Peygamber Efendimiz (sav) buyurdu ki: "İmânı kâmil olan, sevdiği kimseyi, ondan menfâat gördüğü için değil, sırf Allah rızâsı için sever. Gerçek imân da budur." Sahâbî Abdullah İbni Yezîd el-Hatmî radıyallahu anh şöyle dedi:Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem orduyla vedâlaşmak istediği zaman:"Dininizi koruyup emanetlerinizi ifa etmeniz ve amellerinizi hayırla sonuçlandırmanız hususunda sizi Allah'a emanet ediyorum. " derdi.(Ebû Dâvûd, Cihâd 73). Enes radıyallahu anh şöyle dedi:Bir adam Peygamber aleyhisselâm'a gelerek:- Yâ Resûlallah! Yolculuğa çıkıyorum; bana dua et, dedi. Resûl-i Ekrem de:- "Allah sana takvâ nasib etsin" buyurdu. Adam tekrar:- Bana dua et, deyince:- "Allah günahını bağışlasın" buyurdu. O yine:- Bana dua et, deyince de:- "Bulunduğun her yerde, kolayca hayır yapmanı sağlasın" buyurdu.(Tirmizî, Daavât 45). Abdullah b. Mes'ud'dan (r.a.) şöyle rivayet olundu. Resûlullah (s.a.v.): "İmânı kâmil olan, sevdiği kimseyi, ondan menfâat gördüğü için değil, sırf Allah rızâsı için sever. Gerçek imân da budur." buyurdu. (Tergib ve Terhib, c. 6/25-6)Samit oğlu Ubade (r.a.) Resûl-i Ekrem'den (s.a.v.) hadisi kudsisinde Allah Teâlâ'nın şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Allah Teâlâ: 'Benim için birbirlerini sevenlere, birbirleri ile ilgilenenlere, ziyaretleşenlere ve yardımlaşanlara muhabbetim, rahmet ve mağfiretim vacip oldu, (Onları mutlaka bağışlayıp Cennetime koyacağım) buyurdu." (a.g.e., c.6/30-15).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.