AKP-HDP ittifakı

Oslo'dan Habur'a uzanan AKP-PKK derin ittifakı 10 maddelik bildiri ile resmen ilan edildi. İşte "PKK ile görüştüğümüzü ispat etmeyen şerefsiz ve namussuzdur" noktasından ortak açıklama noktasına gelinen ibretlik manzara!

Şimdi Sayın Erdoğan'ın konuşmalarında sesini yükselterek söylediği "nereden nereye" sözünü söylemenin tam sırası sanırım.

Bir zamanlar şehide kelle, Öcalan'a da 'sayın' diyen Sayın Erdoğan'ın kontrolündeki hükümet artık HDP ile ortak açıklama yapıyor.

Üstelik de o açıklamanın metni de bizzat Öcalan tarafından hazırlandı.

Öcalan adeta AKP ve HDP'nin ortak paydası oldu.

Hakikaten de nereden nereye!

7 Haziran seçimlerine AKP-HDP ittifakıyla giriyoruz.

İttifakın ilk meyvesi iç güvenlik paketinde ortaya çıktı. Paketten PKK'yı rahatsız eden düzenlemeler çıkarılıyor.

Evet? Ortada bir ittifak var. Bu ittifak Türkiye'nin üniter yapısını bozma ittifakı, BOP'u Türkiye'ye taşıma ittifakı.


Bir yandan özerklik diğer yandan da başkanlık sistemi ve iç güvenlik paketi dayatmaları Türkiye'yi parçalanmaya götürüyor.

 

3. havalimanı gerçeği 

3. havalimanı tamamlandığında Atatürk havalimanı kapatılacak. Bilgi, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'dan.

Bu durumda;

1- Hükümetin İstanbul'a 3. havalimanı yaptırıyoruz diye böbürlenmesi anlamsız hale geliyor. Zira Atatürk Havalimanı kapandığında İstanbul'da yine 2 havalimanı olacak.

2- Atatürk havalimanının toplam 11 milyon 650 bin metrekarelik alanı inanılmaz bir rant olarak ortaya çıkacak. Düşünsenize İstanbul'un göbeğinde, denize nazır müthiş bir alan. Buradan çıkacak rant ye ye bitmez.

3- Avrupa yakasının tüm bölgelerine ulaşım açısından son derece makul bir konumda mevcut havalimanı kent dışına kaydırılacak. Bu da uçaktan indikten sonra eve ulaşmak için saatler sürecek yeni bir yol işkencesi demek. (Tıpkı Avcılar'daki bir vatandaşın Ankara'ya gitmek için Sabiha Gökçen'i kullanması gibi.) Bu durumda Anadolu'dan İstanbul'a seyahat anlamsız hale gelecek.

4- Atatürk ismi havalimanından silinecek ve yerini RTE alacak.

5- Atatürk Havalimanı'nın yeri de muhtemelen AVM ve rezidans çöplüğü haline getirilecek. 

 

Evlere şenlik hükümet! 

1- Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,"Yargıtay'a güvenmiyorum" diyor.

2- İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Anayasa'yı tanımıyorum" diyor.

3- Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın himayesinde terörist başı Öcalan'ın bildirisi daha doğrusu 10 emri okunuyor.

4- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedef tahtası haline gelen, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın istifa ettiği söylentisi çıkınca Başbakan Davutoğlu "siyasi ve ekonomik spekülasyon yapılıyor" diyor

5- Başbakan Yardımcısı Arınç, HDP ile açıklanan Öcalan'ın metninin aslında kabul edilen metin olmadığını söylüyor, Başbakan Davutoğlu yalanlıyor.

6- Başbakan Yardımcısı Arınç "kimse ortak açıklama beklemesin" diyor, bu açıklamanın mürekkebi kurumadan hükümet Dolmabahçe'de HDP ile ortak açıklama yapıyor.

7- Anayasa gereği tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı meydanlara çıkıp AKP'ye oy 

istiyor.

Türkiye'yi işte bu zihniyet yönetiyor. Sizce yoruma gerek var mı?