logo
29 MAYIS 2024

'Akla zarar' gerekçeler

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada savunmaları dinlenen sanıklar, darbe girişimine ilişkin iddiaları reddederek, üste bulunmalarını akla zarar gerekçelere dayandırdı.
15.08.2017 00:00:00
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davada savunmaları dinlenen sanıklar, darbe girişimine ilişkin iddiaları reddederek, Akıncı Üssü'nde bulunmalarını akla zarar gerekçelere dayandırdı.
Darbenin sivil yöneticilerinden Kaynak Kağıt AŞ Genel Müdürü Kemal Batmaz, Akıncılar'a tarla bakmak için geldiğini söyledi. Sivil yöneticilerden Harun Biniş'in bir miktar parası olduğunu belirterek, gayrimenkul alımı konusunda kendisinden yardım istediğini öne süren Batmaz, "Biniş ile Kaynak Holding'deyken tanışıyordum. O, Verona Bilişim, ben Kaynak Kağıt'ta çalışıyordum. Benim gayrimenkul işiyle uğraştığımı biliyordu. Bir miktar parasının olduğunu, gayrimenkul alacağını, yardımcı olup olmayacağımı sordu. Ben de memlekete gideceğimi, Ankara'dan geçerken uğrayıp yardımcı olabileceğimi söyledim" ifadesini kullandı.
Hayvancılıkla ilgili belgesel çekecekmiş
Sivil yöneticilerden Nurettin Oruç da Akıncı Üssü'nün bulunduğu Kazan ilçesine yakın köylere hayvancılıkla ilgili bir belgesel çekmek için geldiğini iddia etti.
Öğretmenliği bıraktıktan sonra bir yapım şirketinde çalışmaya başladığını anlatan Oruç, daha önce gerçekleştirdikleri birkaç projenin ardından, hayvancılık, hayvan kesimi ve törenlerde hayvan etlerinin pişirilmesine ilişkin belgesel çekmek için Akıncı'ya yakın köylerde çalışmalar yaptıklarını öne sürdü.
Oruç, "Kazan da Ankara'ya çok yakın, hayvancılığı gelişmiş, dolayısıyla bunu şey yapalım istedik. Daha önce Cumhuriyet lokantası vardı Kazan yolu üzerinde, proje oradan çıkmıştı" şeklinde savunma yaptı.
Akıncı Üssü'ndeki görüntülerini reddeden Oruç, 16 Temmuz'da sabah 08.00 sularında belediye otobüsüyle Etlik'ten Ulus'a geldiğini, buradan Kazan'a da yine belediye otobüsüyle geçtiğini, Kazan'da otostop yaparak çekimi yapacağı köyün yakınlarına ulaştığını savundu. Telefonunu evde unuttuğunu öne süren Oruç, pasaportunu ise belgesel çekiminin ardından gerçekleştireceği yurt dışı ziyaret için yanına aldığını belirtti.
Sosyal bir etkinlik için Akıncı'daymış
Kurmay subayların abisi olduğu ifade edilen ve örgütün tepe yöneticilerinden aldığı talimatları kurmay subaylara ilettiği belirtilen Anafartalar Kolejinin sahibi Hakan Çiçek de Akıncı Üssü'ne okul tanıtımı için sosyal bir etkinliğe katılmak üzere gittiğini öne sürdü.
Kendisini "happy hour" etkinliğine katılmak üzere üsse davet eden Albay Ahmet Özçetin ile 13 Temmuz'da Anafartalar Kolejinin Yıldız'daki şubesinde tanıştığını savunan Çiçek, şunları anlattı: "Akşam saatlerinde okuldan çıkarken sağa sola bakınan Özçetin'e yardımcı olabileceğimi söyledim. Bana Albay olduğunu, Akıncı Üssü'nde görev yaptığını söyledi. Bunun üzerine Özçetin'e Yenimahalle'deki okul açılınca Akıncı'dan gelen çocukları Çankaya'dan Yenimahalle'ye alacağımızı söyledim. Yeni öğrenciler bulabilmek için Özçetin'den yardım istedim. Bana, 'Ben de okuldan memnunum, size yardımcı olabilirim.' dedi. Okuldan pazarlama ekibini yollayabileceğimi söyledim. Cuma günü Akıncı Üssü'nde sosyal etkinlik düzenlediklerini söyledi. Buraya gelip gelemeyeceğimi sordum. Bana, 'Olabilir' karşılığını verdi. Bizzat katılmak istediğimi söyledim. Nasıl geleceğimi tarif etti. 'Üssün dışında büyük bir otopark ve cami var. Ben sizi oradan 19.30-20.00 gibi alayım. Aksilik olursa kapıya ismimi verin, ben sizi ya alırım ya da aldırırım' dedi. Zaten tek yapacağım iş orada çocukları bulunan velileri okulumuza davet etmekti, ben de bunu yaptım."
Torun görmek için gelen bile var!
Eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, darbe girişimi gecesi "sosyal bir faaliyet" için Akıncı Üssü'nde bulunduğunu iddia etti. Askeri kanadın bir numaralı sanığı eski YAŞ üyesi Akın Öztük de Özdere Askeri Kampı'ndaki tatilinin ardından torunlarını görmek için Ankara'ya geldiğini ve Akıncı Üssü'ndeki lojmanda kalan kızının yanına geçtiğini belirtti.
Akıncı'da gözaltına alınan eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk da uçuş eğitimi koordinasyon ve geri besleme toplantısı için Akıncı Üssü'ne geldiğini öne sürdü. Jandarma İstihbarat Okul Komutanı olan ve darbecilerin "Yurtta Sulh Konseyi" üyeleri arasında yer alan eski Kurmay Albay Murat Koçyiğit, Akıncı Üssü'ne, yeni bir göreve atanan eski Kurmay Albay Ahmet Özçetin'e nezaket ziyareti için geldiğini öne sürdü.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Harekat Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürlüğünde Kurmay Albay olan sanık Bilal Akyüz, FETÖ'nün "Kara Kuvvetleri imamı" olduğu suçlamasını reddederek, KKK Harekat Merkezinin sözlü görevlendirmesi üzerine 15 Temmuz'da Akıncı Üssü'ne gittiği iddiasında bulundu.
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
Polis kaçan şüpheliyi arıyor
Ülkü Ocakları Başkanı vuruldu
Yapay zeka da MGK bildirisinde
MGK bildirisinde Filistin vurgusu
Yerlikaya'nın ziyareti sonrası kritik adım
Olcay Kılavuz'u görevden alındı
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Erdoğan'ın izniyle gitti
Bahçeli'ye Ayhan Bora Kaplan brifingi
Kılıçdaroğlu'nun iddiası tartışmayı hatırlattı
Adaylığına karşı çıktı mı?
Özgür Özel'den Gezi tutukluları vurgusu
'Gezi tutukluları bizim için orada tutuluyor'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
Polis kaçan şüpheliyi arıyor
Ülkü Ocakları Başkanı vuruldu
Yapay zeka da MGK bildirisinde
MGK bildirisinde Filistin vurgusu
Yerlikaya'nın ziyareti sonrası kritik adım
Olcay Kılavuz'u görevden alındı
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Erdoğan'ın izniyle gitti
Bahçeli'ye Ayhan Bora Kaplan brifingi
Kılıçdaroğlu'nun iddiası tartışmayı hatırlattı
Adaylığına karşı çıktı mı?
Özgür Özel'den Gezi tutukluları vurgusu
'Gezi tutukluları bizim için orada tutuluyor'

Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye geri dönen, buradan da Antalya Şehir Hastanesine sevk edilen hastalardan 88 yaşındaki Saniye Aksöz de hayatını kaybetti. Olayda ölenlerin sayısı 2'ye çıkarken, 31 hastanın tedavisi sürüyor.
29.05.2024 12:05:00
İhlas Haber Ajansı
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi
Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü.

Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası ambulans ile Antalya Şehir Hastanesine sevk edilerek burada tedavi altına alınıp entübe edilen hastalardan Saniye Aksöz (88) de bugün sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Dün ise Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde entübe edilip tedavisi süren Mustafa Demir hayatını kaybetmişti.

Saniye Aksöz'ün cenazesinin Burdur merkez Kozluca köyünde defnedileceği öğrenildi.

Hayatını kaybeden ilk hasta toprağa verildi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye dönen, sonrasında Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen ve burada hayatını kaybeden hastalardan Mustafa Demir memleketi Karamanlı'da toprağa verildi.

Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü. Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası entübe edilerek ambulans ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek burada tedavi altına alınan ve entübe halde tedavisi devam eden 4 hastadan biri olan 70 yaşındaki Mustafa Demir, olaydan 3 gün sonra hayatını kaybetti.

Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamayan Mustafa Demir'in cenazesi otopsi işleminin ardından ailesine teslim edildi. Memleketi Burdur'un Karamanlı ilçesindeki evinin önüne getirilen Mustafa Demir'in cenazesi burada helallik alınmasının ardından Cami Mahallesi'ndeki İpekçioğlu Camii avlusuna götürüldü. Tefenni Müftüsü Selman Ünal Çolak tarafından kılınan cenaze namazının ardından Demir'in cenazesi ilçe mezarlığına getirilerek burada toprağa verildi.

Karamanlı ilçesindeki cenaze törenine; Burdur Valisi Türker Öksüz, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder ve yakınları katıldı. Evinin önünde helallik alındığı esnada Mustafa Demir'in yakınlarının feryatları ise yürekleri dağladı.

İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor

İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle düzelenen etkinlikler kapsamında, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaret edildi

29.05.2024 10:50:00 / Güncelleme: 29.05.2024 10:56:43
Haber Merkezi
İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor
İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor

İstanbul Valiliği tarafından, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle düzelenen etkinlikler kapsamında, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaret edildi.

İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İl Müftüsü Safi Arpaguş ve Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Fatih Camisi ve Külliyesi içinde yer alan Fatih Sultan Mehmet'in türbesine geldi.

Türbede yapılan duanın ardından Vali Gül, gazatecilere açıklamalarda bulundu.

Başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere bütün şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Gül, İstanbul'un normal bir şehir fethin de normal bir fetih olmadığını söyledi.

Gül, İstanbul'un ve fetheden komutanın Hazreti Peygamberin övgüsüne mazhar olduğunu belirterek, "Allah bu şehri ilelebet devletimize, milletimize yar etsin. Allah bu şehre hizmet etmeyi nasip etsin. İnşallah bu şehri, tıpkı Fatih Sultan Mehmet'in bize emanet ettiği gibi bizler de 300 sene 500 sene sonsuza kadar yeni nesillere emanet ederiz. Bu şehirde aldığımız fetih ruhu, kardeşlik ruhu halen devam ediyor. İnşallah sonsuza kadar da bu kardeşlik ruhu, birlikte yaşama kültürü, barış içerisinde dostluk içerisinde devam edecek. Ordumuza muzafferiyetler diliyorum" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu da fethin yıl dönümünü kutladığını kaydederek, "Bu güzel şehre hizmet etmek hepimiz için güzel bir onur. Fatih Sultan Mehmet Han'ın fethi, çağ değiştiren bir fetihtir. Bizler de bu şehre layık olmayı diliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bu arada, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle bazı vatandaşlar da Fatih Sultan Mehmet'in türbesine girerek dua etti.

 

 

Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere geldiği Trabzon Adliyesi'nden ayrıldı.
29.05.2024 10:04:00 / Güncelleme: 29.05.2024 12:14:39
İhlas Haber Ajansı
Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi
Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanmak için 6 Aralık 2023 tarihindeki ilk duruşmaya Akçaabat Adliyesi'nden katılan Ogün Samast, bugün duruşmaya ikinci kez Trabzon Adliyesi'nden katılacak.



Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden İstanbul'daki duruşmaya SEGBİS ile katılacak olan Samast'ın adliyeye tek başına geldiği görüldü.

Duruşma ertelendi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katili olan ve geçtiğimiz aylarda tahliye edilen Ogün Samast'ın 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmada mahkeme dosyanın mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin hakkında 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 10 yıla kadar hapis talebiyle yeni dava açılan ve 15 Kasım'da tahliye edilen Ogün Samast'ın, birleşen 11 sanıklı FETÖ terör örgütü davası çerçevesinde yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Ogün Samast ve diğer sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi.

Duruşmada SEGBİS sistemi ile hazır edilen tanık tanık Mehmet Aksoy, 'Konya'da 2015-2016 yılında emniyet sohbet imamlığı yaptım. Ali Fuat Akdağ benden sonra sohbet grubu almış olabilir hatırlamıyorum. Benimle alakalı yargılandığım mahkemede Bylock iddiası vardı, tarihini hatırlamıyorum. Sohbet gruplarında Bylock'tan haberleşme yapıldı. Sohbet gruplarına gelen her emniyet mensubu yüklememiş olabilir. Ben yükleyin diye zorlamadım. Yükleyen de vardı yüklemeyen de. Sohbet gruplarında himmet talep ediliyordu kimseyi verin diye zorlamadım' dedi.

Tanık beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, dosyasının mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine ve dinlenilmeyen tanıkların dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Adliyeden ayrıldı

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere geldiği Trabzon Adliyesi'nden ayrıldı.



İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanmak için 6 Aralık 2023 tarihindeki ilk duruşmaya Akçaabat Adliyesi'nden katılan Ogün Samast, bugün duruşmaya ikinci kez Trabzon Adliyesi'nden katıldı. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden İstanbul'daki duruşmaya SEGBİS ile katılan Samast, yaklaşık 2 saat durduğu adliyeden kendisini bekleyen otomobile binerek ayrıldı.

Olayın Geçmişi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce bir kısım kamu görevlileri hakkında cinayetin işleneceğinden önceden haberdar oldukları ve cinayeti önlemek adına görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle dava açılmıştı. Yapılan yargılamalar sonucu İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bir kısım şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yeni hazırlanan iddianamede İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12 Nisan 2021'de suç duyurusunda bulunduğu belirtilirken, iddianamede Dink ailesi 'müşteki' sıfatıyla, Ogün Samast ise 'suça sürüklenen çocuk' sıfatıyla yer almıştı. Hazırlanan iddianamede, suça sürüklenen çocuk sıfatıyla yer alan Ogün Samast'ın 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Daha sonra İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava dosyası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 11 sanıklı FETÖ terör örgütü davasıyla birleştirilmişti. Öte yandan, Samast'ın dosyasının birleştirildiği örgüt davasına ilişkin hazırlanan iddianamede ise sanıklar Yahya Öztürk ve Adem Sağlam'ın 'anayasayı ihlal', 'belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6'şar aydan 35'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.

Ogün Samast hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin somut delil elde edilemediği ifade edilen iddianamede, Samast hakkında ele geçirilen bir kısım delillerin örgütün yönetici ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğu açıklanmıştı. Samast'ın bu irtibatla Hrant Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiği anlatılmıştı. İddianamede sanıklar Ramazan Akyürek, Faruk Sarı ve Ali Fuat Yılmazer'in 'anayasayı ihlal' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edilirken, diğer sanıklar Ogün Samast, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Ahmet İskender'in 'terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezaları talep edilmişti.

Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfı, 29 yıldan bu yana sürdürdüğü vekaleten kurban bağış ücretini, 2024 yılı için hisse başı 11 bin 850 TL, 370 ABD doları ve 345 avro olarak olarak belirledi.
29.05.2024 10:01:00
İhlas Haber Ajansı
Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu
Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu
TSK Mehmetçik Vakfı, 1995 yılından itibaren yapmış olduğu vekaleten kurban temin ve kesim faaliyetini, bu sene de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tebliğleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili yayımladığı tebliğ hükümlerine uygun olarak yürütüyor.

17 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla vekaleten kurban bağış kabulüne başlayan Mehmetçik Vakfı, bir hisse bedelini 11 bin 850 TL, 370 ABD doları ve 345 avro olarak belirledi.

TSK Mehmetçik Vakfı'ndan yapılan açıklamada, vekaleten kurban bağışı faaliyetleri kapsamında kesilen kurbanlıkların etlerinden üretilecek konserve kavurmaların şehit yakınları, malul gazi ve engelli Mehmetçik aileleri ile kurban bağışçılarına dağıtılacağını belirtildi. Tüm kesimlerin görüntülü kayıt altına alındığı ve kesim yapıldığı anda bağışçılara mesaj ile bilgi verildiğine dikkat çekilen açıklamada, 'Vekaleten kurban bağışlarıyla elde edilen gelir, yardım planı dahilinde şehit, malul gazi ve engelli Mehmetçik ailelerine yapılacak yardımlarda kullanılacaktır' denildi.

Açıklamada, kurban bağışı hizmetinin, temin edilen kurban sayısı ile sınırlı olması nedeniyle hayırseverlerin bağışlarını son günlere bırakmaması gerektiğine dikkat çekildi. Yurt içinden banka aracılığıyla son bağış tarihi 14 Haziran 2024 saat 17.00, yurt dışından dövizle yapılacak bağışlar için son tarih 12 Haziran 2024 saat 16.00 ve vakıf online bağış sisteminden ise 16 Haziran 2024 saat 18.00'e kadar bağış kabul edilecek.

1982 yılında kurulan TSK Mehmetçik Vakfı, şehitlerin yakınları ile gazi ve engelli Mehmetçiklerin kendilerine ve çocuklarına maddi ve manevi yardım sağlıyor ve çocuklarını yüksek lisans seviyesine kadar okutuyor.

Bu yıl da Mehmetçik Vakfı'na yapılan bağışlar, şehit ve gazi ailelerine ulaşacak.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.