Adil imamın da sünneti vardır
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sünnet iki türlüdür. Bir peygamberden veya adil bir imamdan gelen sünnet”





Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Bilin ki her ibadetin bir heyecanı ve sevinci vardır ki sonunda iner ve yok olur. O halde her kimin ibadetinin heyecan ve sevinci sünnetimle sükûna ererse doğru yolu bulmuştur. Her kim de benim sünnetime muhalif olursa, sapıklığa düşmüş, ameli yok olup gitmiştir.
Biliniz ki ben namaz kılıyorum, uyuyorum, oruç tutuyorum, iftar ediyorum, gülüyorum ve ağlıyorum. O halde her kim benim yöntemime ve sünnetime sırt çevirirse benden değildir." (el-Kafi, 2/85/1).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Sünnete bağlı olan kimse güzel amelde bulunursa ameli kabul görür ve eğer yanlışlık yaparsa bağışlanır." (Kenz'ul Ummal, 911).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Sünnetim iki çeşittir: Benden sonra uyulduğu takdirde hidayete sebep olan ve terk edilmesi insanı sapıklığa düşüren farz sünnet ve amel edilmesi fazilet, terki ise günah olmayan, farz olmayan (müstehab) sünnet." (Bihar, 77/161/171).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Sünnet iki türdür. Bir Peygamber'den veya adil bir İmam'dan gelen sünnet." (Kenz'ul Ummal, 910).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim ölümünden sonra amel edilen güzel bir sünnet çıkarırsa hem kendi sevabını elde eder ve hem de onların sevabından bir şey eksilmeksizin, onunla amel edenlerin sevabını.
Her kim de kötü bir sünnet çıkarır, ölümünden sonra onunla amel edilirse, hem günahkârdır ve hem de amel edenlerin günahından bir şey eksilmeksizin o sünnetle amel edenlerin günahı kadar günahı vardır." (a.g.e., 43079).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın kullarından herhangi bir kimse, hidayet edici bir sünnet ortaya koyarsa, sevaplarından hiçbir şey eksilmeksizin, onunla amel edenlerin sevabı kadar sevap alır.
Allah'ın kullarından her kim de saptırıcı bir sünnet ortaya koyarsa, uyanların günahlarından bir şey eksilmeksizin onunla amel edenlerin günahı kadar günah yüklenir." (Bihar, 71/258/5).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bir mü'min kendisinden geriye güzel bir sünnet veya hayırdan bir şey bırakır da kendisiyle o sünnet veya hayırlı iş arasında bir engel çıkarsa, Allah kendisine onunla dünya günlerinde kendi hakkında yaptığı şeylerin sevabını yazar." (a.g.e., s. 261/2). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL