Halkımız içindeki inatkar zümrelerin bazı partilere ısrarla neden oy verdiklerini anlamak o kadar da güç değil. Halkımızın okuma, araştırma ve kavrama seviyesinin düşük olduğu, toplumumuzun yaşadığı ve geldiği sosyal, siyasi ve ahlaki değerlerdeki yozlaşmadan anlaşılmaktadır. Sosyal şebekedeki bir sayfada ve bu sayfayı yöneten ajan, bir video yayınlıyor. Bu videoya da iftira dolu bir başlık atıyor. Bu başlığı okuyan cahiller daha videoya bakmadan, sonuna kadar izlemeden o başlığın etkisinde kalarak videoda olan, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e iftira ve hakaret edici yorumlar yapıyorlar.
Yüce dinimiz İslam'da her duyduğuna, gördüğüne, okuduğuna her duyduğunun ve gördüğünün aslını araştırmadan hakikati görmeden, bilmeden ona amel etmek günahtır. Allah (c.c.) Hucurat suresi 6. Ayet-i kerimede, "Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu etraflıca araştırın. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz." İsra suresi 36. ayette ise, "Hakkında bilgin olmayan alanlarda konuşma, görmediğin, duymadığın, bilmediğin konulara takılıp insanlara iftira etme. Çünkü kulak, göz, gönül ve akıl bunların her biri, yaptıklarından sorumludur" buyuruluyor. Hakikatten insan duyduğu, gördüğü bir şeyi etraflıca araştırmadan o sözü kullanmamalı ve onunla amel etmemelidir. Bu söz birine iftira veya aleyhine kışkırtıcı bir hareket ise bundan kesinlikle uzak durulmalıdır. İnsan her gördüğüne inanmamalıdır. Çünkü insanın gözü de yanılır. Gördüğü düşündüğü gibi olmayabilir. Demek ki bazı zümreler gördüğü, duyduğu her şeyi araştırmadan, bu doğru mudur, yalan mıdır, iftira mıdır, eğer buna uyarsam kul hakkına girmiş olur muyum, diye düşünmeden hemen her denilene, her yazılana inanıp hareket ediyor.
UNESCO tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de okuma alışkanlığı yok denecek kadar az. Avrupa'da yüzde 21 olan kitap okuma oranı, Türkiye'de sadece on binde bir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO, dünyadaki okuma alışkanlıklarını rapor haline getirdi. Rapora göre, Türkiye, kitap okuma oranında dünya ülkeleri arasında 86'ncı sırada yer alıyor. Avrupa'da yüzde 21 olan kitap okuma alışkanlığı Türkiye'de yok denecek kadar az. Okumaz, araştırmaz, düşünmez çünkü düşünmeye gerek yoktur. Birileri onun yerine düşünür, söyler bu insanlar da sorgusuz-sualsiz uygular. Böyle bir zümreyi çocuk bile idare eder.
Bakın bir insan çıkıyor. Milletin idaresine talip oluyor ve o milletin şehidine "kelle" diyor, zinayı serbest bırakıyor, ayetlerle dalga geçtirerek, besmelelerle kiliseler açarak, dini değerlerini alt üst ediyor. Teröristleri bey gibi karşılattı, onları haklı çıkararak güçlenmelerini sağladı. Vatanı bölünmenin eşiğine getirdi. Güzelim memleketi mezarlık haline soktu. Bu olayların her biri insanların gözü önünde canlı canlı yaşanmasına rağmen, bu insanların iki kelime oyununa kanarak yine peşlerinden hiçbir şey olmamış gibi gidiyorlar. Sanki bu cürümleri marstan gelenler işlemiş havasında rahat hareket ediyorlar.
Allah'ım içimizdeki bu cahil insanların yüzünden bizi de helak etme.
Yüce dinimiz İslam'da her duyduğuna, gördüğüne, okuduğuna her duyduğunun ve gördüğünün aslını araştırmadan hakikati görmeden, bilmeden ona amel etmek günahtır. Allah (c.c.) Hucurat suresi 6. Ayet-i kerimede, "Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu etraflıca araştırın. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz." İsra suresi 36. ayette ise, "Hakkında bilgin olmayan alanlarda konuşma, görmediğin, duymadığın, bilmediğin konulara takılıp insanlara iftira etme. Çünkü kulak, göz, gönül ve akıl bunların her biri, yaptıklarından sorumludur" buyuruluyor. Hakikatten insan duyduğu, gördüğü bir şeyi etraflıca araştırmadan o sözü kullanmamalı ve onunla amel etmemelidir. Bu söz birine iftira veya aleyhine kışkırtıcı bir hareket ise bundan kesinlikle uzak durulmalıdır. İnsan her gördüğüne inanmamalıdır. Çünkü insanın gözü de yanılır. Gördüğü düşündüğü gibi olmayabilir. Demek ki bazı zümreler gördüğü, duyduğu her şeyi araştırmadan, bu doğru mudur, yalan mıdır, iftira mıdır, eğer buna uyarsam kul hakkına girmiş olur muyum, diye düşünmeden hemen her denilene, her yazılana inanıp hareket ediyor.
UNESCO tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de okuma alışkanlığı yok denecek kadar az. Avrupa'da yüzde 21 olan kitap okuma oranı, Türkiye'de sadece on binde bir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO, dünyadaki okuma alışkanlıklarını rapor haline getirdi. Rapora göre, Türkiye, kitap okuma oranında dünya ülkeleri arasında 86'ncı sırada yer alıyor. Avrupa'da yüzde 21 olan kitap okuma alışkanlığı Türkiye'de yok denecek kadar az. Okumaz, araştırmaz, düşünmez çünkü düşünmeye gerek yoktur. Birileri onun yerine düşünür, söyler bu insanlar da sorgusuz-sualsiz uygular. Böyle bir zümreyi çocuk bile idare eder.
Bakın bir insan çıkıyor. Milletin idaresine talip oluyor ve o milletin şehidine "kelle" diyor, zinayı serbest bırakıyor, ayetlerle dalga geçtirerek, besmelelerle kiliseler açarak, dini değerlerini alt üst ediyor. Teröristleri bey gibi karşılattı, onları haklı çıkararak güçlenmelerini sağladı. Vatanı bölünmenin eşiğine getirdi. Güzelim memleketi mezarlık haline soktu. Bu olayların her biri insanların gözü önünde canlı canlı yaşanmasına rağmen, bu insanların iki kelime oyununa kanarak yine peşlerinden hiçbir şey olmamış gibi gidiyorlar. Sanki bu cürümleri marstan gelenler işlemiş havasında rahat hareket ediyorlar.
Allah'ım içimizdeki bu cahil insanların yüzünden bizi de helak etme.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020