AB'den yığınla ev ödevi
Avrupa Birliği 2014 Yılı Türkiye İlerleme Raporu'nda Türkiye'ye çok sayıda yeni ev ödevi verdi. En dikkat çekeni ise şu: "Eşitliği desteklemek ve ırkçılık, yabancı düşmanlığı,
antisemitizm ve tahammülsüzlükle mücadele üzerine bir kurum kurulmalıdır"
10.10.2014 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBULAvrupa Birliği (AB) Komisyonu, önceki gün 2014 Yılı Türkiye İlerleme Raporu'nu yayınladı. AKP Hükümeti'nin 2014'ü AB Yılı ilan etmesinden cesaret alan AB, Türkiye'nin tam üyelik ihtimali yüzde 'sıfır'a inmesine rağmen yine bildik ev ödevlerini ve eleştirilerini sıralamaya devam etti. 80 sayfadan müteşekkil raporda tamamlanmış olan 33 tarama raporundan 9 tanesinin Avrupa Konseyi'nde bekletildiğine işaret edilerek, AB üyeleri arasındaki uzlaşı eksikliğinin müzakere başlıkları ile ilgili çalışmaları kesintiye uğrattığı tespiti yapıldı. Raporda, "Toplamda 14 başlık müzakerelere açılabilmiştir. (Bilim ve araştırma; sanayi ve işletmeler; istatistik; mali denetim; Trans-Avrupa Ağları; tüketicinin korunması ve sağlık; fikri mülkiyet hakları; şirket hukuku; bilgi toplumu ve medya; sermayenin dolaşımı; vergi; çevre; gıda güvenliği; veterinerlik ve bitki sağlığı; bölgesel politikalar)" denildi. TSK ile ilgili yorumlar dikkat çekiyorAB'nin çözüm sürecini desteklediğine işaret edilen raporda, "Yolsuzluk suçlarıyla ilgili olarak milletvekili dokunulmazlığının kapsamı geniş olmaya devam etmektedir. Yolsuzluk iddialarına adı karışan dört bakanın dokunulmazlığının kaldırılması sürecinde önemli gecikmeler gerçekleşmiştir" denildi. Raporda 'Güvenlik Güçlerinin Sivil Denetime Tabi Olması' başlığı altında ise şu hususlara yer verildi: * Barış süreci ile ilgili konular hariç Silahlı Kuvvetler siyasi konularda yorum yapmaktan kaçınmıştır. * Nisan 2014'te kabul edilen MİT Yasası MİT'e olağanüstü geniş yetkiler vermektedir. * Yeni MİT yasasının adli denetim olmaksızın telefon dinlemeleri ve gözetlemelere olanak sağlaması Avrupa standartlarına aykırıdır.* Şubat ayında kabul edilen yasa ile Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının görevleri ile ilgili suçlardan dolayı soruşturma açılmasına Başbakan ve İçişleri Bakanı'nın karar vermesi olanaklı hale gelmiştir. * Sayıştay'ın güvenlik, savunma ve istihbarat dairelerinin denetim raporlarına erişimi sınırlıdır. * MİT Yasası MİT'e bütçe dışı bir fon olan Savunma Sanayi Destek Fonu'na Başbakan ve Savunma Bakanı'nın onayıyla erişim olanağı vermektedir. Bu durum güvenlik sektörünün mali açıdan saydamlığını daha da sınırlamaktadır. * Vicdani ret konusunda ilerleme sağlanmamıştır. * Sivil makamın jandarma kuvvetleri üzerindeki yetkileri sınırlı düzeydedir.Yeni ev ödevleriAB'nin 'İnsan hakları ve Azınlıkların Hakları' başlığı altında Türkiye'ye yeni ev ödevleri vermesi ise dikkat çekti. İşte o ev ödevlerinden bazı başlıklar: * Eşitliği desteklemek ve ırkçılık, yabancı düşmanlığı, antisemitizm ve tahammülsüzlükle mücadele üzerine bir kurum kurulmalıdır. * İnsan hakları savunucularının çalışmalarının kolaylaştırılması konusu özellikle ele alınmalıdır. * 2008 yılında kabul edilen ve 2011 yılında üzerinde değişiklikler yapılan Vakıflar Kanunu çerçevesinde 116 azınlık topluluğuna ait vakıf 1560 mülkün iadesine ilişkin başvuruda bulunmuştur. Vakıflar Konseyi Nisan 2014 itibariyle 318 mülkün iadesine ve 21 mülk için tazminat ödenmesine karar vermiştir. 1092 başvuru ise geçersiz bulunmuştur. Geriye kalan başvuruların değerlendirmesine devam edilmektedir. * Resmi makamlar ve dini azınlıklar arasındaki diyalog devam etmiştir. Ancak yasal düzenleme alanında bir değişiklik gerçekleşmemiştir. * Lozan Antlaşması çerçevesinde tanımlanan dini azınlıklar dışında vatandaşların tamamı din ve vicdan özgürlükleri alanında ve eşit haklar temelinde aynı muameleye tabi tutulmaktadır. Ancak bu yaklaşım Türkiye'yi etnik köken, dil ve din özgürlükleri alanında kimliklerini korumak üzere özel haklar isteyen vatandaşlara Avrupa standartlarına uygun bir şekilde haklar tanınması gereğinden alıkoymamalıdır. * Azınlıkları hedef alan nefret söylemi ve suçunun önlenmesi ve cezalandırılmasına yönelik çalışmalar tutarlı bir şekilde devam ettirilmelidir. Kültürel haklar alanında ilerleme sağlanmıştır. * Anadil kullanımı ve Kürtçe kullanımının toplum içinde normalleşmesi olumlu gelişmelerdir.* Cem evlerinin tanınması konusunda ilerleme sağlanması önemli sorunların çözülmesini sağlayacaktır.Raporda Ankara'nın Kıbrıs Rum Kesimi ile ilişkileri eleştirilerek, Türkiye'nin Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti ilişkileri normalleştirme doğrultusunda ilerleme kaydetmesinin aciliyet içerdiği öne sürüldü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.