Barcelona niyetine

Derbide özellikle ilk yarıda Beşiktaş'ı sahadan silen Galatasaray haklı bir galibiyet elde etti.

Bu futboluyla perşembe akşamı için bir bakıma tüm kamuoyuna ben Barcelona'yı rahat yenerim dedi.

Galatasaray'da kötü oynayan yoktu. Bütün maç boyunca kontrol Galatasaray’daydı.

Kerem bu maçta patlama yaptı. 2 gol attı. Son zamanlarda durgun olan Mohamed de Kerem'e uydu.

O da bu maçta uyandı. 2 golün asistini Mohamed yaptı. İlk golde Vida, Necip ve Rosier'in arasından topu çıkarıp asisti yapması görülmeye değer.

Golü atan Kerem öyle bir vuruş yaptı ki kimsenin o şutu çıkarma ihtimali yoktu.

İkinci golde Mohamed Umut'tan topu kaparken Beşiktaşlıların faul beklentisi yersizdi çünkü bence Mohamed herhangi bir faul yapmıyor.

Maçı kaybeden Beşiktaş, Galatasaray ne kadar iyi oynadıysa bir o kadar kötüydü.

Her ne kadar maçın ilk dakikalarında Beşiktaş istekli gözükse de bunun devamı gelmedi.

Bu ilk dakikalarda başarılı kritik müdahaleler ile Galatasaray'ı ayakta tutan Nelsson oldu.

İlk yarı boyunca müthiş bir tempo vardı. Zaten futbolda işin özü yüksek tempoda dağılmadan takım oyunu oynayabilme başarısı gösterebilmek.

İlk yarıda bunu başaran Galatasaray’dı. Bu tempoda oynayamayan takım Beşiktaş’tı.

İşin açıkçası Beşiktaş dağıldı. Aslına bakarsanız Beşiktaş'ın bir planı vardı. Oyunu Atiba üzerinden kurgulamak istiyorlardı.

Ne var ki Galatasaray Atiba'ya oyun kurma fırsatı vermedi. Ne zaman Atiba topu alsa bir Galatasaraylı yanında bitiveriyordu.

Burada Can'a ve Teixeira'ya büyük iş düşüyordu ama özellikle Teixeira tel tel dökülüyordu.

Örnek 45+2'de Feghouli 4-5 metre öteden gelip hemen Teixeira'nın önündeki topu kapıyor.

Bu kadar halsizlik kabul edilebilir değil. Beşiktaş pozisyon bulmadı da değil.

Örneğin 15'te kornerden doğrudan kaleye gelen topu çizgide Kenan'dan önce Omar çıkardı.

27'de yine kornerden gelen topa Güven kafa vurdu. Sonrasında Atiba'nın kafasından seken topu çizgide Pena çıkardı.

Galatasaray bütün bunlara 2 gol ile cevap verdi. Ayrıca Kerem'in attığı goller dışında
Beşiktaş kalesine gönderdiği şutlarda vardı.

Örneğin 17'de geçiş hücumunda Kerem'in bir şutunu Ersin parmaklarının ucu ile kornere çelebildi.

İkinci yarı tempo düştü. Bu tamamıyla Beşiktaş'a yarayan bir durumdu. Fakat işin açıkçası Beşiktaş bu durumdan yararlanamadı.

Galatasaray da takım olarak dağılmadı ve savunmada boş alan vermedi. Ayrıca bu yarıda Galatasaray sadece savunma yapmadı tabii.

Örneğin 65'de Josef'in kaptırdığı topta Mohamed üst üste iki şut attı. İlkini Ersin kurtardı. İkincisini ise çizgiden Vida çıkardı.

78'de oyuna giren Rıdvan Beşiktaş'ın oyununa olumlu katkı yaptı. 85'te Beşiktaş'ın golünü atan Rıdvan’dı.

Bu golde Barcelona maçının kahramanlarından Pena ciddi hata yaptı.

Kestiği topun bacak arasından geçmesine engel olamadı. Galatasaray son anlarda çok bunaldı ama kalesinde bir gol daha görmeden maçı tamamlamayı başardı.

Galatasaray bu sonuçla ve özellikle ilk yarıdaki oyun ile Barcelona maçı öncesi çok büyük moral buldu.

Galatasaray bu maç oynanmasa böyle bir moral fırsatı yakalayamayacaktı.

Bir kere daha gözüktü ki bir maç için hazırlanmak gene bir maç ile mümkün olabiliyor. Şimdi Galatasaray Barcelona maçında daha motive ve istekli olacaktır.