Ahiret bambaşka bir hayattır
Rüşte eren kişi ile henüz bu çağa gelmeyen kişi arasındaki fark nasıl kabil-i kıyas değilse, dünya hayatı ile ahiret hayatı arasındaki fark da kabil-i kıyas değildir. Çünkü ahiret hayatı bambaşka bir hayattır
14.08.2019 00:00:00





İmam Gazali Hazretleri şöyle buyuruyor:
"Beşikteki çocuk, nasıl mümeyyiz bir sabinin anladığını anlayamıyorsa, mümeyyiz bir sabi de aklı başına gelen yani akıl-baliğ olan bir kimsenin anladığını anlayamaz. Her aklı başında olan kişi de velayet ve Nübüvvet halini anlamakta güçlük çeker. Çünkü velayet, aklın yaradılışı ötesindeki bir safhadır, aklın, temyiz ötesinde bir safha olması gibi.
İnsanoğlunun tabiatında, bilmediği ve görmediği hususları inkâr etmek vardır. Velilik ve peygamberlik derecesine ermeyen ve bunu anlamayan bazı kişilerin bunları inkâr etmesi gibi… Hatta onların tabiatında, ikinci hayatı yani ahiret hayatını, bilmedikleri ve görmedikleri için inkâr etme huyu vardır.
Akîl-bâliğ olan kişide görülen ilerlemeleri, henüz o kıvamda olmayan küçük mümeyyiz sabi bir türlü kabul etmez ve onu muhal sayar.
Görmediği bir şeye iman eden kişi, gayba iman etmiş demektir ki, saadetin anahtarı budur işte.
Rüşte eren kişi ile henüz bu çağa gelmeyen kişi arasındaki fark nasıl kabil-i kıyas değilse, dünya hayatı ile ahiret hayatı arasındaki fark da kabil-i kıyas değildir. Çünkü ahiret hayatı bambaşka bir hayattır. Orada insanlar Allah'ın huzuruna çıkartılacaktır. Ya Allah tarafından kabul edilecekler veya da reddedileceklerdir. Ya Allah'ı görenlerden olacaklar veya da O'nun Cemalini müşahade etmekten mahrum bırakılmış kişilerden olacaklardır.
Allah, tarafından hüsn-ü kabul görenler hiç şüphe yok ki, Alây-ı İlliyin'e çıkacaklar, reddedilenlerse esfel-i safiline indirileceklerdir.
Ba'sın (diriltmenin) hakikati, ikinci bir inşa ile ölülere can vermektir. Cehalet ise en büyük ölümdür. İlim en şerefli hayattır.
Allah, Kur'an'da ilimle cehli zikretmiş ve bunlara hayat ve memat ismini vermiştir.
Kişiyi, cehalet derecesinden ilim derecesine yükseltene, onu ikinci defa diriltti derler. Ona güzel bir hayat yaşattı derler. Bu itibarla eğer ilmi meydana getirmekte ve halkı Allah'a çağırmakta kulun bir rolü varsa bu bir nevi ihya sayılır, ki bu, peygamberler ve âlimlerden kendilerine vâris olacakların rütbesidir."
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.