Altı ay işler yavaş gidecek
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, yurt içinde uygulanan sıkı para ve maliye politikası paralelinde 2019 yılının ilk yarısında zayıf bir seyir gözleneceğini dile getirdi
25.12.2018 00:00:00





Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, hükümetin hayata geçirdiği sıkı para ve maliye politikası paralelinde 2019 yılının ilk yarısında piyasalarda zayıf bir seyir gözleneceğine işaret ederek, "Yılın ikinci yarısında ekonomik aktivitede kademeli toparlanma olmasını bekliyoruz" dedi.
2019 yılında ithalatın zayıf seyredeceğini öngördüklerini belirten Bali, "Cari açıktaki daralma eğiliminin de ihracatın ve turizm gelirlerinin performansına bağlı olarak devam etmesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
'Güven olmadan bereket olmaz'
Adnan Bali, jeopolitik gerginlikler, yaptırımlar ve ekonomik sıkıntıların makroekonomik göstergeler açısından ülkedeki tabloyu biraz daha karmaşık hale getirdiğini belirterek, en önemli unsurun ekonomideki güven ortamının kuvvetlendirilmesi olduğuna inandığını söyledi.
Bali, "Güven olmadan bolluk, bereket olmaz. Bolluğu esas yaratacak olan; iş adamının geleceğe güvenle bakacağı, yatırım yapacağı, yeni fabrika açacağı, istihdam yaratacağı; yabancı yatırımcının bu ülkeye müsterih olarak sermaye akışı sağlayacağı, bunu geri almada bir kaygısının olmayacağı bir güven ortamıdır" diye konuştu.
Bankalardan kredi talebinin önemli ölçüde azaldığını ifade eden Bali, özellikle 2019 yılının ikinci yarısında enflasyonda beklenen nispi iyileşme sonrası faizlerde yaşanabilecek aşağı yönlü seyir paralelinde kredi talebinde de kayda değer artış yaşanmasının muhtemel olduğunu savundu.
Adnan Bali, içinde bulunulan konjonktürün getirdiği zorluklara rağmen ekim sonu itibarıyla sektördeki takipteki kredi oranı yüzde 3.5 civarında olduğunu belirterek, "Şu andaki oranlar yönetilemeyecek seviyeler değil. Uluslararası kıyaslamalar açısından da baktığımızda, sorunlu kredilerdeki oranımızın, hala birçok Avrupa ülkesine göre daha düşük olduğunu ve iyi bir şekilde yönetmemize imkân verecek düzeyde olduğunu düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
AA
2019 yılında ithalatın zayıf seyredeceğini öngördüklerini belirten Bali, "Cari açıktaki daralma eğiliminin de ihracatın ve turizm gelirlerinin performansına bağlı olarak devam etmesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
'Güven olmadan bereket olmaz'
Adnan Bali, jeopolitik gerginlikler, yaptırımlar ve ekonomik sıkıntıların makroekonomik göstergeler açısından ülkedeki tabloyu biraz daha karmaşık hale getirdiğini belirterek, en önemli unsurun ekonomideki güven ortamının kuvvetlendirilmesi olduğuna inandığını söyledi.
Bali, "Güven olmadan bolluk, bereket olmaz. Bolluğu esas yaratacak olan; iş adamının geleceğe güvenle bakacağı, yatırım yapacağı, yeni fabrika açacağı, istihdam yaratacağı; yabancı yatırımcının bu ülkeye müsterih olarak sermaye akışı sağlayacağı, bunu geri almada bir kaygısının olmayacağı bir güven ortamıdır" diye konuştu.
Bankalardan kredi talebinin önemli ölçüde azaldığını ifade eden Bali, özellikle 2019 yılının ikinci yarısında enflasyonda beklenen nispi iyileşme sonrası faizlerde yaşanabilecek aşağı yönlü seyir paralelinde kredi talebinde de kayda değer artış yaşanmasının muhtemel olduğunu savundu.
Adnan Bali, içinde bulunulan konjonktürün getirdiği zorluklara rağmen ekim sonu itibarıyla sektördeki takipteki kredi oranı yüzde 3.5 civarında olduğunu belirterek, "Şu andaki oranlar yönetilemeyecek seviyeler değil. Uluslararası kıyaslamalar açısından da baktığımızda, sorunlu kredilerdeki oranımızın, hala birçok Avrupa ülkesine göre daha düşük olduğunu ve iyi bir şekilde yönetmemize imkân verecek düzeyde olduğunu düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.