Adaletin; ifrat ve tefrit arasında orta bir yol tutmak, hak üzere olmak, haramları terk etmek, farzları yapmak gibi birçok çeşit tarifi yapılabilir. Bu tariflerle beraber Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in adalet tarifi de şöyledir: Adalet; "Haklıya hakkını vermek, haksıza da haddini bildirmektir." Bu tarif; efradını cami ağyarını mani bir tarif olarak karşımıza çıkmaktadır.Allah nice âlemleri yarattı ve bu âlemlerin tamamını insanoğlunun emrine amade kıldı. Denilebilir ki; bütün âlemler insan için yaratılmış, insan ise; Allah için yaratılmıştır. Demek ki insanoğlunun tek bir görevi var oda "kul" olmaktır. Bunun dışındaki bütün işler, amaç değil sadece amaca ulaşmak için birer araçtır. İnsan iyi bir doktor, iyi bir mühendis, iyi bir yönetici olabilir. Olmalıdır da. Bunları olurken unutulmaması gereken şey; bunların gaye olmadığıdır.Kişi doktor iken hastalarına, aile reisi iken eşine, çocuklarına, anne ve babasına, yönetici iken yönettiği kişilere adil davranabiliyor, haklarını savunabiliyor ve koruyabiliyorsa ve haklarını korumak için çaba sarf edebiliyorsa kulluk görevini yapmaya devam ediyor demektir.Dünyada bereket, huzur ve mutluluk isteniyorsa adaletin temin edilmesi şarttır ve de zaruridir. Adaletin olmadığı yerde ne huzur kalır ne de bereket. Adaleti yerine getirmekle yükümlü varlık insandır. İnsanın yükümlü olduğu tek şey kulluk olmakla beraber, bu kulluk yolunda Allah'ın kendisine verdiği tüm yetenekleri de kullanmakla görevlidir. Allah insana hangi nimeti verdiyse, insanı ondan sorumlu tutar. Dolayısıyla yapabileceğine, yaptığı zamanda adaletle muamele edeceğine inandığı her yükün altına girmeli ve sorumluluk almalıdır. Sorumluluktan kaçınmak sorumlu olmayı gerektirir. İnsanların hesaba çekileceği şeyler işlenen günahlardan daha çok, yapabilme kudretinde olup da yapmadığımız iyiliklerdir.Adaletin temin edilmesi noktasında herkes önce kendinden başlamalıdır. Aile reisi olan; eşine, çocuklarına, anne ve babasına karşı mutlaka adaletli ve hatta merhametli davranmalıdır. Unutulmamalıdır ki; kayın peder ve kayın valide de anne baba hükmündedir. Annemiz ve babamıza karşı nasıl davranıyorsak onlara da öylece davranmamız lazım. Anne ve babamıza müsamahakâr ve toleranslı davranıyor da kayın peder ve kayın validemizden bunları esirgiyorsak bilelim ki, yanlış yapıyoruz demektir. Bunun yanında hangi makam ve mevkide olursak olalım mutlak yönetmekle görevli olduğumuz kişiler arasında adaletle muamele etmemiz şarttır.Yönettiğimiz kişiler içinde bulunan haklı kişilere hakkını vermez, haksıza da haddini bildirmezsek, adaleti temin etmemiş oluruz. Dolayısıyla biz insanlar Allah'ın (c.c.) yeryüzündeki halifeleri olarak görevimizi tam yapmayınca da dünyada ne huzur kalır ne de bereket.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Aydın / diğer yazıları
- Gazi Mustafa Kemal farkı / 10.10.2023
- Sadece namaz Cennet’e götürür mü? / 06.10.2023
- Ücreti alınanın ecri olur mu? / 30.09.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ırkçılık mı? / 28.09.2023
- Peygamberimiz kavmini Allah'a şikâyet etti mi? / 22.09.2023
- Cami yaptırmak israf olur mu? / 18.09.2023
- Şikâyet yerine şükretmek / 15.09.2023
- Çoğunluk hak değildir / 11.09.2023
- İslâm'ın ilk emri oku! / 07.09.2023
- Cahillerden olma! / 04.09.2023
- Sadece namaz Cennet’e götürür mü? / 06.10.2023
- Ücreti alınanın ecri olur mu? / 30.09.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ırkçılık mı? / 28.09.2023
- Peygamberimiz kavmini Allah'a şikâyet etti mi? / 22.09.2023
- Cami yaptırmak israf olur mu? / 18.09.2023
- Şikâyet yerine şükretmek / 15.09.2023
- Çoğunluk hak değildir / 11.09.2023
- İslâm'ın ilk emri oku! / 07.09.2023
- Cahillerden olma! / 04.09.2023