BTP MYK üyesi Koç, AKP'nin, borçlanma yöntemiyle Türkiye'yi sürüklediği ekonomik çıkmazı bahane ederek global güçlere siyasal, askeri ve stratejik tavizler vermekten vazgeçmesi gerektiğini söylediBağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Mehmet Emin Koç, 20 aylık iktidarı döneminde devleti 120 milyar dolar daha borçlandırıp toplam borç yükünü 350 milyar dolara fırlatan AKP hükümetinin, ekonomik bahanelerle AB ve ABD'ye tehlikeli birçok siyasal, askeri ve stratejik tavizler verdiğine dikkat çekti. IMF'nin kolları arasındaki Türk ekonomisinin, Osmanlı'nın dağıtılması öncesindeki Duyun-u Umumiye halini yaşadığını belirten BTP MYK üyesi Koç, "IMF, kendisiyle işbirliği halindeki AKP iktidarı eliyle, ekonomik anlamda Türkiye'yi çökertiyor, borca batırıyor, işsizliği artırıyor; pembe enflasyon rakamlarıyla da avutuyor. Türkiye'yi borçlarının sadece faizlerini dahi ödeyemez pozisyona sürüklüyor. AKP hükümeti, bu ekonomik pozisyonları bahane ederek, bölgemizin işgaline destek vermeye varan düzeyde ABD ve AB'ye siyasal, askeri ve stratejik tavizler veriyor. Bu bağlamda yetkililerin beyanatları ve Amerika'nın talepler listesine bakınca, NATO zirvesinin, global güçler eliyle Türkiye'nin tam bir batağa saplanması tezgâhı olduğunu görmemek için kör veya aymaz olmak lazım" şeklinde konuştu.
Yatırıma teşvik
IMF'ye takıldı
Hükümetin istihdama ve yatırıma dönük hiçbir adım atmağa niyeti olmadığına dikkat çeken BTP MYK üyesi Koç, "Üretim ve yatırıma pay ayırmak için bütçede para yok. Önceki gün Meclis'e gelen vergi paketinde, yatırım için düşünülen teşvik taslağı IMF'ye takıldı; yatırıma teşvik, derhal yasadan çıkartıldı. Çünkü IMF, verdiği borcun tahsilatını garanti altında tutmak ve faizdışı fazlayı aksattırmamak için kendi alacağından gayrı hiçbir yatırıma bütçeden bir kuruş harcanmasına müsaade etmiyor. AKP hükümetinin ilave ettiği 120 milyar dolarlık borçla 350 milyar doları bulan toplam borç yükümüzün sadece yıllık faizi 144 katrilyonu buluyor. Hükümet bu faizin yarısını dahi ödeyemiyor. Ekonomi yönetiminin aklı başında değil; ne yaptıklarını bilmiyorlar. Hükümet üyelerinin, patronunun ödeyemediği SSK pirimini üç kuruşa talim eden gariban işçinin sırtına yıkmak için Yasa teklifi yapacak kadar, akılları başlarında değildir, hiçbir çözümleri yoktur, akılları iflas etmiştir. Yine tek çare olarak gördükleri borçlanmak için çabalayacaklar; dolayısıyla Kıbrıs peşkeşinde, Irak'ın işgalinde, Kuzey Irak meselesinde, AB'den talimatlı Uyum yasalarında olduğu gibi taviz üstüne tavizler verecekler... Bu gidişatın sonu, aynen Duyun-u Umumiye sonrasında olduğu gibi, Türkiye'mizin tasfiyesidir, bölünüp parçalanmasıdır. Bu vahim gidişata aklı-ı selim sahibi her vatan evladının dur demesi, bir vatan ve namus borcudur" dedi.Türkiye'nin Milli Ekonomi Modeli var"Her alanda olduğu gibi ekonomide de bağımsız ve milli bir modele geçerek çalışma seferberliğini başlatmak artık kaçınılmazdır" diyen BTP MYK üyesi Koç, "Çalışmayan bir millet, üretmeyen bir devlet, borcu borçla kapatmaya endekslenmiş bir ekonomi batmaya mahkumdur. Bu batıştan kurtulmanın reel ve somut yolları vardır. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, hiçbir siyaset adamının bugüne kadar yapmadığını yaparak, iktidara geldiğinde uygulayacağı milli ekonominin projelerini, kalkınma modellerini ve bu projelerin kaynaklarını herkesin anlayabileceği düzeyde reel ve somut olarak açıklamıştır. Türkiye'mizin önünde bu milli ekonomi modelinden başka bir çıkış yolu yoktur. BTP'den gayrı hangi partimiz, "işte IMF'siz modelim bu" diyebilmiştim; hiçbiri IMF dışında adım atamamaktadır. Bugüne kadar milletimizin anasını ağlatan da işte bu IMF'ci politikalardır" şeklinde konuştu.
Patlama, Türkiye'yi BOP'a itmeye dönük
Ankara ve İstanbul'deki patlamalara da değinen BTP MYK üyesi Koç, "Kimse, kimseyi kandırmasın; bu ve benzeri patlamalar, "işte sizde de terör var, anarşi var, NATO toplantısı gibi bir zirve öncesi patlamalar var" diyerek terör bahanesiyle Türkiye'yi BOP'a sokmak isteyenlerin tezgahıdır. Yalanla dolanla, kimyasal silah uydurmalarıyla Irak'ı işgal ederek bölgeyi kana bulayanlar, vatanlarını işgal ettikleri insanlara devlet terörü uygulamıyorlar mı, namuslarına musallat olmuyorlar mı? Bunların işgal ettikleri bölgelerde yaptıkları işler, terörün, işkencenin ta kendisidir; bunlar mı teröre karşı BOP geliştirmişler!? Başbakan Erdoğan'ın kendi tabanına dönük konjonktürel bir manevra olarak ifade etmek durumda kaldığı Filistin'deki "devlet terörü"nü, yıllardan beri bunlar himaye etmiyorlar mı? O halde NATO, şimdi kimlerin güvenliği ve hangi terör kavramı etrafında yeniden şekillendiriliyor? Hakkında zirvelerin yapıldığı terörden maksat ne? Bunlara aldanıp da işgalci hayallerine ortak olmak için sadece kör değil, aynı zamanda aymaz olmak lazımdır. Artık Ankara'dakiler, oyuna gelmemeli; kendine gelmeli" şeklinde konuştu.
Yatırıma teşvik
IMF'ye takıldı
Hükümetin istihdama ve yatırıma dönük hiçbir adım atmağa niyeti olmadığına dikkat çeken BTP MYK üyesi Koç, "Üretim ve yatırıma pay ayırmak için bütçede para yok. Önceki gün Meclis'e gelen vergi paketinde, yatırım için düşünülen teşvik taslağı IMF'ye takıldı; yatırıma teşvik, derhal yasadan çıkartıldı. Çünkü IMF, verdiği borcun tahsilatını garanti altında tutmak ve faizdışı fazlayı aksattırmamak için kendi alacağından gayrı hiçbir yatırıma bütçeden bir kuruş harcanmasına müsaade etmiyor. AKP hükümetinin ilave ettiği 120 milyar dolarlık borçla 350 milyar doları bulan toplam borç yükümüzün sadece yıllık faizi 144 katrilyonu buluyor. Hükümet bu faizin yarısını dahi ödeyemiyor. Ekonomi yönetiminin aklı başında değil; ne yaptıklarını bilmiyorlar. Hükümet üyelerinin, patronunun ödeyemediği SSK pirimini üç kuruşa talim eden gariban işçinin sırtına yıkmak için Yasa teklifi yapacak kadar, akılları başlarında değildir, hiçbir çözümleri yoktur, akılları iflas etmiştir. Yine tek çare olarak gördükleri borçlanmak için çabalayacaklar; dolayısıyla Kıbrıs peşkeşinde, Irak'ın işgalinde, Kuzey Irak meselesinde, AB'den talimatlı Uyum yasalarında olduğu gibi taviz üstüne tavizler verecekler... Bu gidişatın sonu, aynen Duyun-u Umumiye sonrasında olduğu gibi, Türkiye'mizin tasfiyesidir, bölünüp parçalanmasıdır. Bu vahim gidişata aklı-ı selim sahibi her vatan evladının dur demesi, bir vatan ve namus borcudur" dedi.Türkiye'nin Milli Ekonomi Modeli var"Her alanda olduğu gibi ekonomide de bağımsız ve milli bir modele geçerek çalışma seferberliğini başlatmak artık kaçınılmazdır" diyen BTP MYK üyesi Koç, "Çalışmayan bir millet, üretmeyen bir devlet, borcu borçla kapatmaya endekslenmiş bir ekonomi batmaya mahkumdur. Bu batıştan kurtulmanın reel ve somut yolları vardır. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, hiçbir siyaset adamının bugüne kadar yapmadığını yaparak, iktidara geldiğinde uygulayacağı milli ekonominin projelerini, kalkınma modellerini ve bu projelerin kaynaklarını herkesin anlayabileceği düzeyde reel ve somut olarak açıklamıştır. Türkiye'mizin önünde bu milli ekonomi modelinden başka bir çıkış yolu yoktur. BTP'den gayrı hangi partimiz, "işte IMF'siz modelim bu" diyebilmiştim; hiçbiri IMF dışında adım atamamaktadır. Bugüne kadar milletimizin anasını ağlatan da işte bu IMF'ci politikalardır" şeklinde konuştu.
Patlama, Türkiye'yi BOP'a itmeye dönük
Ankara ve İstanbul'deki patlamalara da değinen BTP MYK üyesi Koç, "Kimse, kimseyi kandırmasın; bu ve benzeri patlamalar, "işte sizde de terör var, anarşi var, NATO toplantısı gibi bir zirve öncesi patlamalar var" diyerek terör bahanesiyle Türkiye'yi BOP'a sokmak isteyenlerin tezgahıdır. Yalanla dolanla, kimyasal silah uydurmalarıyla Irak'ı işgal ederek bölgeyi kana bulayanlar, vatanlarını işgal ettikleri insanlara devlet terörü uygulamıyorlar mı, namuslarına musallat olmuyorlar mı? Bunların işgal ettikleri bölgelerde yaptıkları işler, terörün, işkencenin ta kendisidir; bunlar mı teröre karşı BOP geliştirmişler!? Başbakan Erdoğan'ın kendi tabanına dönük konjonktürel bir manevra olarak ifade etmek durumda kaldığı Filistin'deki "devlet terörü"nü, yıllardan beri bunlar himaye etmiyorlar mı? O halde NATO, şimdi kimlerin güvenliği ve hangi terör kavramı etrafında yeniden şekillendiriliyor? Hakkında zirvelerin yapıldığı terörden maksat ne? Bunlara aldanıp da işgalci hayallerine ortak olmak için sadece kör değil, aynı zamanda aymaz olmak lazımdır. Artık Ankara'dakiler, oyuna gelmemeli; kendine gelmeli" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.