Bugün küresel güçler, gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelerdeki maden araştırmalarının önünü kesmeye çalışarak, yeraltı kaynaklarının açığa çıkmasını engellemek istemektedirler.
Madenleri, kendi menfaatleri doğrultusunda kullanabilecekleri ortamlar oluştuğunda ise, daha önce olmadığı söylenen kaynaklar bir anda bu güçlerin kullanımına açılmaktadır. Dünya nüfusunun % 14.6'sını oluşturan başta ABD ve AB olmak üzere gelişmiş kabul edilen ülkeler, alüminyum, bakır, kurşun ve çelik üretiminin % 48.8 ila % 61.5 arasında değişen oranlarda dışa bağımlıdırlar.
Ülkelerin madenleri talan ediliyorBu bağımlılığın neticesinde kendi sanayilerinde kullanılmak üzere dünyanın madence zengin ama gelir olarak fakir bırakılmış ülkeleri, global maden firmaları tarafından talan edilerek; kaynaklar, gelişmiş kabul edilen ülkelere aktarılmaktadır. Maalesef durum ülkemiz içinde farklı değildir. Son iktidar döneminde çıkartılan yasalar ile Global maden firmalarının deyimi ile "İncil'deki altın ülke" talan alanı haline getirilmiştir.
Madenlerimizi kendi elimizle teslim ediyoruzGünümüzde maden yataklarının yabancılara satışını düzenleyen yasalar ile, artık yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız global güçlerin tekeline geçmektedir. Nitekim ülke topraklarımızda yabancılara verilen maden arama ruhsatlarından bazıları şöyledir:Rio Tinto 30 maden arama ruhsatı, Cominco 190 maden arama ruhsatı, Yamas 233 maden arama ruhsatı, Tuprak 63 maden arama ruhsatı, Geomar 3 maden arama ruhsatı, Omya 85 maden arama ruhsatı, Normandi 149 maden arama ruhsatı.
Yabancılar 400 bin kilometrekarelik arama ruhsatına sahipBunların yanında Magnezit, Eldorado, Anatolia Minerals, Odysf Resources, BHP Madencilik, Norando, Knauf gibi yabancı firmalarla 400 bin kilometre karelik toprağımızda yabancıların maden arama ruhsatı bulunmaktadır. Sadece bir maden firmasının ülkemizde aldığı ruhsatları biraz daha yakından tanırsak olayın vahameti daha iyi anlaşılacaktır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Hidayet Sarı / İstanbul ÜniversitesiKaynaklar herkese yeterKüreselleşme mantığında, dünyada kaynaklar sınırlı, insan ihtiyaçları sınırsızdır. Bu sınırlı kaynaklara silahı, parası ve gücü olan sahip olmalıdır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Devlet anlayışında ise, dünyada kaynaklar sınırsız, insan ihtiyaçları sınırlıdır. Kaynakların adil dağılmasıyla herkese yeter. Küreselleşme, tüm insanlara değil silahı, parası ve gücü olanlara değer verir. Milli Devlet ise, dünyada kaynaklar sınırsız olduğunu kabul eder, İnsanı kalkınmanın merkezine oturtur. Her türlü yaratılanı sev, Yaratandan ötürü der Küreselleşme, üretim ve sermayenin küreselleşmesini savunur. Milli Devlet ise üretim ve sermayeye herkesin ulaşabilmesini savunur. Küreselleşme, sermaye hareketleri ve para oyunlarıyla ülkelerin ekonomisini kontrol altına almak ister. Milli Devlet ise, spekülatif para oyunlarını kabul etmez. Borsa, faiz, döviz kumarını ülke ekonomisinden çıkarır. Küreselleşme, piyasada sadece kendi paralarının geçerli olmasını ister. Milli Devlet ise, kendi emek ve üretimi karşılığında kendi parasının devreye girmesini sağlar. Yabancı ülkelerin boyalı kağıtlarını (parasını) emek ve üretimin karşılığı olarak kullanmaz.
Madenleri, kendi menfaatleri doğrultusunda kullanabilecekleri ortamlar oluştuğunda ise, daha önce olmadığı söylenen kaynaklar bir anda bu güçlerin kullanımına açılmaktadır. Dünya nüfusunun % 14.6'sını oluşturan başta ABD ve AB olmak üzere gelişmiş kabul edilen ülkeler, alüminyum, bakır, kurşun ve çelik üretiminin % 48.8 ila % 61.5 arasında değişen oranlarda dışa bağımlıdırlar.
Ülkelerin madenleri talan ediliyorBu bağımlılığın neticesinde kendi sanayilerinde kullanılmak üzere dünyanın madence zengin ama gelir olarak fakir bırakılmış ülkeleri, global maden firmaları tarafından talan edilerek; kaynaklar, gelişmiş kabul edilen ülkelere aktarılmaktadır. Maalesef durum ülkemiz içinde farklı değildir. Son iktidar döneminde çıkartılan yasalar ile Global maden firmalarının deyimi ile "İncil'deki altın ülke" talan alanı haline getirilmiştir.
Madenlerimizi kendi elimizle teslim ediyoruzGünümüzde maden yataklarının yabancılara satışını düzenleyen yasalar ile, artık yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız global güçlerin tekeline geçmektedir. Nitekim ülke topraklarımızda yabancılara verilen maden arama ruhsatlarından bazıları şöyledir:Rio Tinto 30 maden arama ruhsatı, Cominco 190 maden arama ruhsatı, Yamas 233 maden arama ruhsatı, Tuprak 63 maden arama ruhsatı, Geomar 3 maden arama ruhsatı, Omya 85 maden arama ruhsatı, Normandi 149 maden arama ruhsatı.
Yabancılar 400 bin kilometrekarelik arama ruhsatına sahipBunların yanında Magnezit, Eldorado, Anatolia Minerals, Odysf Resources, BHP Madencilik, Norando, Knauf gibi yabancı firmalarla 400 bin kilometre karelik toprağımızda yabancıların maden arama ruhsatı bulunmaktadır. Sadece bir maden firmasının ülkemizde aldığı ruhsatları biraz daha yakından tanırsak olayın vahameti daha iyi anlaşılacaktır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Hidayet Sarı / İstanbul ÜniversitesiKaynaklar herkese yeterKüreselleşme mantığında, dünyada kaynaklar sınırlı, insan ihtiyaçları sınırsızdır. Bu sınırlı kaynaklara silahı, parası ve gücü olan sahip olmalıdır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Devlet anlayışında ise, dünyada kaynaklar sınırsız, insan ihtiyaçları sınırlıdır. Kaynakların adil dağılmasıyla herkese yeter. Küreselleşme, tüm insanlara değil silahı, parası ve gücü olanlara değer verir. Milli Devlet ise, dünyada kaynaklar sınırsız olduğunu kabul eder, İnsanı kalkınmanın merkezine oturtur. Her türlü yaratılanı sev, Yaratandan ötürü der Küreselleşme, üretim ve sermayenin küreselleşmesini savunur. Milli Devlet ise üretim ve sermayeye herkesin ulaşabilmesini savunur. Küreselleşme, sermaye hareketleri ve para oyunlarıyla ülkelerin ekonomisini kontrol altına almak ister. Milli Devlet ise, spekülatif para oyunlarını kabul etmez. Borsa, faiz, döviz kumarını ülke ekonomisinden çıkarır. Küreselleşme, piyasada sadece kendi paralarının geçerli olmasını ister. Milli Devlet ise, kendi emek ve üretimi karşılığında kendi parasının devreye girmesini sağlar. Yabancı ülkelerin boyalı kağıtlarını (parasını) emek ve üretimin karşılığı olarak kullanmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.