İyice belli olan ne? Onu yazının sonunda yazacağım.
Evet sayın okurlar Fenerbahçe net bir skor ile Pendikspor'u sahasında 4-1 ile geçti. Skor net.
Peki oyun net mi? Hayır değil. Yıllardır futbolun içindeyim. Bu tecrübeye dayanarak diyebilirim ki Fenerbahçe berbat bir oyun sergiledi. Koskoca Fenerbahçe'de bir kez olsun klas bir pas olmaz mı?
Bütün maç boyunca ha şu da çok şık bir pas diyebileceğimiz bir tek aksiyon yok. Yardımlaşma yok. Yaratıcılık yok. Organize bir tek hücum yok.
Fenerbahçe klasik açmazını yine yaşıyor. Son düzlüğe girilirken yine zorlanarak kazanıyor. Fenerbahçe'nin hastalığıdır. Stres oldu mu futbolcular zorlanır.
Bunun sorumlusu bizzat Fenerbahçe taraftarıdır. Beklenti yüksek olunca stres artar ve futbolcular ancak zorlanarak kazanır.
Pendikspor karşısında da olan bundan farklı değil. Stadyumda bitmeyen uğultu ve kan ter içinde maçı kazanmaya çalışan futbolcular.
Hani Fenerbahçe böyle maçları seyircisiz oynasa sanki daha iyi olacak gibi bir düşünce var bende. Futbolcular üzerinde stres öyle büyüktü ki 30'da kalesinde golü gördüğünde çoktan 2 futbolcusu sarı kart görmüştü.
Gelelim hakem kararlarına. Yine Fenerbahçe lehine verilen bir penaltı kararı var.
87'de Badou Ndiaye rakibi İrfan Can'a ceza sahası içinde mi yoksa dışında mı tartışılacak bir faul yaptı.
Pozisyon çok tartışılır. Bende faulün tam çizgi üzerinde yapıldığına dair bir intiba oluştu. Tabii bu çok tartışmalı bir hüküm.
Kimi ise dışarıda olduğunu haklı olarak iddia edecektir ve de haklı da olabilirler. Her neyse bundan daha kötüsü var. Zira dakika 90'da İrfan Can ceza sahasında rakibini net şekilde itiyor.
Açık bir penaltı var. Yani Pendikspor'un net bir penaltısı verilmedi. Bu sırada Fenerbahçe sadece 2-1 öndeydi. Penaltı verilse büyük ihtimalle karşılaşma 2-2 olacaktı.
Yani yazıklar olsun böyle kararlar ile Fenerbahçe ite kaka mı şampiyon olacak. Doğrusu bunu kabul etmek mümkün değil.
Maçın genelinde Fenerbahçe hiç de olumlu denebilecek bir oyun oynamadı. Dediğim gibi doğru düzgün bir organizasyon yok.
Sadece panik atak ve telaşın getirdiği stres içinde bir şeyler yapmaya çalışan Fenerbahçe var.
Bu durum atılan gollerin niteliklerinden belli zaten. 3 golün üçü de basit bir goller.
3 golün biri penaltı. 2'si uzaktan şut. Ancak 4. golde Fred ve Ferdi paslaşması var ama o da yarım yamalak bir oyun kuruluşu.
İlk yarıdan aklımda kalan tek aksiyon 45+13'te Dzeko'nun ceza sahası içinde hakemi aldatmaya yönelik kendini yere atması.
Bu aksiyondan önce sanırım Dzeko'nun bir sarı kartı var. Burada hakemi aldatmaya yönelik hareketten dolayı ikinci sarıdan kırmızı kart olması lazım. İkinci yarı için ise şunlar söylenebilir. Yine kötü futbol. Nedeni ise daha çok Tadiç. Tadiç belki de en çok topla buluşan oyuncu ama bir o kadar da hata yapan oyuncu.
Hâl böyle olunca Fenerbahçe çok fazla etkili olamadı. Yine hatırladığım futbol ile ilgili bir aksiyon değil.
82'de oyuna giren Pendiksporlu oyuncu sahaya İbrahim Üzülmez'den bir bilgi notunu getirip arkadaşına veriyor.
Batshuayi canhıraş bu kağıdı rakibinin elinden almaya çalışıyor. Akılda kala kala böyle bir an kaldı. Neden? Çünkü oyun adına bir şey yok.
Evet artık iyice ne belli oldu. Şu belli oldu. Fenerbahçe Şampiyon falan olamaz. Fenerbahçe yazısını Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan ederek bitirmek tuhaf belki ama gerçekler de acıdır. Bakalım Fenerbahçe nasıl olaylara gebe.
Evet sayın okurlar Fenerbahçe net bir skor ile Pendikspor'u sahasında 4-1 ile geçti. Skor net.
Peki oyun net mi? Hayır değil. Yıllardır futbolun içindeyim. Bu tecrübeye dayanarak diyebilirim ki Fenerbahçe berbat bir oyun sergiledi. Koskoca Fenerbahçe'de bir kez olsun klas bir pas olmaz mı?
Bütün maç boyunca ha şu da çok şık bir pas diyebileceğimiz bir tek aksiyon yok. Yardımlaşma yok. Yaratıcılık yok. Organize bir tek hücum yok.
Fenerbahçe klasik açmazını yine yaşıyor. Son düzlüğe girilirken yine zorlanarak kazanıyor. Fenerbahçe'nin hastalığıdır. Stres oldu mu futbolcular zorlanır.
Bunun sorumlusu bizzat Fenerbahçe taraftarıdır. Beklenti yüksek olunca stres artar ve futbolcular ancak zorlanarak kazanır.
Pendikspor karşısında da olan bundan farklı değil. Stadyumda bitmeyen uğultu ve kan ter içinde maçı kazanmaya çalışan futbolcular.
Hani Fenerbahçe böyle maçları seyircisiz oynasa sanki daha iyi olacak gibi bir düşünce var bende. Futbolcular üzerinde stres öyle büyüktü ki 30'da kalesinde golü gördüğünde çoktan 2 futbolcusu sarı kart görmüştü.
Gelelim hakem kararlarına. Yine Fenerbahçe lehine verilen bir penaltı kararı var.
87'de Badou Ndiaye rakibi İrfan Can'a ceza sahası içinde mi yoksa dışında mı tartışılacak bir faul yaptı.
Pozisyon çok tartışılır. Bende faulün tam çizgi üzerinde yapıldığına dair bir intiba oluştu. Tabii bu çok tartışmalı bir hüküm.
Kimi ise dışarıda olduğunu haklı olarak iddia edecektir ve de haklı da olabilirler. Her neyse bundan daha kötüsü var. Zira dakika 90'da İrfan Can ceza sahasında rakibini net şekilde itiyor.
Açık bir penaltı var. Yani Pendikspor'un net bir penaltısı verilmedi. Bu sırada Fenerbahçe sadece 2-1 öndeydi. Penaltı verilse büyük ihtimalle karşılaşma 2-2 olacaktı.
Yani yazıklar olsun böyle kararlar ile Fenerbahçe ite kaka mı şampiyon olacak. Doğrusu bunu kabul etmek mümkün değil.
Maçın genelinde Fenerbahçe hiç de olumlu denebilecek bir oyun oynamadı. Dediğim gibi doğru düzgün bir organizasyon yok.
Sadece panik atak ve telaşın getirdiği stres içinde bir şeyler yapmaya çalışan Fenerbahçe var.
Bu durum atılan gollerin niteliklerinden belli zaten. 3 golün üçü de basit bir goller.
3 golün biri penaltı. 2'si uzaktan şut. Ancak 4. golde Fred ve Ferdi paslaşması var ama o da yarım yamalak bir oyun kuruluşu.
İlk yarıdan aklımda kalan tek aksiyon 45+13'te Dzeko'nun ceza sahası içinde hakemi aldatmaya yönelik kendini yere atması.
Bu aksiyondan önce sanırım Dzeko'nun bir sarı kartı var. Burada hakemi aldatmaya yönelik hareketten dolayı ikinci sarıdan kırmızı kart olması lazım. İkinci yarı için ise şunlar söylenebilir. Yine kötü futbol. Nedeni ise daha çok Tadiç. Tadiç belki de en çok topla buluşan oyuncu ama bir o kadar da hata yapan oyuncu.
Hâl böyle olunca Fenerbahçe çok fazla etkili olamadı. Yine hatırladığım futbol ile ilgili bir aksiyon değil.
82'de oyuna giren Pendiksporlu oyuncu sahaya İbrahim Üzülmez'den bir bilgi notunu getirip arkadaşına veriyor.
Batshuayi canhıraş bu kağıdı rakibinin elinden almaya çalışıyor. Akılda kala kala böyle bir an kaldı. Neden? Çünkü oyun adına bir şey yok.
Evet artık iyice ne belli oldu. Şu belli oldu. Fenerbahçe Şampiyon falan olamaz. Fenerbahçe yazısını Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan ederek bitirmek tuhaf belki ama gerçekler de acıdır. Bakalım Fenerbahçe nasıl olaylara gebe.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Beşiktaş için kırılma maçıydı / 03.11.2024
- Sonuncu dakikanın hatırına / 29.10.2024
- Sağ kanatta çözümsüzlük / 28.10.2024
- Fenerbahçe ilk yarı iyiydi ama / 25.10.2024
- Icardi kurtardı / 24.10.2024
- Mourinho'nun bileti ne zaman kesilir? / 21.10.2024
- Hangisi daha iyi? / 20.10.2024
- İzlanda buz kesti / 15.10.2024
- Zor da olsa / 12.10.2024
- Oynamadan maç kazanmak mümkün mü? / 07.10.2024
- Sonuncu dakikanın hatırına / 29.10.2024
- Sağ kanatta çözümsüzlük / 28.10.2024
- Fenerbahçe ilk yarı iyiydi ama / 25.10.2024
- Icardi kurtardı / 24.10.2024
- Mourinho'nun bileti ne zaman kesilir? / 21.10.2024
- Hangisi daha iyi? / 20.10.2024
- İzlanda buz kesti / 15.10.2024
- Zor da olsa / 12.10.2024
- Oynamadan maç kazanmak mümkün mü? / 07.10.2024