Adana'da 1902 yılında kurulan ve Kurtuluş Savaşı'na tanıklık eden Anadolu'nun ilk Türk eczanesi Mustafa Rıfat Gülek Eczanesi, restore edilen binasıyla hizmet vermeye devam ediyor.
Abidinpaşa Caddesi'nde 1902 yılında Mustafa Refik Gülek tarafından yaptırılan, ancak Gülek 1947 yılında ölünce çocukları tarafından bir süre çalıştırıldıktan sonra kapatılan eczane, kuruluşunun 100. yılında restore edilerek çürümekten kurtarıldı ve uzun yıllar sonra 2002 yılında tekrar hizmete açıldı. Adana'nın köklü ailelerinden Gülek ailesi tarafından, kurucusunun ismini taşıması ve restorasyon şartıyla Türk Eczacılar Birliği'ne hibe edilen Mustafa Rıfat Gülek Eczanesi, 5 yıldır Eczacı Hayrettin Gök yönetiminde poliklinik-eczane olarak hizmet veriyor. Anadolu'nun ilk Türk eczanesi olmasının yanı sıra birinci derece tarihi eser olma özelliğini taşıyan eczane, bulunduğu Abidinpaşa Caddesi'nde nostalji yaşatıyor. Altı eczane olan tarihi binanın üst katı ise kütüphane olarak hizmet veriyor. 2005 yılında hizmete açılan kütüphanede bin 500 kitap bulunuyor. Adanalılar, kütüphanedeki kitaplardan istedikleri zaman yararlanabiliyor. Çanakkale Savaşı ile Kurtuluş Savaşı'nda cephelere kendi imalatı olan hidrofil pamuk, sargı bezi ve muhtelif antiseptik ilaçlar göndererek savaşa ilaç desteği veren Mustafa Rıfat Gülek Eczanesi, bu özelliğiyle de öne çıkıyor. Kurtuluş Savaşı'nın tanığıGülekzade Hacı Hafız Mustafa Rıfat Bey, 1872 yılında Adana'da dünyaya gelir. O dönemde Anadolu'nun çoğu yerinde olduğu gibi, Adana'da da tıp bilimi gayrimüslimlerin elindedir. Adana'da dönemin önde gelenleri, Türkler'in de bu mesleğe girmeleri amacıyla aralarında parlak bir genç olan Gülekzade Mustafa Rıfat Bey'i eczacı olması için seçerler. Gülekzade Mustafa Rıfat Bey, üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başarıyla tamamladıktan sonra memleketi Adana'ya döner ve 1902 yılında Anadolu'nun ilk Türk eczanesini hizmete açar. Eczacılığının yanı sıra kimyager de olduğundan, halkın çok rağbet ettiği "Kan Kuvveti Şurubu" gibi birçok ilaç yapan Gülekzade Mustafa Rıfat Bey'in eczanesi, büyük başarılar kaydeder. Eczane, 1915'te Çanakkale'de savaşan Türk birliklerine kendi imalatı hidrofilli pamuk, sargı bezi ve muhtelif antiseptik ilaçlar yollar. Kendisinden sonra birçok genci okutan ve eczanesinde yetiştiren Gülekzade Hacı Hafız Mustafa Rıfat Bey, Balkan Harbi'nde savaştıktan sonra İttihat ve Terakki'nin Adana ve bölgesinden sorumlu olur. Gülekzade Hacı Hafız Mustafa Rıfat Bey'in 1947 yılında vefatından sonra eczanesi muhtelif akrabaları tarafından işletilmeye çalışılsa da kurucusunun girişimciliğinin devam etmesi mümkün olmaz. 1990'ların başında talihsiz bir yangın sonucu ciddi zarar gören tarihi eczaneyi en iyi şekilde değerlendirmek isteyen Kasım ve Hüseyin Gülek'in aileleri, binayı uzun bir arayıştan sonra, Türkiye Eczacılar Birliği ile beraber yüksek mimar Yılmaz Demir'in yönetimindeki bir ekibe aslına uygun restore ettirerek,isminin korunması koşuluyla Birliğe hibe eder.
Abidinpaşa Caddesi'nde 1902 yılında Mustafa Refik Gülek tarafından yaptırılan, ancak Gülek 1947 yılında ölünce çocukları tarafından bir süre çalıştırıldıktan sonra kapatılan eczane, kuruluşunun 100. yılında restore edilerek çürümekten kurtarıldı ve uzun yıllar sonra 2002 yılında tekrar hizmete açıldı. Adana'nın köklü ailelerinden Gülek ailesi tarafından, kurucusunun ismini taşıması ve restorasyon şartıyla Türk Eczacılar Birliği'ne hibe edilen Mustafa Rıfat Gülek Eczanesi, 5 yıldır Eczacı Hayrettin Gök yönetiminde poliklinik-eczane olarak hizmet veriyor. Anadolu'nun ilk Türk eczanesi olmasının yanı sıra birinci derece tarihi eser olma özelliğini taşıyan eczane, bulunduğu Abidinpaşa Caddesi'nde nostalji yaşatıyor. Altı eczane olan tarihi binanın üst katı ise kütüphane olarak hizmet veriyor. 2005 yılında hizmete açılan kütüphanede bin 500 kitap bulunuyor. Adanalılar, kütüphanedeki kitaplardan istedikleri zaman yararlanabiliyor. Çanakkale Savaşı ile Kurtuluş Savaşı'nda cephelere kendi imalatı olan hidrofil pamuk, sargı bezi ve muhtelif antiseptik ilaçlar göndererek savaşa ilaç desteği veren Mustafa Rıfat Gülek Eczanesi, bu özelliğiyle de öne çıkıyor. Kurtuluş Savaşı'nın tanığıGülekzade Hacı Hafız Mustafa Rıfat Bey, 1872 yılında Adana'da dünyaya gelir. O dönemde Anadolu'nun çoğu yerinde olduğu gibi, Adana'da da tıp bilimi gayrimüslimlerin elindedir. Adana'da dönemin önde gelenleri, Türkler'in de bu mesleğe girmeleri amacıyla aralarında parlak bir genç olan Gülekzade Mustafa Rıfat Bey'i eczacı olması için seçerler. Gülekzade Mustafa Rıfat Bey, üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başarıyla tamamladıktan sonra memleketi Adana'ya döner ve 1902 yılında Anadolu'nun ilk Türk eczanesini hizmete açar. Eczacılığının yanı sıra kimyager de olduğundan, halkın çok rağbet ettiği "Kan Kuvveti Şurubu" gibi birçok ilaç yapan Gülekzade Mustafa Rıfat Bey'in eczanesi, büyük başarılar kaydeder. Eczane, 1915'te Çanakkale'de savaşan Türk birliklerine kendi imalatı hidrofilli pamuk, sargı bezi ve muhtelif antiseptik ilaçlar yollar. Kendisinden sonra birçok genci okutan ve eczanesinde yetiştiren Gülekzade Hacı Hafız Mustafa Rıfat Bey, Balkan Harbi'nde savaştıktan sonra İttihat ve Terakki'nin Adana ve bölgesinden sorumlu olur. Gülekzade Hacı Hafız Mustafa Rıfat Bey'in 1947 yılında vefatından sonra eczanesi muhtelif akrabaları tarafından işletilmeye çalışılsa da kurucusunun girişimciliğinin devam etmesi mümkün olmaz. 1990'ların başında talihsiz bir yangın sonucu ciddi zarar gören tarihi eczaneyi en iyi şekilde değerlendirmek isteyen Kasım ve Hüseyin Gülek'in aileleri, binayı uzun bir arayıştan sonra, Türkiye Eczacılar Birliği ile beraber yüksek mimar Yılmaz Demir'in yönetimindeki bir ekibe aslına uygun restore ettirerek,isminin korunması koşuluyla Birliğe hibe eder.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.