İstanbul'da 1998 yılında gerçekleştirilen bir panelde Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu "Katıldığım toplantılarda öğrendiğime göre 2000 yılında Türkiye'nin işini bitirecekler" şeklinde bir ifade kullanmış idi. Dünya çapında bir ilim adamının deklare ettiği bu tespit o zaman benim dikkatimi çekmiş idi. Ve bunu söylerken de üzüntülü olduğunu, bu sebeple de bir şeyler yapılmasının gerekliliğini ifade etmişti. Gerçekten de Oktay Sinanoğlu hocamızın ifade ettiği gibi, Türkiye'nin kaderini ilgilendiren mevzular bakımından, milleti üzecek ve hüsranına sebep olacak çalışmalar içinde bulunan kurumların sayısı hayli fazladır. Biz zaten bu hakikatlerden dolayı uzun zamandan beri teyakkuzda olup, ülkenin varlığını koruma ve menfaatlerini devam ettirme açısından öneme haiz gayretler içerisinde bulunmaktayız.
Geriye dönüp baktığımızda bizi bu teyakkuza sevk edecek çok ciddi meselelerin üst üste yığılıp önümüze geldiğini görüyoruz.
Mesela, geçtiğimiz yılın Ocak ayında Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 4 koruması ve şoförüyle beraber şehit edildi. Bu bölgede bu insanın seçilmesinin sebebi Güneydoğu ve topyekün Türkiye coğrafyası üzerinde hesabı olanların, "Siz burada devlet olarak yoksunuz" mesajını vermek içindir. Bu itibarla hadisenin bu yönden değerlendirilmesi ve iyi okunması lazımdır.
Bu üzücü hadiseden kısa bir zaman sonra, bu kez Ankara Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Tümgeneral Bekir Uğurlu'nun da içinde bulunduğu konvoya Çorum-Ankara yolunda ateş açıldı. Olayda ölen veya yaralanan olmadı.
Bu iki hadise sıradan olaylar olmayıp, Sinanoğlu'nun da belirttiği gibi milletin ve devletin hesabını kapatma olayıdır. Eğer biz bu olaylardan "devlet ve millete yönelik tehditlerin" mesajını almış olsaydık, IMF ve AB'ne bu derece taviz vererek yaklaşma durumunda olmazdık.
IMF ile yaptığımız stand-by anlaşmaları gereği, meclisten ard arda çıkarılan yasalar, uluslararası tahkimin kabulü, dalgalı kur uygulaması, stratejik kurumlarımızın ve hazine arazilerinin satışa çıkarılması, bu tavizlerden bazılarıdır. Öte yandan AB'nin Kıbrıs'dan, Ege'den, Güneydoğu'dan açıkça çekilmemizi istediği de malumdur.
Bütün bunlar, Türkiye'nin Arjantin örneğine doğru hızla yürüdüğünü ve millet iradesini temsil eden gücün ise bu gidişe mutlaka dur demesi gerektiğini göstermektedir.
Geriye dönüp baktığımızda bizi bu teyakkuza sevk edecek çok ciddi meselelerin üst üste yığılıp önümüze geldiğini görüyoruz.
Mesela, geçtiğimiz yılın Ocak ayında Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 4 koruması ve şoförüyle beraber şehit edildi. Bu bölgede bu insanın seçilmesinin sebebi Güneydoğu ve topyekün Türkiye coğrafyası üzerinde hesabı olanların, "Siz burada devlet olarak yoksunuz" mesajını vermek içindir. Bu itibarla hadisenin bu yönden değerlendirilmesi ve iyi okunması lazımdır.
Bu üzücü hadiseden kısa bir zaman sonra, bu kez Ankara Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Tümgeneral Bekir Uğurlu'nun da içinde bulunduğu konvoya Çorum-Ankara yolunda ateş açıldı. Olayda ölen veya yaralanan olmadı.
Bu iki hadise sıradan olaylar olmayıp, Sinanoğlu'nun da belirttiği gibi milletin ve devletin hesabını kapatma olayıdır. Eğer biz bu olaylardan "devlet ve millete yönelik tehditlerin" mesajını almış olsaydık, IMF ve AB'ne bu derece taviz vererek yaklaşma durumunda olmazdık.
IMF ile yaptığımız stand-by anlaşmaları gereği, meclisten ard arda çıkarılan yasalar, uluslararası tahkimin kabulü, dalgalı kur uygulaması, stratejik kurumlarımızın ve hazine arazilerinin satışa çıkarılması, bu tavizlerden bazılarıdır. Öte yandan AB'nin Kıbrıs'dan, Ege'den, Güneydoğu'dan açıkça çekilmemizi istediği de malumdur.
Bütün bunlar, Türkiye'nin Arjantin örneğine doğru hızla yürüdüğünü ve millet iradesini temsil eden gücün ise bu gidişe mutlaka dur demesi gerektiğini göstermektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Ehl-i Beyt-4 / 26.12.2024
- Ehl-i Beyt-3 / 25.12.2024
- Ehl-i Beyt-2 / 24.12.2024
- Ehl-i Beyt-1 / 23.12.2024
- İyi dinle ve denileni tut / 22.12.2024
- İslam’a davet mektuplarındaki hikmetler / 21.12.2024
- Peygamber Efendimizin mucizeleri / 20.12.2024
- Peygamberimizin hilm ve cömertliği / 19.12.2024
- Peygamber sabrı miskinliği içermezdi / 18.12.2024
- Sünnet, Kuran’ın kendisidir / 17.12.2024
- Ehl-i Beyt-3 / 25.12.2024
- Ehl-i Beyt-2 / 24.12.2024
- Ehl-i Beyt-1 / 23.12.2024
- İyi dinle ve denileni tut / 22.12.2024
- İslam’a davet mektuplarındaki hikmetler / 21.12.2024
- Peygamber Efendimizin mucizeleri / 20.12.2024
- Peygamberimizin hilm ve cömertliği / 19.12.2024
- Peygamber sabrı miskinliği içermezdi / 18.12.2024
- Sünnet, Kuran’ın kendisidir / 17.12.2024