... Mustafa Kemal, egemenliğin bir kişiden milletin tamamına geçmesini, Hz. Peygamberin hadisi ile izah etmektedir.
"… Millî hakimiyetin tamamıyla tecelli etmesi, bunun aslî sahibi olan bütün insanların bir araya gelip bunu bilfiil kullanmasıyla mümkündür. Fakat bütün Türkiye ahalisinin toplanması sûretiyle bu maksadın teminine pratik bir çare, olsa olsa bunların selahiyet sahibi vekillerinin bir araya gelip bu işi yapması olabilirdi.
Millî hakimiyetimizin bir zat yahut sınırlı şahıslarla kabine gibi bir heyet tarafından temsil edilmesi yüzünden memleketi ve milleti istibdattan kurtaramadığımız tarihî vakalarla ispatlanmış olduğundan, herhalde bu temsil hakkını mümkün olduğu kadar çok insanlardan meydana gelen ve vekalet müddeti az bir heyette temsil ve tecelli ettirmek, bence yegâne çare idi. (…)
Bir de biz Müslüman olduğumuz için hilafet makamıyla irtibatı muhafaza ve hatta o makama bütün milletçe dayanak noktası olmakta gerekli olduğundan, Avrupa ve Amerika'daki şekillerinden birini destekleyemezdik. Bu makamın korunması ancak bizim şekil ve idaremiz gibi bir halk idaresinin tesisi ile mümkündür." (Atatürk'ün Bütün Eserleri, 2012, s.169)
Batı'yı hiçbir zaman örnek almayıp, her zaman muasır medeniyetlerin üstünü hedef gösteren Mustafa Kemal'i, Rousseau gibi Batılı bir düşünürün öğrencisi olarak göstermek, O'nun şahsına yapılacak en büyük hakarettir bizce. Hele hele Hz. Muhammed hakkındaki görüşlerini Leone Caetani'nin 'İslam Tarihi' kitabından etkilenerek oluşturduğunu, Hz. Muhammed'i bir Hıristiyan'dan öğrendiğini yazmak bardağı taşıran son damla olsa gerek…
Bunları yazarken bir hakikati ortaya koyuyoruz. Yoksa Batılı yazarları tekfir diye bir düşüncemiz asla bulunmamaktadır. Bakınız, Mustafa Kemal, 1919 senesinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Temsil Heyeti adına İstanbul ahalisine bir genelge yayınlar. Tarih: 2.10.1919. Burada, Saray'ın ve Hükûmetin yanlışlarını ve gelinen noktayı özetledikten sonra, milletin göstermesi gereken tavrı yine Hz. Peygamberin (s.a.v.) hadisi ile izah edecektir:
"… Eğer bu vazife bugün yapılmayacak olursa, yarın Ferit Paşa kabinesinin millî emellerimize aykırı olarak kabul edebileceği barış şartları karşısında Avrupa'ya karşı hiçbir itiraz hakkımız kalmaz; o zaman bize cihan kamuoyu 'vaktiyle bu itiraz hakkınızı neden kendi hükûmetinize karşı kullanmadınız?' diyecek ve bunu derken de herhalde pek haklı bir söz söylemiş olacaktır. Çünkü Peygamberimiz, 'kema tekunu yüvella aleyküm' yani, 'siz ne mahiyette olursanız, işbaşındakiler de o mahiyette olur' buyurmuşlardır."
(Atatürk'ün Bütün Eserleri, 2015, c.4, s.176)
(devam edecek...)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020