Bebeklerde depresyon olur mu?
Depresyonun bebekler de bile görülebilen bir hastalık olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi, “Bebeklik depresyonu 6. aydan sonra bebeğin anneden birden bire ayrılmasıyla ortaya çıkar” dedi
11.03.2020 16:34:00





Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi, bebeklerde de depresyon durumunun görülebileceğini söyledi.
Psikolog Müjde Yahşi, "Depresyon bebekler de bile görülebilen bir hastalık. Bebeklik depresyonu 6.aydan sonra bebeğin anneden birden bire ayrılmasıyla ortaya çıkar. Annenin; vefatı, uzun süre hastanede kalması, başka bir şehirde ya da ülkede ikamet etmesi, çocuğuna bakım veremeyecek kadar ağır fiziksel ya da ruhsal hastalığının olması bebeklik depresyonunu ortaya çıkaran sebeplerdir. Depresyon insan yaşamının her döneminde ortaya çıkabilen bir beyin hastalığıdır. Yani depresyon beynin kimyasallarındaki dengesizlikler sonucu ortaya çıkar ve kişiyi hayata karşı mutsuz, keyifsiz ve isteksiz yapar.
Depresyonda olan kişi, başına gelen her şeyin sorumlusu olarak kendini görür ve kendini suçlar. Hayata hep olumsuz tarafından bakar. Gelecek ile ilgili beklentisi ümitsiz ve karamsardır. Kendisiyle ilgili değersiz ve sevilmez olduğu inancı vardır. Bu nedenle olayları olduğundan daha abartılı görür ve olayları hep genelleme yaparak yorumlar. Mesela 'Böyle şeyler hep benim başıma gelir' der. Ya da resmin geri kalanını görmez ve 100 puanlık sınavdan 75 puan aldığında nasıl bu kadar yanlış yaptım diyerek kendini suçlar. Olayları kendine göre yorumlar ve keyfi çıkarsama yapar mesela arkadaşım beni aramadı sanırım artık benle konuşmak istemiyor gibi çokça bilişsel çarpıtmalara başvurur" dedi.
Depresyon genetik bir hastalık
Depresyonun genetik aktarımlı bir hastalık olduğu için anne ya da babada depresyon varsa, tetikleyici faktörlerle çocukta ya da ergende de depresyon görülmesinin muhtemel olduğunu ifade eden Yahşi, "Depresyonun en önemli 2 belirtisi, isteksizlik ve tat alamamadır. Yani depresyonda olan kişinin içinden hiçbir şey yapma isteği gelmez zoraki şekilde yapsa da yaptığı şeyden keyif alamaz. Çaresizlik hissi, düşük enerji, konsantrasyon azlığı, değersizlik ve suçluluk düşünceleri, iştah ya da kilo değişikliği depresyonun diğer belirtileri arasındadır. Çocuklarda ve ergenler depresyon; okula gitmek istememe, düşük özgüven, fobiler, karın ağrısı, bulantı ya da baş ağrısı şeklinde görülmekle beraber aşırı hareketlilik, huysuzluk, çabuk sinirlenme, yalan söyleme, evden ya da okuldan kaçma gibi davranış bozuklukları ile de görülebilir" diye konuştu.
Ailelere öneriler
Psikolog Yahşi, ailelere şu önerilerde bulundu:
"Kafana takma, üzme kendini, boşver unut gitsin gibi sözler söylememelisiniz. Çünkü bunlar çocuğun kendi iradesinin dışında yani tamamen beyindeki hormonların düzensiz çalışmasıyla ortaya çıkan olumsuz duygu ve düşünceler olduğunu unutmamalısınız. Çocuğunuzda davranış değişikliği sağlayabilirseniz çocuğunuzun duygu ve düşüncelerinde de değişiklik sağlayabilirsiniz. Mesela çocuğunuzu düzenli spor yapması konusunda teşvik edebilirsiniz. Çünkü spor esnasında vücut endorfin salınımı gerçekleştirir ve kişi kendini iyi hissetmeye başlar.
Çocuğunuzun kendini huzurlu ve mutlu hissedebilmesi için uyku düzenini bozmaması gerekir. Güneşli havalarda parkta bahçede zaman geçirmesi için çocuğunuzu teşvik etmelisiniz zira güneş ışınları gözümüzün ağ tabakasından içeri girer ve sinirler aracılığıyla epifiz bezine iletilerek serotonin miktarını artırarak kişiyi mutlu hissettirir.
Normalde yapmaktan keyif aldığı şeyleri tekrar yapması konusunda çocuğunuza ortam hazırlamalısınız. Çünkü haz duygusundan sorumlu dopamin hormonu kişinin sevdiği işlerle meşgul olduğu zamanlarda salınım yapıyor. Mesela sevdiği arkadaşlarıyla oyun oynaması, sinemaya gitmesi ya da sevdiği bir yemeği yemesi dopamin salınımını artırır." İHA
Psikolog Müjde Yahşi, "Depresyon bebekler de bile görülebilen bir hastalık. Bebeklik depresyonu 6.aydan sonra bebeğin anneden birden bire ayrılmasıyla ortaya çıkar. Annenin; vefatı, uzun süre hastanede kalması, başka bir şehirde ya da ülkede ikamet etmesi, çocuğuna bakım veremeyecek kadar ağır fiziksel ya da ruhsal hastalığının olması bebeklik depresyonunu ortaya çıkaran sebeplerdir. Depresyon insan yaşamının her döneminde ortaya çıkabilen bir beyin hastalığıdır. Yani depresyon beynin kimyasallarındaki dengesizlikler sonucu ortaya çıkar ve kişiyi hayata karşı mutsuz, keyifsiz ve isteksiz yapar.
Depresyonda olan kişi, başına gelen her şeyin sorumlusu olarak kendini görür ve kendini suçlar. Hayata hep olumsuz tarafından bakar. Gelecek ile ilgili beklentisi ümitsiz ve karamsardır. Kendisiyle ilgili değersiz ve sevilmez olduğu inancı vardır. Bu nedenle olayları olduğundan daha abartılı görür ve olayları hep genelleme yaparak yorumlar. Mesela 'Böyle şeyler hep benim başıma gelir' der. Ya da resmin geri kalanını görmez ve 100 puanlık sınavdan 75 puan aldığında nasıl bu kadar yanlış yaptım diyerek kendini suçlar. Olayları kendine göre yorumlar ve keyfi çıkarsama yapar mesela arkadaşım beni aramadı sanırım artık benle konuşmak istemiyor gibi çokça bilişsel çarpıtmalara başvurur" dedi.
Depresyon genetik bir hastalık
Depresyonun genetik aktarımlı bir hastalık olduğu için anne ya da babada depresyon varsa, tetikleyici faktörlerle çocukta ya da ergende de depresyon görülmesinin muhtemel olduğunu ifade eden Yahşi, "Depresyonun en önemli 2 belirtisi, isteksizlik ve tat alamamadır. Yani depresyonda olan kişinin içinden hiçbir şey yapma isteği gelmez zoraki şekilde yapsa da yaptığı şeyden keyif alamaz. Çaresizlik hissi, düşük enerji, konsantrasyon azlığı, değersizlik ve suçluluk düşünceleri, iştah ya da kilo değişikliği depresyonun diğer belirtileri arasındadır. Çocuklarda ve ergenler depresyon; okula gitmek istememe, düşük özgüven, fobiler, karın ağrısı, bulantı ya da baş ağrısı şeklinde görülmekle beraber aşırı hareketlilik, huysuzluk, çabuk sinirlenme, yalan söyleme, evden ya da okuldan kaçma gibi davranış bozuklukları ile de görülebilir" diye konuştu.
Ailelere öneriler
Psikolog Yahşi, ailelere şu önerilerde bulundu:
"Kafana takma, üzme kendini, boşver unut gitsin gibi sözler söylememelisiniz. Çünkü bunlar çocuğun kendi iradesinin dışında yani tamamen beyindeki hormonların düzensiz çalışmasıyla ortaya çıkan olumsuz duygu ve düşünceler olduğunu unutmamalısınız. Çocuğunuzda davranış değişikliği sağlayabilirseniz çocuğunuzun duygu ve düşüncelerinde de değişiklik sağlayabilirsiniz. Mesela çocuğunuzu düzenli spor yapması konusunda teşvik edebilirsiniz. Çünkü spor esnasında vücut endorfin salınımı gerçekleştirir ve kişi kendini iyi hissetmeye başlar.
Çocuğunuzun kendini huzurlu ve mutlu hissedebilmesi için uyku düzenini bozmaması gerekir. Güneşli havalarda parkta bahçede zaman geçirmesi için çocuğunuzu teşvik etmelisiniz zira güneş ışınları gözümüzün ağ tabakasından içeri girer ve sinirler aracılığıyla epifiz bezine iletilerek serotonin miktarını artırarak kişiyi mutlu hissettirir.
Normalde yapmaktan keyif aldığı şeyleri tekrar yapması konusunda çocuğunuza ortam hazırlamalısınız. Çünkü haz duygusundan sorumlu dopamin hormonu kişinin sevdiği işlerle meşgul olduğu zamanlarda salınım yapıyor. Mesela sevdiği arkadaşlarıyla oyun oynaması, sinemaya gitmesi ya da sevdiği bir yemeği yemesi dopamin salınımını artırır." İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.