Nefs Nefs ile Hak, bir arada bulunmaz. Dünya ile ahiret bir arada bulunmaz. Kim ki nefsi ile birlikte ise, o, Cenab-ı Hak'la beraberliği kaçırmıştır. Sabırlı ol. Allah'ın emirleri ve yasakları doğrultusunda hareket etmekte tahammül göster. Eğer sabrın tam ve kâmil olursa, rızan da tamamlanır, kemâle erer. Olumsuz hareket ve davranışlardan sıyrılmışlık halin ortaya çıkar. Senin yanında, her şey güzel olur. Her hareket ve davranış, Allah'a şükre dönüşür. Allah'a uzaklık, yakınlığa dönüşür. Allah'a şirk koşma, ortak tanıma halleri, tevhide dönüşür. Artık insanlardan ne zarar görürsün, ne de fayda. Senin için zıtlıklar kalmaz. Tersine, kapılar ve yönler birleşir. Sadece bir tek yön görürsün. Bu nokta öyle bir haldir ki, insanların büyük çoğunluğu onu anlayamaz, idrak edemez. Diyebiliriz ki bu seviye, ancak milyonda bir insana nasip olur. Ve son nefesine kadar devam edebilir.Allah'ın huzurunda, bu seviyeye erişmiş olarak ölmeye çalış. Daha ruhun bedenden çıkmadan önce, sen nefsini öldürmeye gayret et. Onu, sabırla ve hevai isteklerine karşı gelerek öldür. Yakında, böyle hareket etmenin faydasını ve güzelliğini göreceksin. Sabrın biter. Yani sabretme zamanları sınırlıdır. Sabretme süresi tamamlandıktan sonra, ardından mükâfatını toplama faslı başlar. Sabrın mükafatı bitmez.Ben, sabrettim. Sabrın sonunun da daima güzel olduğunu gördüm. Önce öldüm. Sonra beni diriltti. Onunla beraber oldum, onunla beraber malik oldum. Seçim ve iradenin terki hususuda nefsimle cihad ettim, savaştım. Sonuçta, benim için yukarıda bahsettiğim haller hasıl oldu.Önce bana gel. Beni ziyaret et. Sonra da Kâbe'ye git, orayı ziyaret et. Ben Kâbe'nin kapısıyım. Bana gel, ta ki nasıl haccedeceğini sana öğreteyim.Sen, mânâya, muhtevaya ve öze değil, şekle rağbet ettin, şekilciliğe ilgi gösterdin. Benim sohbetimi isteyen, kendisine söylediklerimi kabul etsin, onların gereği ile amel etsin. Ben nasıl hareket ettiysem, o da öylece hareket etsin. Aksi halde, benim sohbetime katılmasın: Zira bu şekilde hareket etmeyen, kârdan çok zarar eder.Ben bir ziyafet sofrasıyım. Fakat kimse benden bir şey yemiyor. Kapı açık, fakat oraya kimse girmiyor. Ben size hakikatleri kaç kereler söyledim. Fakat siz beni dinlemiyor, sözlerime kulak vermiyorsunuz. Ben bu söylediklerimi sizin için, sizin iyiliğiniz için söylüyorum. Kendim için söylemiyorum.Ben ne zaman ki kalbimden dünya sevgisini çıkarıp attım, işte o zaman bu mertebeye ulaştım. Senin tevhidin nasıl doğru olabilir? Sen Resulullah'ın şu sözünü hiç duymadın mı ki: "Dünya sevgisi, her hatanın başıdır." Çıkarını sağlama ve zararları defetme evinden çıkmadıkça, senin konuşmaya hakkın yok.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.