logo
30 MART 2025

Atatürk dindardı

Bazıları Mustafa Kemal’in savaşlarda hafızlara Kur’an okutmasını, askerlerini savaş meydanına gönderirken “Allah Allah” diyerek onlara güç vermesini, el açıp dua etmesini istiklal mücadelesinde yapılmış bir takiye diye yorumlar

27.03.2025 02:34:00
Haber Merkezi
Atatürk dindardı
Atatürk dindardı
Bazıları Mustafa Kemal'in savaşlarda hafızlara Kur'an okutmasını, askerlerini savaş meydanına gönderirken "Allah Allah" diyerek onlara güç vermesini, el açıp dua etmesini istiklal mücadelesinde yapılmış bir takiye diye yorumlar.

Yine bazıları illa ki, "dinsiz bir Atatürk" ortaya çıkarabilmek için namaz kıldığı anıları kaleme alırken bile namazdan uzak bir insan anlatmaya çalışırlar.

Atatürk namaz kılardı. Bu O'nun aldığı İslam terbiyesinin bir yansımasıydı.

Eğer, Mustafa Kemal dinsiz idiyse, askerî okullarda dahi namaz kıldığı ile alakalı anılar neyle izah edilebilir?

"... Birkaç gün daha geçti, vakitsiz kimseyi ürkütmek istemediğimden cumaları selamlık resminde Yıldız'ın Sultan Ahmed yapısı camiinde ben de ordu komutanları sıfatıyla hazır beklemekteydim.

Bir gün namazdan evveldi bir sabah Başkumandan Vekili Enver Paşa, İzzet Paşa, Vehip Paşa Balkan Muharebesi'ni idare etmiş büyük kumandanlarla namaz vaktini bekliyorduk. Namazdan sonra Naci Paşa, zat-ı şahanenin özel salonunda beni görmek istediğini bildirdi." 

Atatürk dindardı.

Ve o dindar Atatürk'ün "Selanik Askerî Rüştiyesi 4. sınıfında okutulan Tarih-i İslam dersinden 45 üzerinden 43; Harp Okulu 1. sınıfında okutulan "Akaid-i Diniyye" dersinden ise 45 üzerinden 42; Harp Okulu 2. sınıfta okutulan "Akaid-i Diniyye" dersinden ise 45 üzerinden 45 aldığı ortadadır. 

Ancak çocukluğundan itibaren İslam terbiyesi ile büyüyen ve emir ve yasakları bilen bir genç bu yüksek notları alabilir.

Falih Rıfkı Atay, Çankaya eserinde bakın hangi anıyı kaleme almıştır:

"Çocukluğunu ve gençliğini yakından bilen Kılıçoğlu Hakkı bana yazdığı mektupta der ki:

Ailece pek yakındır. Zübeyde Molla'yı ikinci defa kocaya veren benim büyük kaynatam Şeyh Rıfat Efendidir.

Mustafa Kemal tatillerde Selanik'te sılaya geldiği vakit büyük kaynatamın tekkesine gelir, ayin günlerinde dervişler halkasına katılarak, 'Huuuu, Huuuu' diye kan ter içinde kalıncaya kadar döner, dururmuş." 

Atatürk'ün hayatında her dönemde namaz kıldığıyla alakalı anılara rastlamaktasınız.

O, bazılarının işine geldiği şekliyle anlattığı gibi, dini, namazı bir istismar aracı olarak kullanmamış, Allah'a kulluğu her devir ve şartta yerine getirmiştir.

Mesela, Padişah Vahdettin ile son görüşmesi dahi bir Cuma namazı sonrasına rastlar:

"... Mayıs'ın 15'i Cuma'ya tesadüf eylemişti. Padişah'a 3. Ordu Müfettişi'nin vedası tabiyatıyla camide oldu.

Namazı müteakip huzura çağırılan Mustafa Kemal'in bir saatten fazla Padişah'la konuşması herkesin dikkat nazarını çekti.

Vahdettin, İzmir işgalinden dolayı teessürler izhar etmiş fakat Samsun ve havalisinde bir an evvel sükûnet teminine uğraşılması aksi halde orası da işgal edilebilir demiş ve 'Bütün kabahatler İttihat ve Terakki'nin...' (diye eklemiştir).

(...) Atatürk camiden ayrılır ayrılmaz, 'Çok alçak bir adam! Çok mel'un! Millet memleket mahvoluyor, o yalnız kendini düşünüyor' diyordu."

Yine Millî Mücadele'nin ilk günlerinde, bayram namazını kılışını Kılıç Ali şöyle anlatır:

"Millî Mücadele'nin ilk günleriydi. Memleket içeriden dışarıdan düşmanların tazyiki altında bulunuyordu. İşte o günlerin birinde Mustafa Kemal Paşa ile bayram namazını kılmak için yanımızda bazı arkadaşlarda olduğu halde Ankara'da Hacı Bayram-ı Veli Camii'ne gitmiştik.

Cami hınca hınç dolmuş, halk cami dışında sokaklarda hasır, kilim, hatta paltolarını sererek üzerlerinde namaz kılmaya hazırlanmıştı." 

"Hastalığımın tedavisinden sora kıtaya geri döndüğümde Çanakkale cephesi hâlâ adeta cehennemî bir ateş içerisinde kaynıyordu.

Taburun hesap memur vekili olarak göreve başlamıştım. Görev icabı geri planda olmama rağmen yine de harbin bütün şiddetini ve korkunç yüzünü gördüm ve yaşadım.

(...) Müttefik kuvvetlerin Çanakkale'den çekilmelerini müteakip birliğimiz de istirahat için Edirne'ye sevk edildi. (Ocak 1916).

Bir müddet Edirne'de kaldık. Bu arada Anafartalar 19. Fırka Kumandanı Mustafa Kemal'in de Edirne 16. Ordu Kumandanlığı'na tayin edildiğini duydum.

Çok sıkıntılı ve zor günlerin ardından Edirne'de rahat ve sakin bir hayata kavuşmuş olmamıza rağmen yine de savaşın acıları dinmemiş, izleri silinmemişti.

Soğuk bir kış günü Cuma namazı için hazırlık yaptıktan sonra biraz erken Üç Şerefeli Cami'ye gittim. Cami avlusu Cuma namazı için hareketlenmiş, cemaat camiye girmeye başlamıştı. İçimden camiye girip Kur'an okumak arzusu uyandı.

Doğruca müezzin mahfilinde yer almış bulunan müezzinlere yaklaşarak hafız olduğumu ve Kur'an okumak istediğimi söyleyip izin istedim.

'Bir subay, hem de hafız' diyerek çok sevindiler ve 'Tabii lutfedersiniz, buyurunuz okuyunuz efendim' dediler.

Mahfile çıktım, aralarında yer açtılar. Oturdum ve Kur'an okumaya başladım. Kısa zamanda cami tamamen doldu. Cemaat huşû içinde sessizce beni dinliyordu.

Cuma saati geldi, ezan okundu ve ilk sünnet kılındı. Müezzin başı iç ezanı da benim okumamı işaret etti. Bütün vücudumu dinî bir heyecan sarmıştı, hicaz makamında müessir bir ezan okudum.

Namaz bittikten sonra cemaatin büyük ilgi ve sevgi gösterisi arasında kalmışken bir er bana yaklaşarak, 'Efendim, kumandanım sizi istiyor' deyince, 'Eyvah, resmi elbise ile ezan okuduğum için usule aykırı bir iş yaptık' diye endişe ve korkuya kapıldım.

Maiyeti ile avluda bekleyen kumandana yaklaştım. Bu, Anafartalar'da savaşın akışını değiştiren dahi, efsane kumandan Albay Mustafa Kemal'di.

Bana, 'Oğlum, terbiye görmüş güzel bir sesin var. Okuduğun ezanı çok beğendim ve duygulandım. Seni tebrik ederim' deyince biraz rahatladım.

'İsmin?'

'Kemal, efendim.'

"Adaşmışız. Hangi kıtada bulunuyorsun?'

'Efendim, 16. Telgraf Bölüğü'nün hesap memuru olarak tayin edildim.'

Yaverine, 'İsmini ve kıtasını yaz' dedi.

Sonra bana dönerek, 'Oğlum, Edirne'de kaldığımız süre içinde ben Cuma namazına hangi camiye gidersem sen de o camiye gelecek iç ezanı okuyacaksın' dedi.

'Baş üstüne efendim' diyerek kumandanı selamladım.

Hafta içinde yaveri Ali Rıza Bey beni arayarak Mustafa Kemal'in Cuma namazı için Selimiye Camii'ne gideceğini ve benim de orada hazır bulunmamı Kur'an ve ezan okumamı, ayrıca durumun cami görevlilerine de bildirildiğini söyledi.

(...) Namaz çıkışı etrafımı saran meraklı, takdir ve hayranlıklarını ifade eden cemaatin arasından yine avluda maiyeti ile beni bekleyen Mustafa Kemal'e selam verdim. Elini uzattı, hemen öptüm.

'Oğlum, bugün yine bizi yaktın. Gelecek haftaya hangi camiye gidersem, sen de oraya geleceksin' dedi.

Ertesi hafta Eski Cami'ye gitmem emredildi. Orada da Kur'an ve ezan okudum." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eseri sh: 627)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
ABD'de bir öğrenci daha gözaltında
'Trump yönetimi insanları şeytanlaştırıyor'
Hamas son teklifi kabul etti
İsrail yeni şartlar öne sürdü
Myanmar'da bilanço artıyor
Can kaybı bin 644'e yükseldi
Bayramımız mübarek olsun
Ramazan bayramı idrak ediliyor
Bayram sabahı İmamoğlu mesajı
'En büyük ihanettir'
Sadece Türkmenlere yer yok
Suriye'de Şara'nın ilk kabinesi açıklandı
'Halkı görmeyeni biz de görmeyeceğiz'
Özgür Özel boykot listesini genişletti
Ukrayna gerçekleri göz ardı ediyor
Macar Bakan Szijjarto'dan Ukrayna çıkışı
Komşu Arap ülkeleri bile!
İslam dünyası bayramda iki parça
İsrail, bayramda da katliam yapacak
Gazze'nin güneyindeki kara saldırılarını genişlettiklerini açıkladılar
Rusya Devlet Başkanı Putin'e ait limuzinde patlama
Putin'e yönelik herhangi bir suikast girişimine nükleer bir yanıt verileceği duyurulmuştu
Galatasaray'a Beşiktaş şoku
Sezonun ilk yenilgisi geldi
Fatih Tekke 19 yıl sonra taraftarı önüne çıktı
Trabzonspor ile Göztepe berabere kaldı
UNRWA: 2 Mart'tan bu yana Gazze'ye yardım girişi olmadı
Gazze'de insanlar ölüme terk edildi
ABD Savunma Bakanı'ndan Asya-Pasifik'te savaş tehdidi
Barışı "güç yoluyla" sağlayacaklarmış!
ABD'de bir öğrenci daha gözaltında
'Trump yönetimi insanları şeytanlaştırıyor'
Hamas son teklifi kabul etti
İsrail yeni şartlar öne sürdü
Myanmar'da bilanço artıyor
Can kaybı bin 644'e yükseldi
Bayramımız mübarek olsun
Ramazan bayramı idrak ediliyor
Bayram sabahı İmamoğlu mesajı
'En büyük ihanettir'
Sadece Türkmenlere yer yok
Suriye'de Şara'nın ilk kabinesi açıklandı
'Halkı görmeyeni biz de görmeyeceğiz'
Özgür Özel boykot listesini genişletti
Ukrayna gerçekleri göz ardı ediyor
Macar Bakan Szijjarto'dan Ukrayna çıkışı
Komşu Arap ülkeleri bile!
İslam dünyası bayramda iki parça
İsrail, bayramda da katliam yapacak
Gazze'nin güneyindeki kara saldırılarını genişlettiklerini açıkladılar
Rusya Devlet Başkanı Putin'e ait limuzinde patlama
Putin'e yönelik herhangi bir suikast girişimine nükleer bir yanıt verileceği duyurulmuştu
Galatasaray'a Beşiktaş şoku
Sezonun ilk yenilgisi geldi
Fatih Tekke 19 yıl sonra taraftarı önüne çıktı
Trabzonspor ile Göztepe berabere kaldı
UNRWA: 2 Mart'tan bu yana Gazze'ye yardım girişi olmadı
Gazze'de insanlar ölüme terk edildi
ABD Savunma Bakanı'ndan Asya-Pasifik'te savaş tehdidi
Barışı "güç yoluyla" sağlayacaklarmış!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.