AKP'den muhalif ses

CHP'nin, DYP'nin, MHP ve ANAVATAN'ın "parti içi muhalefeti" olur da, AKP'nin olmaz mı? Hele hele...Tek başına iktidara gelmiş bir büyük parti grubundan "muhalif ses" çıkmaması düşünülebilir mi?Bu "muhalif sesler"in organize hale gelmesi de yadırganmamalı değil mi?Bu cümleden olmak üzere...AKP'deki muhalif bir milletvekili ile konuşuyoruz:- Sivil toplum örgütlerini kontrol altında tutma sevdası, Ticaret ve Sanayi odalarının seçimlerinin içine dalmamızla başladı. "Kanarya Sevenler Derneği bile bizim olsun" diye yola çıkıldı ve istediğimiz olmadı; olamazdı da.- Başka?- Fiskobirlik bizim olsun istedik; orada da da şiştik; kaybettik.- Federasyon?- Evet, Futbol Federasyonu seçimlerinde de büyük bir darbe yedik.- Yetmedi ama.- Evet, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu seçimlerinde yine kaybeden taraf olduk.- Ne yapılması gerekiyordu da yapılmadı?- Biz hâlâ üzerimizdeki bazı kuşkuları silmeyi başaramadık. Sivil toplum örgütlerinde bize hâlâ "takiyeci" gözüyle bakanlar var ve işimiz hiç de kolay değil.- Ya mal varlığı meselesi?- O konuyu açmayın; içimizde büyük bir yaradır o. Hele hele Kemal Unakıtan konusu, AKP'nin "kâbusu" olmaya aday görünüyor.Biz sormadan, kendisi ekleyiverdi:- Kasımpaşa'da da bilindiğini sandığım bir deyiş vardır; "Kıyakçılığın sonu, ayakçılıktır" derler; hatırlatmak istedim!Sözün özü: AKP'nin çok ciddi bir "inandırıcılık" sorunu var.