Başbakan'a bir BAŞ lazım

Yeni bir dönemin içinde olduğumuz sadece Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da, Tunus'ta yaşanan milyonluk ölümlerden veya bombaların hayalet şehirlere dönüştürdüğü dramatik şehir haberlerinden anlaşılmıyor. Ülke içinde yaşananlar da bir kırılmanın eşiğinde olduğumuzu su yüzüne fazlası ile çıkarıyor, elbette gören gözler için? Gezi Parkı'nın Başbakanda bir 'fobia'ya dönüşmesi, Hükümet yandaşı Fehmi Koru'nun "Gezi devam edebilir" yollu açıklamaları sıkıntının büyüklüğüne işaret ediyor. Selahaddin Demirtaş'ın "Gezi olaylarından çekildik ve Hükümete karşı oluşacak bir darbenin önüne geçtik" demesi işin bir başka boyutu.  Apo cezaevinde boş durmuyor ve tarih üstüne tarih veriyor: "Şu vakte kadar verdiğiniz sözler yerine getirilmez ise süreçten elimi - eteğimi çekerim".  Cemaatin geldiği noktayı görmek açısından ise dünkü Bugün'ün manşetine bakmanız yeterli. Ne demiş gazete: "Enflasyon yukarı, büyüme aşağı, gençlere iş bulmak mümkün değil"! Newsweek'de  "Erdoğan'ı Obama'nın ilk dış politik hatası" olarak nitelendiren bir yorum yayımlandı ve "Erdoğan Cumhurbaşkanı olamayacak" dedi.  Mısır'lar, Suriye'ler hesaba katıldığında, dahası Beşar Esad'ın dimdik ayakta olduğu, Mursi'ni kan kaybettiği bir ortamda Erdoğan'ın oturduğu ideolojik iklimin de (Ilımlı İslam ve kapitalist düzen taşeronluğu) itibar kaybettiği anlaşılıyor. Yani nereden bakarsak bakalım Hükümet ve Başbakan hızla geriliyor. Ki panik ortamında Başbakanın her türlü yanlışa açık hale geldiği de herkesin malumu! Koç'a yapılan haksız ve neresinden bakarsanız bakın Hükümet baskısı kokan mali baskının izahı 'meşhur ortak akılla' dahi nasıl yapılabilir ki? Tabloyu 3 noktada netleştirelim: Bir: AKP koalisyonunun Cemaat ayağı dönüşü olmayacak bir noktaya geldi. İki: AKP koalisyonunun PKK ayağı gün sayıyor. Üç: AKP koalisyonun ABD ayağı ise ideolojik nedenlerle Erdoğan'dan vazgeçmiş görünüyor. Anlayacağınız AKP koalisyonu çatırdıyor. Bakalım altında kim veya kimler kalacak? Gemi su alamaya başlayınca çok değil bir akşamda neler olabileceğini hiç kimse kestiremez. Delil isteyen 28 Şubat süreci ve Cindoruk'un kurduğu partiye yapılan transferleri hatırlasın! Peki Erdoğan ne yapacak? Elinde bir kart var mı? Halk desteği dediği şeyi de iyiden iyiye kaybederken (Gezi Parkı'nı unutmayın) nasıl bir oyun kuracak? Mesela halka dönüp 'ben yanlış yaptım' diyebilir mi? Esad'dan özür diler mi? Apo'ya 'seni gidi terörist, haddini bil, otur oturduğu yere' diyerek keskin bir U dönüşü yapabilir mi? Alttan alta devam eden AB sürecini noktalayabilir mi? Kürecik'i kapatabilir mi? Ooof of değil mi? Zoru değil imkânsızı istediğimin farkındayım. Bunu yapmaya Erdoğan'ın gücü yeter mi? Yetmez ama yapmazsa da kendisini Ali Bin Hüseyin'in, Mursi'nin kaderi bekliyor! Jölelinin ya da diğer 30 danışmanın Başbakana bunları söylemeye ne gücü, ne yeteneği, ne de aklı var! Onun için İcmal Gençliği'nin meşhur ettiği sloganı hatırlatalım biz: Başbakan'a bir Baş lazım!