Kovanızı götürüp çeşmenin duvarının dibine koyarsanız, orada sittin sene bekleseniz de kovanız dolası değil, Yunus’un ifadesi ile.
Dostlar alış verişte görsün kabilinden değil de gerçekten kovanızı doldurmak niyeti ile çeşmeye varmışsanız tam olarak çeşmenin altına koymalısınız.
Ramazan yaklaşıyor, yine inşaallah mukabeleler okuyacağız, hatimler indireceğiz ve elbette ki okuduğumuz-dinlediğimiz ayetleri anlamaya ve günümüze dönük mesajlarını da almaya gayret edeceğiz.
Müminler, Mümin suresini okurken elbette ki her ayetinden kendilerine düşen mesajı çıkaracaklar ama, özellikle ülkede iktidar sahibpleri ve ortakları 29. ayete geldikleri zaman bir duracaklar, bin düşünecekler, bin bir tefekkür edecekler...
Firavn ailesinden olan ama Musa peygambere iman etmiş olan bir er kişi, bir delikanlı çok şeyler söylüyor da, söz konusu ayette çok daha enteresan bir şey söylüyor:
“Ey kavmim, bugün mülk, devlet ve hâkimiyet sizindir. Ülkede, yeryüzünde hâkim kimselersiniz. Ama Allah’ın azâbı, hışmı bize gelip çatarsa, bizi ondan kim kurtarabilir?”
Evet her zaman ve zeminde iktidar sarhoşluğu yaşayan herkesin kulağına som altından okkalı bir küpe...
Hiç bir fani için, hiç bir beşer topluluğu için hakimiyet ilelebet değildir, beşerin hayatı ebedi değildir ki hakimiyeti ve saltanatı ebedi olsun.
Bu gün elde etmiş olduğunuz iktidar gücünü, rastgele, çar-çur ederek, özellikle de zalimlerden yana ve mazlumların aleyhine kullanırsanız, göklerin ve yerlerin gerçek hakimi olan Allah tarafından bir azap, bir gazap gelirse, bir afat, bir tufan gelirse sığınacak bir kapınız var mı, kaçabilcek bir delik bulabilecek misiniz?
Bütün çağların Firavunlarına, bütün zamanların Nemrutlarına ne büyük, ne anlamlı ve ne kadar derin bir mesaj...
“Ey halkım, yönetim bugün sizindir ve ülkede siz egemensiniz. Ancak Allah’ın hışmı bize gelirse kim ona karşı bize yardım edebilir?”
Onun için gücünün, saltanatının, hakimiyetinin zirvesinde de olsan adaleti, hakkaniyeti, zayıfları görüp gözetmeyi, zalimlerin ellerini tutmayı asla elden bırakmayacaksın.
Bırakmayacaksın ki adil-i mutlak olan, hakim-i mutlak olan Allah da seni yalnız bırakmasın, düşmanların hile ve desiselerine karşı sana basiret ihsan etsin, iyiyi kötüden, hayırı şerden, hakkı batıldan ayıracak bir “furkan” melekesi ihsan etsin.
Sadece Mü’min sûresinde o kadar çok mesaj var ki almak isteyenler için...
Dostlar alış verişte görsün kabilinden değil de gerçekten kovanızı doldurmak niyeti ile çeşmeye varmışsanız tam olarak çeşmenin altına koymalısınız.
Ramazan yaklaşıyor, yine inşaallah mukabeleler okuyacağız, hatimler indireceğiz ve elbette ki okuduğumuz-dinlediğimiz ayetleri anlamaya ve günümüze dönük mesajlarını da almaya gayret edeceğiz.
Müminler, Mümin suresini okurken elbette ki her ayetinden kendilerine düşen mesajı çıkaracaklar ama, özellikle ülkede iktidar sahibpleri ve ortakları 29. ayete geldikleri zaman bir duracaklar, bin düşünecekler, bin bir tefekkür edecekler...
Firavn ailesinden olan ama Musa peygambere iman etmiş olan bir er kişi, bir delikanlı çok şeyler söylüyor da, söz konusu ayette çok daha enteresan bir şey söylüyor:
“Ey kavmim, bugün mülk, devlet ve hâkimiyet sizindir. Ülkede, yeryüzünde hâkim kimselersiniz. Ama Allah’ın azâbı, hışmı bize gelip çatarsa, bizi ondan kim kurtarabilir?”
Evet her zaman ve zeminde iktidar sarhoşluğu yaşayan herkesin kulağına som altından okkalı bir küpe...
Hiç bir fani için, hiç bir beşer topluluğu için hakimiyet ilelebet değildir, beşerin hayatı ebedi değildir ki hakimiyeti ve saltanatı ebedi olsun.
Bu gün elde etmiş olduğunuz iktidar gücünü, rastgele, çar-çur ederek, özellikle de zalimlerden yana ve mazlumların aleyhine kullanırsanız, göklerin ve yerlerin gerçek hakimi olan Allah tarafından bir azap, bir gazap gelirse, bir afat, bir tufan gelirse sığınacak bir kapınız var mı, kaçabilcek bir delik bulabilecek misiniz?
Bütün çağların Firavunlarına, bütün zamanların Nemrutlarına ne büyük, ne anlamlı ve ne kadar derin bir mesaj...
“Ey halkım, yönetim bugün sizindir ve ülkede siz egemensiniz. Ancak Allah’ın hışmı bize gelirse kim ona karşı bize yardım edebilir?”
Onun için gücünün, saltanatının, hakimiyetinin zirvesinde de olsan adaleti, hakkaniyeti, zayıfları görüp gözetmeyi, zalimlerin ellerini tutmayı asla elden bırakmayacaksın.
Bırakmayacaksın ki adil-i mutlak olan, hakim-i mutlak olan Allah da seni yalnız bırakmasın, düşmanların hile ve desiselerine karşı sana basiret ihsan etsin, iyiyi kötüden, hayırı şerden, hakkı batıldan ayıracak bir “furkan” melekesi ihsan etsin.
Sadece Mü’min sûresinde o kadar çok mesaj var ki almak isteyenler için...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025