Avrupa'nın ırkçılığı tescillendi
Uluslararası Af Örgütü yayımladığı raporla, Avrupa'yı Müslümanlara karşı ayrımcılık yapmakla suçlayıp, hükümetleri önyargıları yıkmak için daha fazla adım atmaya çağırdı
25.04.2012 00:00:00
Uluslararası Af Örgütü'nün yayımladığı “Tercih ve önyargı: Avrupa'da Müslümanlara karşı ayrımcılık” başlıklı raporu, Müslümanlara inançları nedeniyle hayatın birçok alanında uygulanan ayrımcılığına dikkat çekiyor. Af Örgütü'nün ayrımcılık uzmanı Marco Perolini “Müslüman kadınlar işe alınmıyor, kızlar başörtüsü takarak okula gittikleri zaman sınıflarına giremiyorlar. Erkeklerin iş başvuruları sakalları yüzünden reddedilebiliyor. Siyasi partiler ve kamu görevlileri sık sık bu önyargılara karşı çıkmak yerine, oy toplamak amacıyla bunları daha da kışkırtıyor” dedi. Çalışma özellikle Belçika, Fransa, Hollanda, İspanya ve İsviçre'ye odaklanıyor ve bu ülkelerde ayrımcılık yaşayan bir çok kişiden örnek veriyor, tanıklık aktarıyor.
Marco Perolini “Dini ve kültürel semboller taşımak ve buna uygun giyinmek düşünce ve ifade hakkının bir parçasıdır, din ve inanç hürriyetinin bir parçasıdır. Ve bu haklar ve hürriyetlerden bütün din ve inançlar eşit şekilde yararlanmalıdır” diyor. Af Örgütü raporunda, Belçika, Fransa ve Hollanda'nın, işe alma sürecinde kimseye ayrımcılık uygulanmamasını öngören yasaları gereği gibi hayata geçirmediğini belirtiliyor.
Raporda verilen örneklere göre, işverenlerin, dini ve kültürel sembollerin müşterilerini ya da diğer çalışanlarını rahatsız edeceği, ya da şirketin imajı veya “tarafsızlığına” halel geleceği gerekçeleriyle Müslümanların iş başvurularını reddetmesi, bu ülkelerde kabul görüyor. Af Örgütü, “Bu, işe alırken başvuranlara farklı muameleye, sadece yapılacak işin doğasının özel olarak gerektirdiği durumlarda izin veren, Avrupa Birliği'nin ayrımcılığa karşı yasal düzenlemelerinin açıkça ihlalidir” diyor.
Başörtüsü yasağı
Af Örgütü, raporunda, son 10 yıl içinde örnek alınan İspanya, Fransa, Belçika, İsviçre ve Hollanda da dahil bir çok Avrupa ülkesinde, okullarda başörtüsü ya da diğer dini ve geleneksel giysilerin kullanılmasının yasaklandığını hatırlatıyor. Af Örgütü, ibadet edecek mekanlara sahip olmanın da din ve inanç hak ve hürriyetinin ayrılmaz bir parçası olmasına ve devletlerin bunu güvence altına almakla yükümlü olmalarına rağmen bazı Avrupa ülkelerinde bunun da sınırlandığını söylüyor.
Örgüt İsviçre'yi 2010 yılından bu yana anayasada camilere minare yasağı koymak suretiyle Müslümanları özel olarak hedef almak ve uymayı taahhüt etmiş olduğu uluslararası yükümlülükleri çiğnemekle suçluyor. Af Örgütü, İspanya'nın Katalonya bölgesinde, camilerin yetersizliği ve yeni cami başvurularının Katalan kültürü ve geleneklerine ters düştüğü gerekçesiyle reddedilmesi yüzünden açık havada namaz kılmak zorunda kaldıklarını da yazıyor.
Yüz sayfayı aşan raporu kamuoyuna duyuran örgüt yetkilisi Marco Perolini “Avrupa'nın bir çok ülkesinde yaygın görüş İslam ve Müslümanların ortalıkta fazla görünmedikleri müddetçe zararsız olduğu yönünde. Bu yaklaşım insan hakları ihlallerine yol açıyor ve buna karşı durmak gerekiyor” diye konuştu. DIŞ HABERLER
Marco Perolini “Dini ve kültürel semboller taşımak ve buna uygun giyinmek düşünce ve ifade hakkının bir parçasıdır, din ve inanç hürriyetinin bir parçasıdır. Ve bu haklar ve hürriyetlerden bütün din ve inançlar eşit şekilde yararlanmalıdır” diyor. Af Örgütü raporunda, Belçika, Fransa ve Hollanda'nın, işe alma sürecinde kimseye ayrımcılık uygulanmamasını öngören yasaları gereği gibi hayata geçirmediğini belirtiliyor.
Raporda verilen örneklere göre, işverenlerin, dini ve kültürel sembollerin müşterilerini ya da diğer çalışanlarını rahatsız edeceği, ya da şirketin imajı veya “tarafsızlığına” halel geleceği gerekçeleriyle Müslümanların iş başvurularını reddetmesi, bu ülkelerde kabul görüyor. Af Örgütü, “Bu, işe alırken başvuranlara farklı muameleye, sadece yapılacak işin doğasının özel olarak gerektirdiği durumlarda izin veren, Avrupa Birliği'nin ayrımcılığa karşı yasal düzenlemelerinin açıkça ihlalidir” diyor.
Başörtüsü yasağı
Af Örgütü, raporunda, son 10 yıl içinde örnek alınan İspanya, Fransa, Belçika, İsviçre ve Hollanda da dahil bir çok Avrupa ülkesinde, okullarda başörtüsü ya da diğer dini ve geleneksel giysilerin kullanılmasının yasaklandığını hatırlatıyor. Af Örgütü, ibadet edecek mekanlara sahip olmanın da din ve inanç hak ve hürriyetinin ayrılmaz bir parçası olmasına ve devletlerin bunu güvence altına almakla yükümlü olmalarına rağmen bazı Avrupa ülkelerinde bunun da sınırlandığını söylüyor.
Örgüt İsviçre'yi 2010 yılından bu yana anayasada camilere minare yasağı koymak suretiyle Müslümanları özel olarak hedef almak ve uymayı taahhüt etmiş olduğu uluslararası yükümlülükleri çiğnemekle suçluyor. Af Örgütü, İspanya'nın Katalonya bölgesinde, camilerin yetersizliği ve yeni cami başvurularının Katalan kültürü ve geleneklerine ters düştüğü gerekçesiyle reddedilmesi yüzünden açık havada namaz kılmak zorunda kaldıklarını da yazıyor.
Yüz sayfayı aşan raporu kamuoyuna duyuran örgüt yetkilisi Marco Perolini “Avrupa'nın bir çok ülkesinde yaygın görüş İslam ve Müslümanların ortalıkta fazla görünmedikleri müddetçe zararsız olduğu yönünde. Bu yaklaşım insan hakları ihlallerine yol açıyor ve buna karşı durmak gerekiyor” diye konuştu. DIŞ HABERLER
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.