyorum. Bu iki riyasız sıdkın hürmetine bana merhamet et, dedi ve şu beyti söyledi :«Nemli olan iki gözümün yaşına, ateş ve gamla dolu olan sîneme merhamet et.»Mevlâna Hazretleri dışarı çıktı ve onun gönlünü alıp: -Git, yüce Allah sana merhamet etti ve seni bağışladı, dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.