Ak Parti'li yıllarda 2 milyon hektar buğday alanı kayboldu
Son 20 yılda buğday ekim alanındaın 2 milyon hektar kayıp yaşandığını belirten CHP Niğde Milletvekili Gürer, “Çiftçi, para kazanamadığı için ekim yapmıyor, ekim alanları daralıyor ve bir tarım ülkesi olan Türkiye, ne yazık ki buğday ithal ediyor” dedi
15.06.2020 21:00:00
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bir tarım ülkesi olan Türkiye'nin, buğday üretiminde geldiği vahim tabloyu istatistiki verilerle gözler önüne serdi. Türkiye'nin 20 yıl önce, 9 milyon 300 bin hektar olan buğday üretim alanlarının, günümüzde 2 milyon hektar azalarak, 7 milyon 300 bin hektara gerilediğini belirten Gürer, "Bu olumsuzluğun nedeni, üreticinin buğdaydan para kazanamamasıdır. Girdi maliyetleri sürekli artarken kazancı azalan çiftçi, buğday üretmek istememekte ve bu nedenle de buğday üretim alanları her yıl azalmaktadır. Ülkemizde halen sulama suyu nedeni ile buğday, yağmur suyuna bağımlı ürün verdiği arazilerde üretilir. Kıraç arazide ortalama 300 kg ürün alan çiftçi maliyetini zor karşılamaktadır. Ancak çiftçi, tarım arazisinden başka yapacak bir işi olmadığı için ekime devam etmekte ama para kazanamamaktadır. Sulu tarımda verim, dönümde 800 kilograma kadar çıkıyor olsa da hububat ekim alanlarının yüzde 80'ini kıraç araziler oluşmaktadır" dedi.
Buğday ithalatımız 10 milyon ton
Ülkemizde yıllık ortalama 20 milyon tona yakın buğday üretimi gerçekleştirildiğini ifade eden Gürer, "Buğday ihtiyacı, 20 milyon tona yakın olan ülkemizde, ürettiğimiz buğday miktarının yarısı kadar buğdayı ithal ediyoruz. Bu da yaklaşık 10 milyon tona denk geliyor. İthal ettiğimiz buğdayın, dahilinde işleme rejimi kapsamında, ülkemizde üretim yapılarak ihraç edildiği belirtiliyor. Ancak ihtiyaca göre bu kadar açığımız olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Ülkemizde ihtiyacımız olan 30 milyon ton buğday üretebilecek toprağımız da çiftçimiz de var. Fakat, maliyetlerin artması, tarım politikalarındaki hatalar nedeniyle çiftçi üretimden uzaklaşıyor. Bu da ülkemizin buğday ithal etmek zorunda kalan ülke konumuna gelmesine sebep oluyor" diye konuştu.
Çifçi 2002 öncesini arar halde
Buğday üreticilerinin, 2002 yılı ve öncesindeki kazanç tablosunu adeta mumla aradığını vurgulayan Gürer, "18 yıl önce 1 ton buğdaya karşılık 33 gram altın alabilen üretici, bugün 1 ton buğdaya karşılık sadece 4 gram altın alabiliyor. Sadece bu veri bile buğday üreticisinin 18 yılda ne kadar kaybettiğinin net bir göstergesi olarak ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu. TMO'nun bu yılki buğday taban fiyatlarını ton başına 1650 lira olarak açıkladığını anımsatan Gürer, artış oranının, bir önceki yıla göre yüzde 29'dan yüzde 22'ye düştüğünü belirtti. Buğday üretiminde maliyetlerin sürekli arttığını, bu nedenle buğday üretiminde dönüm başına ortalama 514 lira masraf edildiğini söyleyen Gürer, "3 dönüm araziden ancak 1 ton buğday üretilebildiği de dikkate alındığında, ton başına 1650 lira taban fiyat belirlenen buğday, ne yazık üreticisine artık para kazandırmıyor. İlaç, gübre, tohum, işçi giderleri, tarla kirası ve diğer maliyetler üst üste konulduğunda çiftçiler kar edemiyor. Şayet üretici kendi tarlasını ekiyorsa, kira gideri ödemediği için onu kar sayıyor. TMO randevulu alım yapıyor. Çiftçi, gidip yerinde alım yapamıyor. Çiftçi ürünü tüccara verip aldığı para ile borçlarını ödemeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.