Tefekkür, marifetin anahtarı, ilmin sebebidir. Murakabe, hak yolda nefsi kontrol altında tutup onu gözetlemenin adıdır. Muhasebe ise, nefsi hesaba çekmenin, onu sırat-ı müstakîme uydurmanın ifadesidir.
Hepsi de ahlâk-ı hamideden olup insan eğitiminin ana unsurlarındandır. İnsanı tefekküre çağıran bazı âyet-i kerime ve hadis-i şeriflere kulak verelim:"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahipleri için şüphesiz deliller vardır. O gönül sahipleri ayakta iken, otururken, yanları üstünde yatarken, Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler: 'Rabbimiz sen bunları boşuna yaratmadın' derler."(Ali İmran 190- 191)."Kendi içinizde, Allah'ın varlığına nice deliller vardır, görmez misiniz?" (Zariyat-51/20-21)"Sizi topraktan yaratması, O'nun varlığının belgelerindendir. Sonra hemen birer birer insan olup yeryüzüne yayılırsınız." (Rum Süresi. 20)"O, akıtılan bir meni damlası değil miydi? Sonra kan pıhtısı olmuş, sonra Allah onu yaratıp şekil vermiştir." (Kıyame: 37/40) "Sizi bayağı bir sudan yaratıp, onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?" (Mürselat. 22)"İnsan, bizim kendisini kerih bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki, şimdi o apaçık bir hasım kesilmektedir. Kendi yaratılışını unutur da, 'Şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?' diyerek, bize misal vermeye kalkışır. De ki: 'Onları ilk defa yaratan diriltecek. O her türlü yaratmayı hakkıyla bilir'," (Yasin: 77-79)."Said el Hudrî'nin rivayetine göre Resûl-i Ekrem (sav): 'Gözlerinize ibadetten nasiblerini verin.' buyurdu. Onların 'Nedir?' diye sormaları üzerine, Resûl-i Ekrem: 'Kur'an-ı Kerim'e bakmaları suretiyle ayetleri üzerinde düşünmek ve onlardan ders almaktır' buyurdu."İslâm, akl-ı selime önem vermiş, aklın, nakli rehber kabul etmek suretiyle tefekkür etmesini emretmiştir. Ve yine nefsin tehlikesini haber vermiş, her an gözetim altında tutulmasını istemiştir. Murakabenin bir anlamı da "Allahu Teala'nın seni gördüğünü, murakabe ettiğini hissetmendir." Diğer bir ifade ile ihsan sırrıdır. Nefsini gözetleyen insan, onun hatâlarını tesbit ederek onu hesaba çeker. Böylece kulluk yolunda emniyetli ve selametli bir gidiş temin edilmiş olur.
İman ve İnsan, Prof. Dr. Haydar Baş
Hepsi de ahlâk-ı hamideden olup insan eğitiminin ana unsurlarındandır. İnsanı tefekküre çağıran bazı âyet-i kerime ve hadis-i şeriflere kulak verelim:"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahipleri için şüphesiz deliller vardır. O gönül sahipleri ayakta iken, otururken, yanları üstünde yatarken, Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler: 'Rabbimiz sen bunları boşuna yaratmadın' derler."(Ali İmran 190- 191)."Kendi içinizde, Allah'ın varlığına nice deliller vardır, görmez misiniz?" (Zariyat-51/20-21)"Sizi topraktan yaratması, O'nun varlığının belgelerindendir. Sonra hemen birer birer insan olup yeryüzüne yayılırsınız." (Rum Süresi. 20)"O, akıtılan bir meni damlası değil miydi? Sonra kan pıhtısı olmuş, sonra Allah onu yaratıp şekil vermiştir." (Kıyame: 37/40) "Sizi bayağı bir sudan yaratıp, onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?" (Mürselat. 22)"İnsan, bizim kendisini kerih bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki, şimdi o apaçık bir hasım kesilmektedir. Kendi yaratılışını unutur da, 'Şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?' diyerek, bize misal vermeye kalkışır. De ki: 'Onları ilk defa yaratan diriltecek. O her türlü yaratmayı hakkıyla bilir'," (Yasin: 77-79)."Said el Hudrî'nin rivayetine göre Resûl-i Ekrem (sav): 'Gözlerinize ibadetten nasiblerini verin.' buyurdu. Onların 'Nedir?' diye sormaları üzerine, Resûl-i Ekrem: 'Kur'an-ı Kerim'e bakmaları suretiyle ayetleri üzerinde düşünmek ve onlardan ders almaktır' buyurdu."İslâm, akl-ı selime önem vermiş, aklın, nakli rehber kabul etmek suretiyle tefekkür etmesini emretmiştir. Ve yine nefsin tehlikesini haber vermiş, her an gözetim altında tutulmasını istemiştir. Murakabenin bir anlamı da "Allahu Teala'nın seni gördüğünü, murakabe ettiğini hissetmendir." Diğer bir ifade ile ihsan sırrıdır. Nefsini gözetleyen insan, onun hatâlarını tesbit ederek onu hesaba çeker. Böylece kulluk yolunda emniyetli ve selametli bir gidiş temin edilmiş olur.
İman ve İnsan, Prof. Dr. Haydar Baş
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.