Avrupa'da sokaklarda tek bir köpek görülmüyor
Türkiye’de hükümetin sokak hayvanları konusunda Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişikliğe hazırlanması tartışmalara neden oldu. Hazırlanmakta olan yasa teklifinde, sokak köpeklerinin toplanıp barınaklara götürülmesi ve belirli bir süre için sahiplenilmemeleri durumunda 'uyutulmalarının' öngörüldüğü öne sürülüyor. Oysa Avrupa'da sokaklarda sahipsiz köpek yok denecek kadar az.
26.05.2024 21:21:00
Ruhi Sarı
Ruhi Sarı





Türkiye'de özellikle sokak köpeklerinin vukuatları bitmiyor. Hele hele çete halinde hareket eden sokak köpekleri tam da başa bela... Yürüyüş yapanlar, koşanlar özellikle hedef oluyor. Bir de okula giden çocuklar, dışarı çıkan yaşlılar... Mutlaka çözülmesi gereken bir sorun. Avrupa bunu çözmüş... Berlin'de, Roma'da, Kişinev'de, Moskova'da, Bükreş'te, Sofya'da sokaklarda sahipsiz köpek yok. Türkiye'de sokaklardaki köpeklerin tamamı sahiplendirilmesi mümkün olmayan köpekler... Tipik sokak köpeği, özel bir cins değiller!
İnsani bir yasa şart
Önümüzdeki günlerde Meclis'e gelmesi beklenen teklife, muhalefet partileri ve hayvan hakları savunucuları tepki gösteriyor. Konu geçen yaz gündeme geldiğinde bazı haberlerde AK Parti'nin Avrupa'daki uygulamalar üzerinde çalıştığı iddia edilmişti. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da o dönem, "Gelişmiş ülkelerde, Avrupa'da bu sorun nasıl çözüme kavuşturulduysa biz de aynı uygulamaları hayata geçireceğiz" demişti. Peki Avrupa ülkeleri sokak hayvanlarıyla ilgili nasıl düzenlemelere sahip?
Her ülkenin uygulaması farklı
Avrupa ülkelerinin sokak hayvanı nüfusunu kontrol altına alma çabalarının uzun bir geçmişi bulunuyor. Bu tarihe bakıldığında, geçtiğimiz yüzyıllarda, bazı ülkelerde ve çeşitli dönemlerde toplu öldürmeler dahil farklı yöntemlere başvurulduğu görülüyor. Günümüzde de Avrupa ülkelerinde, sokak hayvanları konusunun çözümüyle ilgili genel bir düzenleme bulunmuyor.
Avrupa Birliği'nin (AB) sahipsiz sokak hayvanları konusunun nasıl çözüleceğine dair bir düzenlemesi yok. AB Hayvanları Koruma Konvansiyonu'nun 12. maddesinde, sokak köpeklerinin sayısının azaltılması için üye ülkelere gerekli önlemleri alma yetkisi verilmiş durumda. Bu maddede üye ülkelerin tedbirlerini, 'önlenebilir acı, ıstırap veya sıkıntıya neden olmayacak şekilde' uygulamalarının gerektiği belirtiliyor. Farklı ülkeler; caydırıcı sert cezalar, barınak kapasitelerinin artırılması, kısırlaştırma, çip takma, belli bir aşamada 'uyutma', hayvan sahiplerinin eğitimi gibi farklı yöntemler kullanabiliyor. Avrupa'daki birçok ülkede genel olarak sokak hayvanları toplanıp barınaklara götürülüyor ve varsa sahiplerinin bulunmasına yoksa da sahiplendirilmelerine çalışılıyor. Bazı ülkeler bu aşamalardan sonra hayvanları uyutabiliyor.
İsveç'te barınaklara götürülen sokak hayvanlarına ömürlerinin sonuna kadar bakılabiliyor.
Ancak İngiltere'de ise bu hayvanlar belli bir aşamadan sonra uyutulabiliyor. Bu kategorideki ülkelerde bu hayvanların barınaklarda ne kadar tutulacağı ülkeden ülkeye değişebiliyor.
Almanya ve Belçika gibi kimi ülkelerde ise bu durumda uyutma ancak hayvanın sağlık sorunları olması durumunda gerçekleştiriliyor. Yunanistan'da ise 3 ay boyunca sokak hayvanın sahiplerinin bulunması yoksa da sahiplendirilmemesi durumunda kısırlaştırılan ve aşısı yapılan hayvanlar, bulundukları yere bırakılıyor.
Sokağa hayvan bırakmanın cezası ağır
Her yıl yüz binlerce hayvanın sokağa bırakıldığı Avrupa'da, bazı ülkeler sert cezalarla caydırma yolunu da kullanmaya çalışıyor. Örneğin Fransa'da beslediği hayvanı sokağa bırakanlar 45 bin Euro'ya kadar para cezası ve 3 yıla kadar hapisle cezalandırılabiliyor. Hayvanlara kötü muamele konusunda da birçok ülkede yüksek para ve hapis cezaları bulunuyor. Aralarında Almanya'nın da bulunduğu bazı ülkeler köpek sahipliği için vergi uygulaması getirmiş durumda. Almanya'da bu vergilerin bir bölümü, barınakların finansmanı için kullanılıyor.
Hollanda nasıl çözdü?
Hollanda ise Avrupa sokaklarında sahipsiz köpek sorununu çözmüş bir ülke olarak gösteriliyor. Ülkenin tarihinde bakıldığında özellikle 19. yüzyılda kuduz salgınlarına karşı toplu öldürmelerin olduğu görülüyor. Günümüzdeki düzenlemelere bakıldığında ise hükümetin kısırlaştırmaya yoğunlaşan bir program izlediği görülüyor. HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.