MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin partisinin Meclis Grup toplantılarında yaptığı konuşmalarda 'muhalefet gibi' konuşması artık sıradan bir olgu haline geldi. MHP lideri dün de hem Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik politikalarını, hem de uygulanmakta olan ekonomik programı 'ağır sayılabilecek' bir tonla eleştirdi. Bahçeli'nin bu tarz çıkışları, Türkiye'nin seçim atmosferine yaklaşmasının bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Önce sitem etti
Bahçeli, MHP'nin kriz anında iktidarı paylaştığı için sorumluluk üstlenen tek parti durumunda olduğunu savundu. Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: "Bunun karşılığında, her toplumsal kesimi ve ülkemizin geleceğini doğrudan etkileyen kriz sürecinde, bütün muhalefet partilerinin, medyanın, sanayici ve işadamlarının kendi sorumluluklarının gereğini yerine getirdiklerini iddia etmek mümkün müdür? Bu soruya kolayca evet demek mümkün değildir."
Ardından ekonomik gidişatı eleştirdi
Devlet Bahçeli, IMF'ye sunulan altını imza ettiği niyet mektuplarında öngörülen ekonomik politikaların aksine, Türk ekonomisinin gerçek bir büyümeye ancak yatırım, üretim ve ihracat üçlüsünün bir arada bulunmasıyla ulaşabileceğini söyledi!
Bahçeli, "Oysa, yüksek ve oynak enflasyon olgusu yatırımcılar ve yatırım faaliyetleri açısından elverişli bir ortam değildir. Reel faizlerin yüksek seyrettiği dönemlerde ve ülkelerde sermayenin yatırım sahaları yerine banka kasalarını tercih etmesi kaçınılmazdır" dedi.
Bunlar da AB'ye nasihatlar
MHP Genel Başkanı, partisinin dünkü toplantısında da Avrupa Birliği'ne verip veriştirmekten kaçınmadı. Bahçeli, AB'nin bugün, Türkiye'nin dengeleyici ve etkin rolünden yoksun olduğunu belirterek, "Yarın da böyle bir yapıcı ortaktan yoksun kalıp kalmayacağının kararını da yine kendisi verecektir" dedi. Bahçeli, Avrupa'yı, sergilediği acziyet görüntüsünden çekip çıkaracak tek uluslararası aktörün Türkiye olduğunu, sadece AB'nin değil, Türkiye'deki pek çok siyasi çevre ve anlayışın da bu gerçeğin farkına varması gerektiğini belirtti.
Önce sitem etti
Bahçeli, MHP'nin kriz anında iktidarı paylaştığı için sorumluluk üstlenen tek parti durumunda olduğunu savundu. Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: "Bunun karşılığında, her toplumsal kesimi ve ülkemizin geleceğini doğrudan etkileyen kriz sürecinde, bütün muhalefet partilerinin, medyanın, sanayici ve işadamlarının kendi sorumluluklarının gereğini yerine getirdiklerini iddia etmek mümkün müdür? Bu soruya kolayca evet demek mümkün değildir."
Ardından ekonomik gidişatı eleştirdi
Devlet Bahçeli, IMF'ye sunulan altını imza ettiği niyet mektuplarında öngörülen ekonomik politikaların aksine, Türk ekonomisinin gerçek bir büyümeye ancak yatırım, üretim ve ihracat üçlüsünün bir arada bulunmasıyla ulaşabileceğini söyledi!
Bahçeli, "Oysa, yüksek ve oynak enflasyon olgusu yatırımcılar ve yatırım faaliyetleri açısından elverişli bir ortam değildir. Reel faizlerin yüksek seyrettiği dönemlerde ve ülkelerde sermayenin yatırım sahaları yerine banka kasalarını tercih etmesi kaçınılmazdır" dedi.
Bunlar da AB'ye nasihatlar
MHP Genel Başkanı, partisinin dünkü toplantısında da Avrupa Birliği'ne verip veriştirmekten kaçınmadı. Bahçeli, AB'nin bugün, Türkiye'nin dengeleyici ve etkin rolünden yoksun olduğunu belirterek, "Yarın da böyle bir yapıcı ortaktan yoksun kalıp kalmayacağının kararını da yine kendisi verecektir" dedi. Bahçeli, Avrupa'yı, sergilediği acziyet görüntüsünden çekip çıkaracak tek uluslararası aktörün Türkiye olduğunu, sadece AB'nin değil, Türkiye'deki pek çok siyasi çevre ve anlayışın da bu gerçeğin farkına varması gerektiğini belirtti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.