Davos’ta yapılan ülkeler arası toplantıda, geçen bir yılın ekonomik-siyasi gelişmelerin yansıdığını görecekseniz.
Kısaca değerlendirirsek;
1- ABD: 30 trilyon doların üzerindeki ödeyemeyeceği borç yüküne karşılık Barack Obama, “Borçlarımızı ödemezsek felaket olur” sözleri içine düşmüş olduğu durumun bir özeti konumundadır. Ülkenin yatırım guruları Soroz, Rogers ve Faber, ABD tahvillerinden vazgeçip yatırımlarını altına çevirmiştir. Bugünlerde ABD ekonomisini ayakta tutan savunma sanayii %22 oranında üretimini düşürmüştür.
2- İngiltere: Cameroon sadece 1,5 trilyon doların üstündeki ödeyemeyeceği dış borcun eşiğinde “ülke içerisinde neredeyse gıda bulamayan vatandaşlar var” diyerek dert yanmış, en kısa zamanda referanduma giderek AB’den çıkmak istediklerini dile getirmiştir.
3- Fransa: Yüksek vergi oranları ile ülkesinden kaçan zengin vatandaşlarının arkasından, diğer ülkeler gibi sadece 1,3 trilyonluk ödeyemediği dış borcun eşiğinden kendini kurtaramamıştır.
4- Almanya: Merkel sadece ülkesine borç arayan açıklamaları ile ileri atılmış, tarihinde ilk defa kasalarında kalan hazine bonolarını çok yüksek faiz oranı ile satarak gününü kurtarmaya çalışmıştır. Bil Gross gibi yatırımcılar hala AB tahvillerinden uzak durmaya çalışmış ve bu yönde açıklamalarda bulunmuşlardır.
AB ülkeleri bugünlerde tek yaptığı sadece borçlanmaktır ve bunun dışında hiçbir çözüm yolu üretememiştir.
Tarih her zaman göstermiştir ki, batan bu ülkeler savaşa sarılarak Müslüman toplumlardan topraklarını, madenlerini ve enerji yataklarını ellerinden almışlardır. Günümüzde bunun en güzel örneği “Arap Baharı” adı ile Afrika ülkeleri, Irak, Afganistan, Ortadoğu’da yaşanan savaş ve kaostur.
İngiltere eski başbakanı Churchill, ABD-AB mantığını tek kelimeyle şöyle dile getirmiştir: “Bir damla petrol bir damla kandan daha değerlidir.”
5- Türkiye ise neredeyse batmış bu birlikteliğin peşinden gidercesine, Suriye’deki muhalif güçlere parasal kaynak aramayı sürdürmüştür. Sayın Bakanımız Şimşek Bey, Türkiye’ye son 10 yılda bize ait olmayan 122 milyar girdiğini belirterek, batan bir ekonomiyi sadece dışarıdan gelen ve bize ait olmayan parayla nasıl sakladığını göstermiştir. Daha yeni, Türkiye’nin ilk 500’e giren sanayi devi Şeker Piliç iflas etmiştir. Türk-İş'in araştırmasına göre, Ocak ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 3 lira, yoksulluk sınırının ise 3 bin 266 lira olduğu belirlenmiştir. Bu ortamda halkımızın % 45’i açlık sınırının altında yaşamaktadır. “Borcumuz yok” diyen sayın Şimşek 750 milyar doları aşan dış borcu nasıl tanımlamaktadır acaba, bu bir merak konusu…
Türkiye yöneten irade, kredi derecelendirme kuruluşlarına sadece borç almayı engellediği için çok kızmaktadır, bu nedenle, yeni zamlar, vergiler, cezalar ve özelleştirmelerle yükü yine halkımıza yüklemiştir. Hepimize hayırlı olsun sayın vatandaş…
Yaşanan ve ileride yaşanacak bu kadar kaosa rağmen Prof. Dr. Haydar Baş Bey dünyada ezilen Müslüman halkın umut ışığı olmuş, çözülemeyen ekonomik-siyasi problemlere Milli Ekonomi Modeli ve Milli Devlet-Sosyal Devlet projeleri ile, çözümü bu millete göstermiştir.
Seçim senin ey Türk Milleti!..
Kısaca değerlendirirsek;
1- ABD: 30 trilyon doların üzerindeki ödeyemeyeceği borç yüküne karşılık Barack Obama, “Borçlarımızı ödemezsek felaket olur” sözleri içine düşmüş olduğu durumun bir özeti konumundadır. Ülkenin yatırım guruları Soroz, Rogers ve Faber, ABD tahvillerinden vazgeçip yatırımlarını altına çevirmiştir. Bugünlerde ABD ekonomisini ayakta tutan savunma sanayii %22 oranında üretimini düşürmüştür.
2- İngiltere: Cameroon sadece 1,5 trilyon doların üstündeki ödeyemeyeceği dış borcun eşiğinde “ülke içerisinde neredeyse gıda bulamayan vatandaşlar var” diyerek dert yanmış, en kısa zamanda referanduma giderek AB’den çıkmak istediklerini dile getirmiştir.
3- Fransa: Yüksek vergi oranları ile ülkesinden kaçan zengin vatandaşlarının arkasından, diğer ülkeler gibi sadece 1,3 trilyonluk ödeyemediği dış borcun eşiğinden kendini kurtaramamıştır.
4- Almanya: Merkel sadece ülkesine borç arayan açıklamaları ile ileri atılmış, tarihinde ilk defa kasalarında kalan hazine bonolarını çok yüksek faiz oranı ile satarak gününü kurtarmaya çalışmıştır. Bil Gross gibi yatırımcılar hala AB tahvillerinden uzak durmaya çalışmış ve bu yönde açıklamalarda bulunmuşlardır.
AB ülkeleri bugünlerde tek yaptığı sadece borçlanmaktır ve bunun dışında hiçbir çözüm yolu üretememiştir.
Tarih her zaman göstermiştir ki, batan bu ülkeler savaşa sarılarak Müslüman toplumlardan topraklarını, madenlerini ve enerji yataklarını ellerinden almışlardır. Günümüzde bunun en güzel örneği “Arap Baharı” adı ile Afrika ülkeleri, Irak, Afganistan, Ortadoğu’da yaşanan savaş ve kaostur.
İngiltere eski başbakanı Churchill, ABD-AB mantığını tek kelimeyle şöyle dile getirmiştir: “Bir damla petrol bir damla kandan daha değerlidir.”
5- Türkiye ise neredeyse batmış bu birlikteliğin peşinden gidercesine, Suriye’deki muhalif güçlere parasal kaynak aramayı sürdürmüştür. Sayın Bakanımız Şimşek Bey, Türkiye’ye son 10 yılda bize ait olmayan 122 milyar girdiğini belirterek, batan bir ekonomiyi sadece dışarıdan gelen ve bize ait olmayan parayla nasıl sakladığını göstermiştir. Daha yeni, Türkiye’nin ilk 500’e giren sanayi devi Şeker Piliç iflas etmiştir. Türk-İş'in araştırmasına göre, Ocak ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırının bin 3 lira, yoksulluk sınırının ise 3 bin 266 lira olduğu belirlenmiştir. Bu ortamda halkımızın % 45’i açlık sınırının altında yaşamaktadır. “Borcumuz yok” diyen sayın Şimşek 750 milyar doları aşan dış borcu nasıl tanımlamaktadır acaba, bu bir merak konusu…
Türkiye yöneten irade, kredi derecelendirme kuruluşlarına sadece borç almayı engellediği için çok kızmaktadır, bu nedenle, yeni zamlar, vergiler, cezalar ve özelleştirmelerle yükü yine halkımıza yüklemiştir. Hepimize hayırlı olsun sayın vatandaş…
Yaşanan ve ileride yaşanacak bu kadar kaosa rağmen Prof. Dr. Haydar Baş Bey dünyada ezilen Müslüman halkın umut ışığı olmuş, çözülemeyen ekonomik-siyasi problemlere Milli Ekonomi Modeli ve Milli Devlet-Sosyal Devlet projeleri ile, çözümü bu millete göstermiştir.
Seçim senin ey Türk Milleti!..
Ali Haydar Şirin / diğer yazıları
- Duvara Davos’ladılar / 03.02.2013
- Yalan hikaye / 29.01.2013
- Ekonomide küresel bunalım Türkiye’yi ‘es’ geçmiyor / 15.01.2013
- Sözünü tutma vakti geldi! / 08.01.2013
- Gerçek olmayan ekonomik büyüme / 26.12.2012
- Ekonomideki bataklık / 18.12.2012
- ABD, AB ve Türkiye: Gerçekler / 11.12.2012
- Haçlı gözlüğü / 04.12.2012
- Bir haftalık ekonomik tablo / 27.11.2012
- Muharrem ayı ve bize düşündürdükleri… / 20.11.2012
- Yalan hikaye / 29.01.2013
- Ekonomide küresel bunalım Türkiye’yi ‘es’ geçmiyor / 15.01.2013
- Sözünü tutma vakti geldi! / 08.01.2013
- Gerçek olmayan ekonomik büyüme / 26.12.2012
- Ekonomideki bataklık / 18.12.2012
- ABD, AB ve Türkiye: Gerçekler / 11.12.2012
- Haçlı gözlüğü / 04.12.2012
- Bir haftalık ekonomik tablo / 27.11.2012
- Muharrem ayı ve bize düşündürdükleri… / 20.11.2012